⚜Hergün Büyüyen Adımlar⚜

146 19 2
                                    


Yine aynı evin kapısına gelmiş bekliyordum. İçeri girmek öncekinden daha zor geliyordu.

Aker elini belime koyarak hafifçe içeri  doğru ittirdi. Beliz Hanım beni görür görmez ayağa fırlayıp beni kendine çekerek sarıldı.

Anne sıcaklığı dedikleri şey bu muydu? Çok güzeldi. Hiç ayrılmak istemeyeceğim kadar güzeldi. Yeliz'in bana sarıldığını hatırlamazdım. Hatta bazen bana nefretle baktığını görür gibiydim ama annem sandığım için yediremezdim. Benden gerçekten nefret ediyormuş. Hayatımı mahvetmeyi umursamayacak kadar...

Beliz Hanım kollarını çektiğinde bir soğukluk hissettim. Bu sefer ellerini yüzümde hissettim ardından gözleri bütün vücudumu taradı. Derin bir nefes verdi.

"Kızım bir daha böyle bir şey yapma lütfen. Seni çok merak ettik. Başına bir şey geldiğini sandık. Biliyoruz bunların hiçbiri senin için kolay şeyler değil. Aynı zamanda bizim için de hiç kolay değil. 17 yıl önce öldü denilen bebeğim kanlı canlı karşımda duruyor. Bana bir daha aynı şeyleri yaşatma olur mu yavrum."

Boğazıma bir yumru takıldı. Bencillik etmiştim. O yaralı bir anneydi. Ona aynı şeyleri yaşatmaya hakkım yoktu.

"Özür dilerim. Bir daha olmaz."

Salonun kapısında duran Ediz Altıner'e gözüm değdi. Anlamlandıramadığım bir ifade ile bize bakıyordu. Ona baktığımı görünce yüzüne tebessüm bulaştı ve bana göz kırptı. Hemen gözlerimi üzerinden çekip başımı eğdim. Beliz Hanımda bu sırada koluma girip merdivenlere doğru çıkardı. O da oğullarıyla -sanırım hepsi oğluydu- test çıkana kadar aynı ortamda kalmamın iyi olmayacağını farketmişti.  Oğullarından ikisinin tepkisini bilmiyordum ama onlarında bana karşı kucak açtığını düşünmek yanlış olurdu sanırım. Beni getirdiği odaya baktığımda üzerimi değiştirdiğim oda olduğunu gördüm.

"Yorulmuşsundur, bu gece burada kal. Daha sonra odanı beraber düzenleriz."

"Bir şey sorabilir miyim?"

"Tabiki benden çekinmene gerek yok."

"Daha kızınız olduğum belli bile değil neden bana karşı bu kadar iyisiniz?"

"Anneler çocuklarını hisseder. Sen bizim çocuğumuzsun, eminiz buna. Sadece diğerlerinin içinde şüphe kalmasın, daha çabuk alışsınlar diye test yaptırıyoruz. Yakında onlarda bunun farkına varacaklar. Bu zaman diliminde sana karşı bir terbiyesizlikleri olursa yanıma gel lütfen, ne olursa olsun kimse sana kötü davranma hakkına sahip değil. Anladın mı birtanem."

Ona hayranlıkla baktığıma emindim. Kendinden emin güçlü bir kadındı. Kaç yıllık çocuklarına bile ayrıcalık tanımıyordu. Keşke bende onun kadar güçlü olabilseydim...

"Hadi saat geç oldu iyi dinlen sonra konuşuruz bunları."

Odadan çıktığında kendimi yatağın üstüne bıraktım. Bir aile istemiyorum diyordum ama içten içe onların sevgisini istiyordum. Daha önce sevilmemiştim ki. Bilmiyordum bu duyguyu, çıkarsız sevgi neydi yeni öğreniyordum. Hoşuma gitmişti merak edilmek.

5 yaşlarımdayken bazen gizlice evden kaçar parkta oynayan çocukları izlerdim. Öyleki yanlarına gitsem beni istememelerinden korkar köşede izlemekle yetinirdim. Bir gün çocukların oyun oynamalarına fazlaca kapılıp saati unutmuştum. Eve döndüğümde annem kızacak diye beklerken annemin benim saatlerce evde olmadığımı farketmediğini gördüm. O gün küçük yaşıma rağmen kendimi çok değersiz hissetmiştim. Annem bana kızsın onu endişelendirdiğimi söyleyip sarılsın istemiştim. Ondan sonraki günler sürekli kaçmaya başlamıştım ta ki Servet benim kaçtığımı görene kadar beni yaka parça eve sürükleyip hakaretler eşliğinde dövmüştü. Geri kafalı bir adamdı, çocuk olmama rağmen kız olduğum için dışarı çıkmama kızardı. Ona göre evde oturmalı büyüdüğümde de evlenip başına bela açmadan gitmeliydim.

Fırtınadan Kaçan KırlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin