part 18

21 6 3
                                    




Arabada Jungkooku beklerken bir eczaneden elinde bir poşetle çıktığını gördüm bu tarafa doğru geliyordu arabanın kapısını açarak içeriye girmişti

Ona hâlâ kızgındım nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirdi cidden aklım almıyordu

Pansuman için gerekli malzemeleri çıkardıktan sonra kanamaktan kuruyan elime uzamıştı ki elimi hızlıca çektim

"Kendim yaparım" dediğimde tabikide beni dinlememiş gözlerini devirmişti. Sol elime doğru uzanarak yavaşça kendine doğru çekmiş ve pansumanı yapmaya başlamıştı

Junkook la birlikte yere düştüğümüzde elimin üzerine düşmüştüm ve çiçeklerin bütün dikenleri elime batmıştı

Ağzımda aniden bir inleme firar ettiğinde Jungkook farkedip bu sefer yavaşça üflemeye başlamıştı

Onu izleme isteğimi bastıramıyordum
çok fazla ilgili davranıyordu ve bu içimi yumuşatmaya başlamıştı bile

"Çok acıyormu?" Dediğinde başımı hayır anlamında sallamıştım "kötü bir yalancısın" Dediğinde telefonum çalmaya başlamıştı montumun cebinden telefonu çıkardığımda arayan kişiye bakmıştım Mira arıyordu

"Efendim Mira"

"Jena neredesin sen ?"

"Şey..."

"Junkookta yanında mı eğer yanındaysa onuda al ve çalıştığınız kafeye gel"

"Nede-" diyemeden üzerime kapatmıştı bile telefonu ne çeviriyordu bu yine

"Mira aradı bizi kafede bekliyormuş " dediğimde başını olumlu anlamda sallamıştı

Pansumanı bitirdiğinde elimin üzerine bir öpücük kondurmuş ve "gidelim o halde " demişti

Ben ona şaşkın bir şekilde bakarken bir yandanda kalbimin hızlanmasına engel olmaya çalışıyordum çünkü o kadar hızlı atıyordu ki sesin Jungkooka gitmesinden korkuyordum

Bir öpücüğü bile neden bu kadar çok etkiliyorduki beni

Aniden arabıyı çalıştırdığın da kendime gelerek önüme dönmüştüm

Kafeye vardığımızda arabadan inip kafaye doğru yürümeye başlamıştık

İçeriye girdiğimizde hepsi birden Mira, Taehyung, Yoongi , Jimin,Jin, Hoseok, Namjoon ve kardeşi hepsi birden doğum günümü kutlamaya başlamışlardı

Mira elimi sonradan farketmiş olacakki konuştu "Jena eline ne oldu? neden sargılı?" Şaşkın ifademden kurtularak cevap verdim

"Önemli bir şey değil sonra anlatırım" dedğimde başıyla beni onaylamıştı

" şey.. Jena aslında ben söyledim onlara Jena hoşlanmaz diye ama Jungkook tutturdu kutlayalım diye. Kızmadım değilmi?" Ne yani Jungkooktamı biliyordu bunu ve bana hıcbirsey söylememişti bile
Hafif tebessüm ederek konuştum"hayır Mira okadar uğraşıp yapmışsınız nasıl kızabilirimki ? Sadece gerek yoktu işte böyle bir şeye "

"Bende demişti zaten Jena sevinir yapalım diye "

"Sen değilmiydin Jena sinirlenir yapmayalım diyen Jimin "

"Sen bi susarmısın hyung "

Jimin ve Yoonginin hallerine hepimiz gülerken Jin oppa konuşmuştu " pastayı kesmeyecek mıyız artık?" Dediğinde herkes onu onayladı

Pastayı kesmiştik ve herkes dansetmye başlamıştı artık sıra hediye vermeye geldiğinde herkes doğum günümü kutlayara sırayla hediyelerini vemişlerdi sıra Jungkooka geldiğinde "benimle dışarıya gelirmisin sana hediyeni orada vermek istiyorum "demişti

" Jungkook Jenayı öpmek için mi çıkarıyorsun dışarıya? Meraketme istediğiniz gibi öpüşebilirsiniz biz sizi rahatsız etmeyiz "

"Jimin biraz daha konuşursan kardeşim iyi bir daya yiyecesin"

Jiminin patavatsızlığına göz devirerek Jungkooku başımla onaylamıştım. Birlikte dışarya çıktığımızda arabanın önüne kadar yürümüştük. Arabadanın içinden bir hediye kutusu çıkardığında bana doğru uzatmıştı

"Açmayacakmısın?" Dediğinde başımla onu onaylayarak kutu açtım içine baktığımda Hyun-kyung sohn -prensesim- adlı kitabı vardı. Kore'nin en ünlü yazarlarından bir tanesinin imzalı kitabıydı üstelik.
en sevdiğim yazarın en sevdiğim kitabıydı gözlerim şok ile Jungkook a bakarken konuştum "bunu nereden buldun?"

"Biraz zor oldu ama değdi beğendinmi? " Dediğinde heyecanla ona doğru yaklaşarak sarılmıştım "teşekkür ederim. Çok beğendim" dediğimde ilk başlarda şaşırsada sonradan sarılışıma karşılık vermişti

Ondan ayrılacağım sırada belimdeki kollarını sıkılaştırarak buna izin vermemişti "biraz daha böyle kalalım" dediğinde itiraz etmeden sarılmaya devam etmiştim .

" İşte huzur bu " diye fısıldadığında ona bu kadar yakın olmak kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu ve böyle konuşarak kalbimi dahada hızlandırıyordu. Yavaşça ondan ayrılarak konuştum " içeriye geçelim artık bizi bekliyorlardır" dediğimde arkama dönerek kafeye doğru yürümeye başladım Junkookta arkamdan geliyordu

"utandınmı sen?"

"Hayır tabiki neden utanacakmışım "

"Ama yanakların kızarmış bence utansın sen"dediğinde sırıtarak konuşmuştu beni sinir etmek içindi sanırım bu çabası

"Soğuktandır o utanmadım ben "

"Peki sen öyle diyorsan " demişti gülerek

........

Junkookdan

Sanırım artık arabama veda etme zamanım gelmişti. Arabayı satıp kalan parayı tamamlamayı planlıyorduk. Hyungum satmıştı şimdi ise sıra sıra bendeydi sanırım artık

Arabayı satmaya götüreceğim sırada hyung aramıştı. Açma tuşuna basarak konuştum "efendim hyung"

"Junkook arabanı satmana gerek kalmadı parayı tamamladım ben"

Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı"Nasıl tamamladın peki?"

"Aslında paranın yarısını babam halletti "

"Ne! Babam yanında mı şimdi?"

"Evet yanımda şuan birlikte parayı teslim etmeye gidiyoruz"

"Neredeymiş bu zamana kadar neden daha yeni ortaya çıkmış?"

"Junkook bunları dönünce konuşuruz. Şimdi araba kullanıyorum kapatmam gerek"

"Anladım hyung kendine dikkat et"

"Meraketme artık bizi rahatsız edemeyeceler "

"Umarım hyung "dediğimde telefonu kapatmıştı montumun cebine koyarak arabama geri bindim

Babam demek geri dönmüştü. Bu zamana kadar nerede olduğunu cidden merak ediyordum bize bir açıklama borçluydu

Geçmişin izleri || jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin