0.5

1.8K 134 109
                                    

Zeynep's pov;

Kütüphane den çıktıktan sonra kendime gelmek adına lavaboya ilerledim. Hızla içeri girip aynanın karşısına geçtim. Ayna da kendimi gördüğüm de uzun zamandır görmediğim bir şey gördüm. Korkuyu.

Başımı iki yana sallayıp suyu açtım. Soğuk suyu yüzümle birleştirdim. Ardından aynısını boynuma da uyguladım. Suyu kapatıp kağıt havlu aldım ve ellerimi kuruladım. O sırada lavabonun hızla açılması ile sıçradım.

Çağrı'yı görünce yutkundum ve şuan gözlerimden okunan korkuyu görmemesi adına soğukkanlı olmaya çalıştım.

"Ne bu kızlar tuvaleti sevdan Koçak? Çık dışarı."

Beni umursamadan lavabo'nun kabinlerini kontrol etti kimse olmadığını kanaat getirdikten sonra bana döndü.

"Efe işte, biliyordum!"

Önce elimi kuruladığım kağıt havluyu çöpe attım. Ardından kapıya ilerleyip kapıyı kilitledim.

"Öncelikle o sesini bir kıs sonrasın da birlikte mantıklı bir şekilde düşünelim."

"Neyi düşünücez benim aklım almıyor Zeynep o işte daha nasıl belli edebilir?"

Derin bir nefes aldım.

"Tamam haklı olabilirsin ama benim de anlamadığım noktalar var bu çocuk sakat değil miydi? İkimiz de onu instagram da görüyoruz. Kendisi hâlâ Amerika da ve yürüyemiyor."

"Demek ki birilerine yaptırıyor."

"İyi de kime?"

"Nerden bilebilirim Zeynep?"

Omuzlarımı silktim.

"Bilmem Çağrı bize yazanın Efe olduğunu başından beri söyledin belki bunu da bilirsin."

Alaya karışık söylediğim cümleye gözlerini devirdi.

"Her fırsatta bana laf atmak zorunda değilsin."

"İstemsiz oluyor artık. Her neyse fotoğraflar nerede?"

Cebinden 4 tane fotoğraf çıkartıp 2 tanesini bana verdi.

"Diğerlerini de alayım."

Diyerekten sağ elimi açtım. O ise elinde ki 2 fotoğrafı incelemeye başladı bu sırada da dudakları kıvrılmış, yüzünde ki çözemediğim gülüşü ile başını kaldırdı.

"Neden? Sevdim ben bu fotoğrafları belki bilinmeyen numaranın dediği gibi çerçeveletip asıcam."

Gülerek gözlerimi devirdim fakat ardından ciddi yüz ifademe dönüp "Zevzekliği bırak bu fotoğrafları kimse görmemeli." dedim. O ise beni takmadı ve bakışlarını tekrardan fotoğraflara indirdi.

"Ow baya iyi çıkmışız bu arada. Baksana!"

Diyerekten elinde ki fotoğrafı bana gösterdi. Fotoğrafa bakmadan elinden almaya çalıştım.  O ise bu hamlemden sonra fotoğrafların bulunduğu elini havaya doğru kaldırdı.Diğer eli ise belimi kavrarken kaşlarımı çattım.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Deja vu yaşıyormuş gibiyim biliyor musun aynı ortam ikimiz yalnızız sence bunun sonu o gece ki gibi olmasın mı tabii kesilmemiş hâli ile?"

Alaya karışık sorduğu soruyla bakışları dudaklarıma kaymış yavaşça yaklaşmaya başlamıştı. O sırada kapının açılmaya zorlanması ile bakışlarım oraya kaydı.

hate||• zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin