ALTIN DUDAK+18

Bölüm 2 (+18)

+18 sahneler vardır. Rahatsız olanlar okumasın:)

Sizin hiç hissetmeden canınız yandı mı? Böyle normal bir yanma değil ama cayır cayır, böyle buz dolu havuza girsenizde sönmeyecek bir yanma...
Benim çok yandı, hala da yanıyor. Şuan olduğu gibi. Hep olacağı gibi.

Şuan üzerimdeki adam ne hissediyor bilmiyorum ama benim canım yanıyor, hem fiziki hem ruhi...

"çok acıyor mu?" dedi. Boğuk sesiyle.
Hala hareket etmemiş alışmamı bekliyordu. Canım yanıyordu. Yine de kafamı olumsuz anlamda salladım.

"çok değil" gözleri inanmadığını belli ediyordu yine de dudaklarıma eğildi ve sanki susamışçasına dudaklarımı öptü. Öncekilerden çok daha yumuşak ve hoştu bu. İçimde yavaşça hareketlenmeye başlamasıyla kollarındaki ellerimi ensesine çıkardım ve saçlarını çekiştirdim.

Onun da canı yansın istiyordum. Dudaklarımızı ayırıp göz göze geldiğimizde gülümsedi.

"çok güzelsin" dedi fısıltıyla. Daha sonra bunu dediğine kendisi de şaşırmış olmalı ki kaşlarını çattı. Bense diyecek bir şey bulamıyor içimdeki hareketleriyle sadece inliyordum.

Fazlasıyla yavaş hareket ediyordu. Bu kadar nazik davranmasını beklemiyordum. Sonuçta bu tek gecelik bir ilişkiydi ve sert olabilirdi.

İçimdeki hareketlerinin bir anda hızlanmaya başlamasıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Tanrım! Az önce ne demiştim ben!

İçimde gittikçe büyüyor ve sertleşiyordu. Bu da daha çok canımı yakıyordu. Ağzımdan beklediğimden daha büyük bir inleme kaçtığında anında hareketini durdurdu. Ne olduğunu anlamaya çalıştığımda dudakları alnımı buldu.

"canın acıyor." dedi. Lanet olsun. Devam etmeliydi.
Kafamı olumlu anlamda salladım ve dudaklarına uzandım.

"ama devam etmeni istiyorum." dedim.
Kafasını olumlu anlamda salladı. Hareketleri tekrar hızlanmaya başladığında nefes alışverişim de hızlanmıştı.

İçimde biriken hisler çok fazlaydı. Her hareketi duvarımı zorluyor verdiği acı zamanla yerini zevke bırakıyordu.

Bacaklarımı kaldırıp omuzlarına koydu ve hareketlerine öyle devam etti. Bu pozisyonda onu daha çok hissediyordum ve bu aklımı kaçırmama neden oluyordu. Hareketlerdi hızlandıkça hızlandı. O hızlandıkça ben kendimden geçiyordum. O ise benim her hareketimi gözünü kırpmadan izliyordu. Eğilip dudaklarımı, alnımı, saçlarımı öpüyor ellerimizi kenetliyordu.

Hareketleri çok sıcaktı.

İçimde hissettiğim ısıyla neler olduğunu anlayamadan bedenim titremeye başlamıştı.

Elleri kadınlığımı buldu. İçimdeki hareketleri hızlanırken elleri de kadınlığımı okşuyordu. Kendimi tutamayıp ağzımdan bir çığlık kaçırdım ve titreyerek sona yaklaştım.

Gözlerim kapandı ve ellerim onun ellerini daha çok sardı. O ise hareketlerine aynı hızda devam ediyordu. İçimdeki sertliğini daha net hissettiğimde onun da sona yaklaştığını anlamıştım.

"sikeyim." dedi boğuk çıkan sesiyle ve ben titreyerek sonu yaşarken onun da boğuk sesini duydum ve içimdeki o sıcak sıvıyı hissettim. Titremelerim yavaş yavaş azaldığında içimden çıkmadan bacaklarımı omuzlarından indirdi ve eğilip dudaklarımı öptü. Sonra gözlerimi, alnımı şakaklarımı, köprücük kemiklerimi daha sonra diklendi ve içimden yavaşça çıktı. Yerdeki baksırını alıp giydi ve yanıma uzanıp beni kollarına çekti.

Kafamı göğsüne koyup gözlerimi kapadığımda burnuma dolan koku tuhaf bir şekilde hoşuma gitmişti.

"acıyor mu?" dedi. Elleri karnımı buldu ve yavaşça okşadı. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Gerçek bir endişe vardı gözlerinde. Kafamı olumsuz anlamda salladım ve göğsüne yattım. Elleri saçlarımı buldu, o saçlarımla oynarken ben çoktan uykunun esiri olmuştum.

--

Gözlerimi araladığımda gün aymak üzereydi. Hala onun göğsünde yatıyordum ve o da kollarını belime sarmış uyuyordu. Yavaş hareketlerle kollarının arasından sıyrılıp yerdeki kıyafetlerimi giymek için ayağa kalktım. Karnıma saplanan acıyla ellerimi ağzıma kapattım ve bir kaç dakika acıya alışmaya çalıştım. Yavaş hareketlerle kıyafetlerimi giydikten sonra çantamdaki telefonuma baktım.

Saat 05.22'ydi. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip kapıya adımladım. Kapıda durup yataktaki adama baktım. Beklendiğimden daha yumuşak birisi çıkmıştı lakin onu bir daha görmeyecek olmak beni sevindiriyordu. Daha fazla oyalanmamak için hızla kapıdan çıktım ve oteli terk ettim. Caddeye vardığımda beni bara bırakan arabanın yanımda durmasıyla hemen bindim. 

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum fakat aracın hava alanına girmesiyle oturduğum yerde diklendim. Heyecanlanmıştım. Sonunda başaracaktık. Yeni hayatımıza başlayacaktık, herşeyi silip yeniden...

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Hellooo!

Valla bu bölüm kısa oldu bir tık.
Neyse artık.

Yeni bölümde neler olacak?

Sizce Can iyileşecek mi?

Ahu yeni hayatında nelerle karşılaşacak?

Mert Ali neler yapacak?

Yorumlarınızı bekliyorum. Öptüm..

-geceiskeleti