yirmi+altı

15 3 24
                                    

|Uzay|

"Run bts konser kesitlerini izlemeyi bırak artık." dedim, televizyondan çoktan bin kere izlemiş olmasına rağmen hâlâ Run Bts konser videosunu izleyen Gece'ye. " WAIT WAIT FROM THE BOTTOM, I CATCH YOU BAE BAE... TELL ME WHAT YOU WANNA" Diye karşılık verdi, sadece İngilizce kısımları söylüyordu. Kumandayı alıp çıktım, Xdinary Heroes Knock Down.

(Yazarken hâlâ run bts caliyo amk bitsin xh acip geliyom)

"Sanat budur." dedim. Şarkıyı çok odaklanmış bir şekilde dinliyordu. "Sick and tired, sick and tired, yeah Knockdown, ding a ling 종이 울려 대네 in my head, in my head" diye bağırdım, şarkının yükseldiği yerde. "Şarkı böyle söylenir aptal." diye devam ettim, o çoktan ingilizce kısımları ezberlemiş gibi duruyordu. Ezberi iyiydi zaten. "You're a ding a ling." dedi ve şarkı bitti. Omzuna vurup, hızlı öğreniyorsun dedim.

Kumandayı tekrar alıp bu sefer Stray Kids'i açtı. Sabahın yedisinde, neyin şarkısıydı bu. Televizyonu kapatıp gözlerimi üzerine diktim. "Okula geç kalıyorsun." dedim. Oflayıp yerinden kalktı. Çantasını koluna takıp, ilerledi. "Hayırdır, forma giymişsin?" dedim, elimdeki yeşil elmayı ısırırken. Bu Gece'den geçen bir alışkanlıktı.

"Forma yasağı gelmiş amına koyduğumun okuluna, sanki dokuzuncu sınıfım!" diye bağırdı ve kapıyı çarptı. Yüz ifadesini hayal edip gülümsedim. Yerimden kalkıp gömleğimi giydim ve altına pantolonumu geçirdim. Yüzüklerimi takıp evden çıktım ve otobüs beklemeye başladım. Otobüste daha çok yaşıma yakın birinin yanına oturdum.

Kızın yanında kaykayı vardı ve resim çiziyordu. Daha çok kıyafet resimleri. "Moda tasarımcısı mısınız?" dedim. Bana bakıp, "Evet!" dedi ve gülümsedi. "Benim de sevgilim çok güzel resim çiziyor, hatta istersen gösterebilirim." dedim. Kafasını aşağı yukarı salladı. "Tabii ki isterim." dedi. Galerime girip, 'Gece' adlı klasöre tıkladım. "Adı Gece mi?" diye sordu. Başımla onu onayladım.

"Çok güzel bir isim." dedi. Teşekküt edip bulduğum ilk fotoğrafa girdim ve yana kaydırmaya başladım. "Gerçekten çok güzel çiziyor..." dedi. Araya öpüşürken olan fotomuz karışınca yelefonu refleks olarak kapadım. Kız gülümsedi. "Çok iyi bir çift olmuşsunuz, en büyük destekçinizim." dedi ve inmek için ayağa kalktı.

Yaşadığım şoktan sonunda çıkıp bağırdım. "Adın ne?" Kız bana döndü, inmeden önce son bir kez konuştu. Ellerini ağzının iki yanına getirdi. "Beren!" diye bağırdı. Umarım tekrar görüşürüz, Beren. En azından içimden öyle geçirdim. Üniversitenin içine girerken aniden arabanın biri üstüme sürünce dikkatim dağıldı. Yankı sırıtarak bakıyordu. "Bizde böyle yapılır oğlum, adetten." dedi. Tekerlerine tekme atıp okula doğru yürüdüm.

"Bugün aynı dersleri alıyoruz güzellik." Yankı'nın sözleriyle kafamı aşağı yukarı salladım. Birlikte kahvaltı yapıyorduk şuan. "Ne iş siz?" dedim. Anlamsız bakışlarını atıp duruyordu. "Kardeşim, sen." diye düzelttim. "Ha öyle çıkıyoruz." dedi. Sahte bir sırıtış koydum yüzüme.

"Sona'yı tekrar terk edersen seni ellerimle boğarım." dedim ve gülümsemeyi bıraktım. Teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı. "Merak etme şampuan, öyle bir şey olmayacak." Şampuan ne ya? "Ya bak şampuan dedin aklıma ne geldi, bizim lisede bi orospu çocuğu dinci vardı." dedim. "Ne alaka ki?" diye sordu.

"He işte ben onun buradan ta amına koyayım, orospu çocuğu ya. Müslüman adamı bile kafir yapacak." dedim. Yankı kahkaha attı, çok uzun süredir ateist olduğu içindi sanırım. "Ateizm helal bro, come böyle." dedi. Yüzümü ekşittim. "Sona ile çok takılıyorsun." dedim.

Kollarını masanın üzerinde birleştirip, kafasını koydu ve yukarı bana bakmaya başladı. "Sona bu senenin sonunda bizimle yaşamaya başlayacak, her gün göreceğim onu. Ya benden sıkılırsa?" dedi be sıkıntılı bir nefes verdi. "Mete, Çınar'dan sıkıldı mı?" dedim. "Onların durumu farklı." diye diretti. "Bu arada İdris ve Ekin sevişmiş ya." dedim aniden.

Yankı yerinde dikleşip, "Nasıl ya, nereden biliyorsun?" diye sordu. "Çınar söyledi, İdrisin götüne vurmuş bi tane İdris 1.79 serilmiş yere." diye yanıtladım. Yankı aniden kahkaha attı. "Of bağırma ya sabah sabah, zaten Gece sabahın yedisinde Stray Kids dinlemeye başlıyor." dedim.

"Alıl bebeğim, manitayla yaşamak kolay değil çünkü." dedi. "Ay götüm, sanki konu hakkında çok bilgilisin." diye devam ettim. Beni kafamdan ittirip kendi kendine bir şeyler demeye devam etti. Eve geldiğimde Gece üzerime koşup, zıpladı ve bacaklarını belime sardı. Yanağıma öpücükler bıraktı.

"Ne oldu?" dedim. "Bir şey olmadı, içimden gelemez mi?" dedi, ama gözleri doluyordu. Kapıyı ayağımın tersiyle kapatıp, odasına ilerledim. Yatağa oturup, ayaklarımı uzattım. Kucağımda oturuyordu şimdi. "İşte sonra o çocuk benim instagram hesabıma aero ile bakmış, fotoğraflarımızı gördü. Bana iğrenç şeyler söyledi, daha çok sana... Ben de dayanamadım, bağırdım böyle çok sinirlendim. Ülker dövdü zaten onları." dedi, bir yandan da burnunu çekiyordu.

Burnunu öpüp geri çekildim. "Öyle mi olmuş minik bebeğim? Siktir et hepsini, ne diyorlarsa desinler." dedim. Hâlâ ağlıyordu, kirpiklerini iki üç kez ard arda öptüm. Biraz aşağıya kayıp kafasını göğsüme bıraktı. Belime sarılırken uyudu, onu yanıma bırakıp üzerimi değiştirdim. Sonra ikimize de yemek hazırladım.

-
-

bölüm sonu

yazdıgım dusman muhbirler konulu kenhina hikayesi kendi kendine silindi gercekten cok sinirliyim

🤙🤙

Ne diyon (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin