Bölüm 6

6.5K 161 21
                                    

Büyük beyaz odada nefes alışveriş seslerimizden başka ses yoktu. Benim gözlerim penceredeyken onun bakışlarını üzerimde hissediyordum yine de kafamı ona hiç çevirmedim. Kaç dakikadır odadaydık onu bile bilmiyordum, son konuşmamızdan sonra ikimiz de sessizliğe gömülmüştük. Kapı açılma sesi duyduğumda hemen bakışlarımı kapıya çevirdim.

Nihal Hanım güleryüzü ve tüm güzelliğiyle odaya girdi. Bendeki gözlerini çekmeden konuşmaya başladı. Yanında Can yoktu.

"size bir şey göstermek istiyorum, benimle gelir misiniz?" cevap bile vermeden oturduğum koltuktan hızla kalktım ve odadan çıktım. Can'a bir şey mi olmuştu?
Benim ardımdan onlarda odadan çıktı ve bir alt kata indik. Koridorun sol tarafı renkli duvar kağıtlarıyla kaplanmıştı. Yavaş adımlarla oraya ilerledik. Kapıda gördüğüm yazıyla yüzümde bir tebessüm oluştu.

'arkadaşlık odası'

Kapıdan girip ilk odanın camı önünde durduk. Nihal Hanım elleriyle çocukları gösterdi. Can...
Yanındaki çocuklarla konuşuyor ve ara ara gülümsüyordu. Gözlerim dolduğunda ellerimi cama uzattım ve Can'ın saçlarını okuyormuş gibi okşadım. Can ilk defa yaşıtlarıyla oyun oynuyordu. İlk defa benden başkasına gülümsüyordu.
Omzumda Nihal Hanım'ın elini hissettiğimde konuştu.

"Can gerçekten güçlü bir çocuk. Anladığım kadarıyla çok zor bir süreçten geçmişsiniz. Can'ın tedavisi güzel ilerlemiş fakat" bakışlarım anında ona çevrildi.

"fakat ne?" kaşlarım çatılmış sesim titriyordu.

"sakin olun lütfen, sizi korkutmak istemedim. Sadece Can'ın tedavisi tam olarak bitmiş değil."

"bu ne demek oluyor? Ne saçmalıyorsunuz siz? Biz Fransa'dan gelmeden önce Can'ın tedavisi bitmişti."

Anlayışla gülümsedi ve kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Can'ın asıl tedavi süreci şuan başlıyor. Çünkü aldığı ilaçlar onun bedenini çok savunmasız bırakmış. En ufak bir virüs ya da bulaşıcı hastalık onu dönülmez bir yola sokabilir. Ona şuan için çok dikkatli bakılması gerekiyor." başımı olumsuz anlamda salladım.

" ben zaten ona çok iyi bakıyorum anlamıyorum neden böyle oluyor?"

" Ahu Hanım bu sizin elinizde olan bir şey değil ki, Can'ın şuan ihtiyacı olan tıbbi bakım. Tabii size de çok ihtiyacı var. Onu bir süre misafir edeceğiz. Sizi de sürekli haberdar edeceğim. Geleceksiniz, sürekli görüşeceksiniz. Emin olun Can buradan çok daha sağlıklı ayrılacak." kafamı olumlu anlamda salladım. Başka çarem var mıydı sanki! Bakışlarım tekrar Can'a kaydığında gülümseyerek bana geldiğini gördüm.

" yeni arkadaşlarımı gördün mü abla?"

"evet birtanem, hepsi de seni çok sevmiş gibi gözüküyor."

Kafasını salladı. Küçük elini avuçladım ve kokladım.

"bebeğim, biraz burada kalmak ister misin? Birkaç gün mesela."

Kafasını arkadaki ona gülümseyerek bakan arkadaşlarına çevirdi. Sonra bana döndü.

"ama sen?"

"ben sürekli seni görmeye geleceğim, hatta arkadaşlarınla senin videolarınızı da çekerim, istersen sana pasta da getiririm."

"gerçekten mi?" kafamı olumlu anlamda salladım.

"şey tamam o zaman ama çok uzun olmasın çünkü ben seni ve yeni evimizi çok özlerim." kafamı salladım yine ve ona sarıldım. İlk defa ayrı kalacaktık. Gözlerimin dolduğunu fark ettiğimde hızlıca ondan ayrıldım ve ayağa kalktım. Ağladığımı görmemeliydi.
Ona el salladığımda bana öpücük atmış ve koşarak arkadaşlarının yanına gitmişti. Nihal Hanım ile de vedalaştığımızda önüme uzatılan çantaya baktım. Benim çantamdı. Odadan hızla çıktığımda unutmuş olmalıydım. Gözlerimiz buluştuğunda kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.
Elindeki çantamı aldım.

ALTIN DUDAK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin