yirmi+beş

15 4 22
                                    

Sona:
ÇAMA ÇAMA ÇAMA
IM THE CHAMBER

Yankı:
gece geve bu ne skz aski

Gece:
bize boyle aslan
GET OUT HERE
DINDIRIR
DISTRICT NINEEEEEE

Uzay:
gece
eve gelirken margarin alsana
kek yapacaktım evde yokmus

Gece:
tamam minik bebegim

Uzay:
bebek miyim ben oc

Yankı:
evet baska soru

-
-

|Uzay x Gece|

Uzay:
gece

Gece:
efemdim bebegim benim

Uzay:
eve ne zaman gelirsin

Gece:
noldu
geliyprum yoldayım

Uzay:
of oda çok karanlık
korkuyorum ışığı açmaua bile gidemiyorum
çabuk gel
sarıl bana gelip

Gece:
Marketten çıktım şimdi
koşuyorum eve doğru bekle

Uzay:
of çok gerildim

|Gece|

Kapıya anahtarı takıp, içeri girdim. Koridordaki ışığı açtıktan sonra kapalı salon kapısına ilerledim. Kapıyı açıp ışığı açtım, Uzay dizlerini kendinr çekmiş elleriyle sarmış bir şekilde oturuyordu. Aniden kalkıp boynuma sarıldı. "Sonunda geldin..." dedi. Kollarımı beline sardım, vücudu titriyordu.

Bu arada bel de belmiş yani. Öpsem ya bir kere ne güzel olur, tadından yenmez. "Bugün benimle uyur musun?" dedi. Çok şirindi ama onu görmek için kafamı kaldırıyor olmam bütün atmosferi bozuyordu. "Uyurum, sarılırım sana. Böyle çok çok." dedim. Gülümseyip boynumu öptü.

"Şimdi mi yapacaksın keki?" diye sordum, hâlâ sarılıyorduk. "Yarın yapacağım, şuan sadece seninle uyumak istiyorum." dedi. Elinden tutup odama götürdükten sonra yatağıma oturtup, yorganı üzerine örttüm. Ardından gardolaba gidip pijama çıkardım. Uzay benimle kaldığı için giysi odam yoktu artık, gardrobumu odama taşımıştım.

Üstümü çıkardıktan sonra Uzay, "Burada mı değiştireceksin üstünü?" dedi. Sweatımı giyip, "Görmediğin şey mi?" dedim ve sırıttım. Ben hastayken de soymuştu beni zaten. "Ya of..." dedi ve elleriyle yüzünü kapadı. Çok şirindi, gerçekten çok şirindi. Eşofmanımı giyip, yanına uzandım. Kafasını göğsüme çekip beline sarıldım, bütün vücudumuz birbirine değiyordu.

"Şuan ne kadar şirin olduğunu biliyor musun?" dedim. Göğsüme vurup, kafasını gömmeye devam etti. Kollarının altından yukarı doğru çekip, yüzümüzün aynı hizaya gelmesini sağladım. Dudaklarımız çok yakındı, ucundan öpebilsem ya keşke. Düşüncelerimde boğulurken asıl dudaklarıma değen dudaklar onun oldu.

Birkaç saniye sonra arkasına dönüp, "Özür dilerim." dedi telaşla. Arkasından beline sarılıp, "Özür mü dilersin?" diye mırıldandım ve azıcık kalkıp boynunu öptüm. Daha çok, boynunu yedim de denebilir. Boynunu tutarak sırt üstü uzandı, tam kafasının üstünden ona bakıyordum. "Kesin izi kaldı." dedi. E ne güzel işte...

Ne diyon (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin