*4.Bölüm*

493 55 28
                                    

Imagine Dragons 

Whatever It Takes

*

Cadılar Bayramı geldiğinde Hogwarts'ı sevecen bir hava kaplamıştı. Balkabakları oyulmuş, büyüklü küçüklü her yeri süslemişlerdi. Turuncu-kırmızı flamaları asan büyük öğrencileri, küçükler 'Şeker mi, Şaka mı?' yaparak rahatsız ediyor, ortaya komik görüntüler çıkarıyordu.

Durmstrang ve Beauxbatons öğrencileri de taşıtlarını süslemeyi ihmal etmemişlerdi. Raven'ın fikriyle Durmstrang korsan temasını seçerken, Beauxbatons daha gösterişli bir seçim yapmışlardı. Temanın tam olarak ne olduğu çözülememekle beraber dışardan güzel gözüküyordu.

Cadılar Bayramı'nın gelmesi demek aynı zamanda onlara verilen bir haftanın da dolması demekti. Akşam vakti üç okulun öğrencileri yine Büyük Salon'da isimlerini attıkları büyük altın kadehin etrafındaki masalara oturmuş, Dumbledore'un isimleri duyurmasını bekliyorlardı.

"Herkes otursun!"

Büyük Salon'da sessizlik oluştu. Dumbledore öğrencilerin arasından geçip kadehin yanına geldi. Ateş kadehinden isimlerin çıkacağı ana gelmişlerdi. "Şimdi bazılarımızın hevesle beklediği an, geldi çattı. Şampiyonların seçimi!" Bir alkış tufanı koptu. "Fakat hepsinden önce birkaç şeyden bahsetmeliyim. Şimdi şampiyonlar adlarını duyduklarında Salon'un baş tarafına gelmelerini, öğretmenler masası boyunca yürümelerini ve bitişikteki odanın önüne geçmelerini rica ediyorum."

Asasını çıkardı. Onunla havada büyük bir dalga çizdi. Oyulmuş balkabakları içlerindeki mumlar dışında tüm mumlar söndü, odaya loş bir ışık hakim oldu. Ateş Kadehi artık karanlıkta parlıyordu. Mavi-beyaz ışıklar göz acıtıyordu.

Alevler birden kırmızılaştı. Kıvılcımlar eşliğinde havaya kavruk bir parşömen parçası çıktı. Bütün Salon soluğunu tuttu.

Dumbledore parşömen parçasını yakaladı, yeniden mavileşen alevlerin ışığına doğrultarak okudu. "Durmstrang Şampiyonu, Harry Potter."

Salonu, Durmstrangler'in alkış ve tezahüratları doldururken Harry kulaklarına kadar olan büyük bir gülümsemeyle yerinden kalktı. Göğsünü kabarta kabarta giderken Karkaroff'un "Bravo, Harry! Buna senin layık olduğunu biliyordum!" diye bağırmasının aksine arkadaşı Lou'nun "Beton yetmez, Harold!" diye bağırmasını duyduğu için görmezden geldi.

Harry söylendiği gibi kapının önüne geçtikten sonra alkışlar ve konuşmalar duruldu. Herkesin dikkati birkaç saniye içinde tekrar kırmızı kıvılcımlar saçan Ateş Kadehi'ne dönmüştü. Bir kağıt daha havaya fırladı ve alevler maviye döndü. "Beauxbatons Şampiyonu, Draco Malfoy!"

Harry göğsüne bir yumruk gibi kalırken zar zor alkışladı. Draco'nun seçilmesine üzülse mi sevinse mi çözememişti. Zarafetle ayağa kalkıp kendisine yaklaşan Draco'yu izledi. Herkesin dikkati tekrardan, son kez kadehe dönerken Harry, yutkunarak platin saçlı çocuğu izliyordu. "Ne oldu, Potter? Rakip olduğumuz için perişan haldesin değil mi? Seni yeneceğimi biliyorsun."

Harry sırıttı. "Aynen, Malfoy. En büyük rakibimsin."

"Korktun mu?" Draco da onun gibi sırıtıyordu. Harry kahkaha attı. "Senden mi? Asla, çok beklersin." Draco kararlı bir şekilde sırıtırken Harry onu izledi. Sonunda ikisi de diğer herkes gibi döndüğünde kadehten son kağıt çıkmıştı. Dumbledore onu da yakalayıp açtı. "Hogwarts Şampiyonu, Ginevra Weasley!"

Kızıl saçlı bir kız kırmızı formalıların arasından çıkarken herkes alkışladı. Bir haftada öğrendiklerine güvenecekse Harry onun bir Gryffindor olduğunu varsaydı.

Celeste | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin