⚜Bir Küçük Dere Meselesi⚜

199 3 0
                                    

Zeynep Ahu'dan

Yaşanan zorlukların ardından güzel günler görülebileceğine inanmazdım. Peri masalı gibi gelirdi bana. Bu aile bana yanıldığımı göstermek istermişçesine bir anda karşıma çıkana kadar...

Özgüvensizliğimi korkaklığımı da hep karakterime bağlardım. Benim yaşadıklarımı başkası yaşasa benden daha güçlü durabileceklerine inanırdım. Oysaki ben kendimden değil etrafımda güvenebilecek kimse olmayışından dolayı bu kadar korkak olduğumu fark etmiştim.

İnsanın arkasında duran bir ailesi olduğu sürece kendini güçlü hissediyormuş, bu duyguyla yeni tanıştım.

Yeni bir güne gözlerimi mutlulukla açtım. Bugün hep beraber pikniğe gidecektik. Bu fikir kimden çıkmıştı hiçbir fikrim yoktu ama çok sevinmiştim. Daha önce pikniğe gitmemiştim. Şimdiden içim kıpır kıpırdı. Beliz Hanım'la ben orada yiyeceğimiz şeyleri hazırlarken diğerleri mangal için gerekli şeyleri hazırlıyorlardı.

"Anneee hadi artık gitmemize gerek kalmadı akşam oldu zaten."

Birde bu vardı. Hiçbir işe yardım etmeyen Aker Abim hızlıca hazırlanmıştı ve hepimizi teker teker darlıyordu.

"Aker bir kere daha birine hızlı ol dersen kafanı çöp kutusuna sokacağım abiciğim"

Asil abinin bu lafından biraz olsun korkan Aker abim sonunda hepimizi rahat bırakmıştı. Çünkü Asil abimin şakası yoktu yapardı.

En sonunda her şeyi yerleştirip iki bölünerek arabalara dağılmıştık. Ediz Bey, Beliz Hanım, Aral bir arabaya ben, Sıraç abim, Asil abim , Aker abim ve Ayaz bir arabaya binmiştik. Aslında ben diğer arabaya binecektim fakat Aker abim onlarla gelmem için kırk takla atmıştı. Ehh bende Aral'la oturmaya meraklı olmadığımda koşa koşa gitmiştim.

Aker abim arabaya biner binmez şarkı açmıştı. İlk başta utansamda bende ona kapılmıştım. Yol boyu bağıra çağıra şarkı söylemiştik. Ayazda dönmeyen diliyle bize eşlik etmeye çalışmış yol boyu gülücükler saçmıştı. Asil abim bize katılmasada bizi kameraya alırken görmüştüm. Eğlenceli yolculuğumuz yemyeşil muhteşem bir yere gelmemizle sonlanmıştı.

Etrafa büyülü gözlerle bakarken Asil abim beni kolunun altına alıp kurulacağımız yere doğru götürtmeye başladı.

"Beğendin mi burasını?"

"Bayıldım. Hayatımda gördüğüm en güzel yer."

"Daha güzellerini de göreceksin abim." deyip alnıma bir öpücük kondurdu.

Alttan melül gözlerle ona baktım. Bir iç çektim. Dışardan ne kadar soğuk ve korkutucu bir görünüşü olsa da onu tanıdıkça gördüğüm şefkatli adam içime işliyordu. Ben ona bakmayı sürdürürken bu sefer başka bir kol tarafından esir alındım. Ediz Bey beni abimden çalmamışcasına rahat bir şekilde,benimle, yürümeye devam etti. Arkadan Asil abimin homurdanmalarını duyuyordum.

"Bu kadar erkek çocuk yaparken seni benden kaçıracaklarını hesap edememişim. Cami avlusuna bırakmam için çok geç kaldık çook."

Yalancı dert yanmasına gülerek baktım. Ne kadar beni onlardan kıskansada onları çok sevdiğini biliyordum.

"Ama ben onları seviyorum."

Bana ciddi olup olmadığıma emin olmak ister gibi bir bakış atıp derin bir nefes verdi.

"Ne yapalım biraz daha sabredeceğiz artık."

Bir anda üstümüze atlayan Aker abimle Ediz Bey bana bir şey olmasın diye hemen beni diğer yanıma çekip Aker abimi kolundan tuttu.

Fırtınadan Kaçan KırlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin