*10.Bölüm*

352 42 8
                                    

My Chemical Romance

Disenchanted

*

"Hayır anne, dışarı çıkmayacağım." Harry odasının kapısını kapattı. Bir daha ailesiyle dışarı çıkma mevzusunu istemiyordu, bıkmıştı. Sevdiği insanları zaten akşam yemeklerinde görüyordu; Sirius, Remus ve Violet, Noel için onlara yemeğe geldiğinde yeterince de eğlenmişlerdi. Dahasını da istemiyordu.

Annesinin peşinden gelmesini istemediği için kapısını kilitledi ve kendini yatağa attı. Birkaç dakika yatakta döndü durdu. Elbette dışarı çıkmak istiyordu ama insanların gözlerini belerte belerte ona bakması onu rahatsız etmekten başka bir şey yapmıyordu. Kendince ev hapsi vermesi kötüydü belki ama başka yapacak bir şey göremiyordu.

Geldiği gibi askıya astığı kabanının cebinden küçük snitchi aldı. Elinde atıp tuttu ve yatağına geri oturdu. Eline değdiği an açılmayan bu snitch de onun sinirini bozan başka bir etkendi. Ginny Weasley ve Draco Malfoy'un bu şekilde açtığını biliyordu, onun snitchindeki problem ne idi?

"Zaten bir şey kolay olsa, gözüm açık ölürdüm..." Snitchi göz hizzasına çıkardı. "Açıl susam açıl?" Hiçbir şey olmadı. Olacağını da düşünmemişti. "Off... Birisi bana yardım etse..."

İlk defa snitchte bir değişim gözlemledi. Üstünde beliren kazılı siyah harflere baktı. 'Dokunduğunda açılırım.' Harry saçlarını çekti. "Ee, dokunuyorum zaten?!" Ve yavaş yavaş aklına geldi. Harry, snitche ilk eliyle dokunmamıştı ki, snitchi yutmuştu.

"Böyle değildir..." Düşünceyle snitche baktı. "Değil mi?" Kafasındaki onca sorguya rağmen elinde evirip çevirdiği küçük altın topu ağzına yaklaştırdı. Dudaklarına değdirdi.

Snitchten sesler geldi. Harry tekrar göz hizzasına getirdiğinde tam ortasında kare şeklinde bir açıklık ve içindeki kağıdı gördü. Hevesle kağıdı aldı, snitchi komodinine bıraktı. İki üç kez katlanmış kağıdı açtığında da bütün hevesi söndü. Alfabesini bile bilmediği bir mesaj içeren kağıt beklediği sonuç değildi. "Anne!" Asasıyla kilitli kapısını açtı ve hızla aşağı kata yöneldi. "Bunu çözmemiz lazım!"

-----

Antik Yunan'daki bir inanca göre, insanlar gerçeklerle er geç yüzleşmeliydi. Nasıl öğrendiklerinin bir önemi yoktu, önemli olan öğrenmeleriydi. Eskiden insanlar bu inancı uygulamak için yılda bir defa ülkenin meydanında toplaşırlar ve o yıl sakladıkları en büyük sırrı söylerlerdi. Eğer bir önceki yıldan farklı bir şey söylemeyeceklerse de gitmelerine gerek kalmazdı.

Harry'nin aylar sonunda güç bela açtığı snitchte, Antik Yunan dilinde tam olarak bu inanca hizmet eden sözler yazılıydı.

'Kime sorarsan sor tehlikeli bulur orayı.

Zamanın geçmediği o yerde,

Bulabilecek misin seni aydınlatacak çıkışı?

Yoksa kalacak mısın içindeki karanlık ile orada?'

"Bence Yasak Orman'dan bahsediyor." demişti Violet, çevirdikleri an. "Eğer başka bir yere götürmeyeceklerse, Hogwarts'ta daha tehlikeli bir yer bilmiyorum." Onun getirdiği antik diller kitabı ile mesajı çözmüşlerdi. Öğrendiği andan beri de Violet'in varsayımını göz önünde bulunarak Yasak Ormanı araştırıyordu. Yine de bilmecede bahsedilen aydınlık-karanlık göndermesini anlamak... Günlerini almıştı. Hogwarts'a döndükten sonra Remus'un yardımcı olması için gönderdiği bir kitaptan öğrenmişti, daha doğrusu bu inanç hakkında (gerçekler hakkında) olduğuna kendisini inandırmıştı. Şimdi de ne gerçeği söylemesi ya da öğrenmesi gerektiğini dert ediyordu.

Celeste | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin