16

429 89 37
                                    

Göğsüne çektiği dizlerine kollarını sarmış, akan sıcak suyun altında öylece bekliyordu. Ne kadar kaldığını bilmiyordu, kendini akışa bırakmışt, en sonunda kollarını çözdü. Hareket etmesiyle su canını yakmıştı.

Umursamayıp sağ bacağını uzattı, diğerini de sola yatırdı. Bacağının dış kısmını üste getirecek şekilde onu da diğerinin üstüne yatırdı. Bir süre bacağını izledi. Sonra yavaşça yanına bıraktığı şeyi eline aldı.

Bir süre ölçer gibi baktı. Elindekini, kalçasından 4 bilemediniz 5 parmak aşağıya hizaladı. Sapını sıkıca kavradı. Elindekini tenine bastırmak istiyordu, zaman geçtikçe bu isteği daha da büyüyordu.

Gözlerini o bölgeye dikti. Akan suyun sesi kulağındaki bir uğultuya dönüştüğünde derin bir iç çekip gözlerini kapadı, hafifçe elindekini bastırdı. Kısa bir mesafe sürükledi. Hiç acı hissetmemişti. Gözlerini açıp baktığında herhangi bir kesik göremedi. Yeterince bastıramadım.

Sertçe yutkundu. Yüreğini sarmalayan korkuya direnmeye çalıştı. Öncesinde kesik atmaya çalıştığı yerden biraz daha yukarı çıktı. Bu sefer biraz daha kuvvet uyguladı. Öncekine nazaran daha uzun sürükledi. Jiletin geçtiği yeri kaplayan yanma ve karıncalanma hissi yüzünden memnuniyetle gülümseyip geri çekti. Bu kadar acıyacağını ama bir o kadar da iyi hissettireceğini düşünmemiştim...

Attığı en büyük kesikten destek alarak onun hemen soluna, ilk denemesiyle ortasına bir tane daha attı. Bu ilki kadar kısaydı ama ikincisi kadar derindi. Canının daha da acımasıyla gözlerini tavana dikti. Bakmadan, üçüncü kesiğin karşısı olarak düşündüğü yere, bir kesik daha attı. Bakmadığı için daha derin olmuştu. Dudağını sertçe ısırıp başını öne eğdi. Gözlerini sıkıca yumdu.

Gözlerini açıp tekrar baktığında bir taneye daha ihtiyaç duydu. Titreyen elleriyle yere düşürdüğü şeyi aldı. En uzun kesiğin 2 parmak üstüne minik bir tane daha attı. Bu diğerlerine göre neredeyse hiç acıtmamıştı.

Elindekini uzak bir kenara atıp ellerinden destek alarak geriye yaslandı. Sıcak su doğrudan yaralarının üstüne geliyordu, bu daha da acımalarına sebep oluyordu ama hareket edecek gücü kendinde bulamadı. En sonunda kollarını da serbest bırakıp zemine uzandı.

Bacağındaki yanma hissinden başka bir şey düşünemez olmuştu. Gülümseyerek gözlerini kapadı. Uzun süre sonra iğrenç biri olduğunu düşünmeden aldığı ilk duştu. Hiçbir şey hissedemiyor gibiydi. Sadece huzurun verdiği hafif sarhoşluk vardı.

Bir süre daha uzanıp kalktı. İyice haşlanmış gibi hissediyordu. Ayağa kalkmaya çalışırken bacağı sızlamıştı. Ayağa kalktığında suyu kapatıp birkaç saniye soluklandı. Aniden kesiler sıcak su onu afallatmıştı.

Banyodan çıkıp kurulandı. Yanında getirdiği kıyafetleri dikkatlice üstüne geçirdi. Aynanın yanından geçmek üzereyken gözleri aynaya takıldı. Dönüp lavaboya yaslandı. Aynaya iyice yaklaşıp yüzünü incelemeye başladı. Göz altları çökmüş, rengi solmuştu. Berbat görünüyorum. Ellerini saçlarına attı. Saçlarım mahvolmuş...

Aynanın yanındaki dolaplardan birini açıp göz gezdirdi. Her zaman kullandığı saç köpüğünü çıkardı. Eline bir miktar alıp saçlarına nazikçe uyguladı. Bir süre saçlarıyla ilgilendikten sonra cilde parlaklık veren bir kağıt maske çıkardı. 20 dakikalık bir bekleme süresi vardı. Aynada kendine son kez bakıp mutfağa geçti.

Isıtıcıya su koyup kendine bir kupa çıkardı. Kupaya 1 ölçek kahve koyup sandalyelerden birine oturdu.

Uzun süredir aynanın yanından bile geçmek istemiyordu, şimdi ise eski haline geri dönmüştü. En azından bir süre için. Şu an mutluydu. Gerisinin de önemi yoktu değil mi?

Kendimi her zaman mutlu edebilirim.

__________

Naber

OPUYORUM SAGLICAKLA KALIN

<3

Athazagoraphobia || iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin