*13.Bölüm*

253 40 12
                                    

Shawn Mendes

Roses

*

Turnuvaya hazırlanmak, Katherine ile beraber planlarını gözden geçirmek, daha çok turnuvaya hazırlanmak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek, yemek yemek, turnuva, Draco, uyku ve ihtiyaçları. Harry'nin monoton hayatı bu şekilde ilerliyordu. İki aydır olduğu yerde sayıyor, hiç yol katetmiyordu. Pes etmesine ramak kalmıştı.

"Ölü gibisin, Harold." dedi Lou. Arkadaşının göz altlarına (gözüne) neredeyse parmağını sokarak, "Zombi gibi gözüküyorsun."

"Hayat dolu yorumların için teşekkür ederim." Harry kafasını kollarına gömdü ve homurdandı. Berbat hissediyordu, hem içten hem dıştan. Zaten görünüşünden bile eski sağlığında olmadığı belli oluyordu.

"Biraz çay ister misin?" Gemilerinin güvertesindeki masalardan birinde Raven, Lou ve Harry oturuyordu. Alek derste olduğu için onu bekliyorlardı. "Seni rahatlatacak bir karışım hazırlayabilirim."

"Anlık bir rahatlık istemiyorum, cidden rahat hissetmek istiyorum." dedi Harry, kafasını kaldırmadan. "Ben ne yapacağım?"

"Hangi konuyu? Eğer turnuva içinse bence hazırdan bile daha hazırsın." Harry sırıttı ama kafasını kaldırmadığı için Lou ve Raven göremedi. "Draco konusunda bir şey diyemem. İyi bok yedin yani."

Raven, Lou'ya gözlerini belerterek baktı. "Lou'nun demeye çalıştığı şey Katherine ile bir planınız yok mu? Ne zaman uygulayacaksınız?"

"Hafta sonu." Böyle diyince içten içe tarihin yakınlığı onu telaşa sürükledi. "Katherine, Felix ve Etienne'i yani Draco'nun kuzeni ve kendi sevgilisini alıp Hogsmeade'e gidecek. Draco'ya çifte randevuya çıktıklarını söyleyecekler ki burada tek başına kalsın. Sonra beni içeri alacaklar ve ben de gideceğim konuşacağım. Yapayalnız olacağız, beni dinlemek zorunda kalacak. Gerisi tamamen bende."

"Yani planın çöktüğü kısım mı?" Raven tekrar Lou'yu susturma görevini üstlendi. Harry onu takmayıp devam etti. "Gülleri çok seviyormuş, ona gül alacağım. Neville diye birisi ile tanıştım, bizi Hermione tanıştırdı. Bitkibilimle ilgileniyormuş, bu konuda bana o yardım edecek." Planın hepsini (bir kısmını, eğer gitar çalıp şarkı söyleyeceğini söylerse asla Lou'nun dalga geçmesinden kurtulamazdı) sesli dile getirince rahatladı.

"Peki, sence bunun sonucunda gün yüzü görecek miyiz?" Harry, Raven'a cevap vermedi. Sadece omuzlarını kaldırıp indirdi. "Denemiş olacağım." dedi en sonunda. "Denemeden bilemem."

"Harry!" Alek, daha masaya yaklaşmadan Harry'e seslendiği için üçü de ondan tarafa döndüler. "Karkaroff çağırıyor."

-----

"İki aydır turnuvaya vakit ayırmıyorsun, aklını vermiyorsun. Yoksa benim izlenimlerim yanlış yönde mi? Söyle bana, Harry." Karkaroff, Harry odasına girdiği an masasının karşısındaki koltuğa onu oturtmuştu. Harry'e hiç söz hakkı tanımadan konuşuyordu. "Aileni aramam gereken bir durum mu var?"

"Ben aslında çabalıyorum." Harry sesini gür tutmaya çalıştı. Kararlı gözükmek istiyordu. "Bana öyle gözükmüyor evlat. Bana tam olarak vazgeçmişsin gibi gözüküyor."

"Profesör, ben gerçekten çabalıyorum-" Ki bu doğruydu. Fakat çabalaması aklının turnuvada olduğunu göstermiyordu. "Daha çok çabala o zaman. Bu okul bir başarısızlık daha istemiyor." Karkaroff parmaklarıyla şakaklarını ovaladı.

Harry kendisini suçlu hissetti. İki aydır elbette turnuva için çalışıyordu ama aklı tamamen Draco ile doluyken ne kadar verim almıştı ki? Hata mı yapıyorum? Bencil mi davranıyorum? "Doğru düzgün çalışman için sana üçüncü görevi söylemeliyim. Vaktimiz çok az kaldı ve vakit, nakittir."

Celeste | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin