Genç kız elindeki koliyi dikkatle yere bıraktı. Yeni evi küçük ama bir o kadar da sevimliydi.
Ellerini beline koyup etrafta gezdirdi mavi gözlerini. Yanına gelen bitkin arkadaşı Alya'yı görünce dudaklarının arasından ufak bir kıkırtı kaçtı.
"Bitti! Ama ben de bittim!"diye söylenerek kendini ahşap sallanan sandalyeye attı.
"Teşekkür ederim Alya, geri kalanını ben hallederim."
Gözlüklü genç kız sandalyede doğruldu . Gece saçlı kızın az evvel yere bıraktığı koliyi gözleri ile işaret etti.
"O kutuda ne var ? Gel onları da yerleştirelim de tamamen bitsin işimiz."Marinette yerdeki küçük koliyi eline aldı.
"Bunlar biraz ... Özeller Alya , onları ben hallederim. Sana çok teşekkür ederim."
"Önemli değil kızım. Şimdi...."
Alya yavaşça ayağa kalktı.
"Bana ihtiyacın yoksa benim saraya gitmem gerek."
"Sana kolay gelsin Alya.."
Kahverengi saçlı kız evden ayrılınca genç kız elindeki küçük koliyle beraber odasına doğru ilerledi.
Küçük koliyi masanın üstüne bıraktı ve içindekileri yerleştirmeye başladı.
Kolinin içindeki küçük defteri rafa koymadan önce içindekileri incelemeye başladı. Defterin her bir sayfasında daha küçük bir kız iken bahçede bulduğu çiçekler vardı . Özenle kurutulmuş çeşitli boy ve türdeki çiçekler defterinin sayfalarını süslüyorlardı.
Genç kız defteri masanın üstüne bırakıp ayağa kalktı.
Kitapların arasında uyuyan küçük kwamisini dürttü. Minik kwami huzursuzca uyandı.
"Biraz gezinelim mi Tikki?"
Küçük kwami yorgunlukla esnedi ve mavi gözleri ile sahibine baktı.
"Eşyalarını yerleştiriyorsun sanıyordum."
"Belki evet ama ara verebiliriz diye düşündüm."
"Peki Marinette . " Marinette minik kwamisini avucuna aldı ve kafasının üstüne bir öpücük bıraktı. Sonra da masanın üstüneki tabaktan bir çikolata parçacıklı kurabiyeyi minik kwamisini uzattı.
Küçük kwami kurabiyeyi yiyip güçlendiğinde genç kız sihirli sözcükleri söyledi.
Uğur böceği formuna büründüğünde,
çatıların hakimiyeti artık onun elindeydi.
Nereye gittiğini biliyor muydu?
Bunu ben de bilmiyorum aslında.
Genç kız çatılarda koşmaktan oldukça yorulmuşa benziyordu. Mezarlığa doğru ilerledi.
Geceleri buraya gelmekten korkmazdı hiç bir zaman .
Ailesi korurdu onu kötü olan herşeyden....
Değil mi?
Yanyana iki mezar taşı...
Toprağın üstünde kırmızı karanfiller ve siyah güller...
Kırmızı karanfiller ölene saygı için dikilirdi, siyah güller ise her ne kadar ölüm anlamına gelse de yeni bir başlangıç anlamına gelir ve ölümden sonraki hayata vurgu yapardı.
Genç kız dizlerini kırıp iki mezarın arasına oturdu.
Bir yanında annesi , bir yanında ise babası vardı.
Çan çiçeği gözlerinden akan yaşlar kurumuş toprağı ıslatıyordu.
"Korkuyorum anne . Çok korkuyorum . Bana sarıl istiyorum . "
Bir süre derin ve titrek bir nefes aldı. Sonra ise konuşmasına devam etti.
"Baba, hani bana öğretmiştin ya ... Çiçeklerden boya yapmayı. Yine boya yapalım istiyorum . Resim yapalım istiyorum. Hatta biliyor musun ? Boya yaptığımız çiçekleri hala saklıyorum baba. Hepsi kurumuş ama..."
Genç kız ellerini yüzüne tutup ağlamaya devam etti. Arkasında beliren kediciğini farketmedi bile . Kara kedi , Uğur böceği'ne arkadan sarılıp genç kızın küçük bedenini kendine çekti.
"Ağlama leydim."
Genç kız ilk başta biraz korksa da bozuntuya vermedi.Göz yaşlarını sarışının omzuna akıtmaya devam etti. Sarışın genç , leydisini görmek için yeni evine gitmiş lakin genç kızı hiç bir yerde bulamamıştı.
Sonrasında ise sopasından genç kızın konumuna bakmış ve mezarlığa gelmişti.
Genç kızı iki mezarın arasında ağlıyor görünce şaşırmıştı. Gece vakti ... Hiç mi korkmuyor diye düşünmüştü. Sonrasında ise genç kızı izlemeye koyuldu.
Genç kız ağladıkça biraz daha yaklaştı ona. En sonunda ise genç kıza sardı kollarını.Kara kedi uzun tırnaklı eliyle genç kızın göz yaşlarını sildi.
"Ağlamak sana yakışmıyor güzelim."
"Sen neden buradasın ?" Diye cevapladı söylenileni umursamadan genç kız.
"Senin için leydim."
Genç kız Kara kedi'ye sarıldı tekrar.
"Teşekkür ederim." Sesi oldukça kısık çıkmıştı. Kara kedi genç kızı mezarlıktan çıkardı ve her zamanki gizli yerlerine getirdi.
Genç kızı gölün kenarındaki çift kişilik salıncağa oturttu. Küçük binaya girip 2 bardak sıcak çikolata getirdi. Elindeki bardaklardan birini genç kıza uzattı.
Genç kız gülümseyerek bardağı sarışının elinden aldı.
Kara kedi genç kızın yanına oturdu ve elindeki bardağı dudaklarına götürmeden söze girdi.
" Demek çiçeklerden boya yapıyordunuz ha?""E-evet. Papatyayı sarı için kullanırdık mesela. Çan çiçeğini mavi... Karanfilleri de pembe ." Kara kedi arkasına sakladığı gülü genç kıza uzattı.
"Peki ya gülü ne için kullanırdınız leydim?"
Genç kız kıkırdayarak elini Kara kedi'nin elindeki güle uzattı.
"Kırmızı , kırmızı için kedicik."
"Belli oluyor leydim. Yanakların çoktan kırmızıya boyandı."
Genç kız gülümseyerek yanaklarını saklamaya çalıştı. Kara kedi genç kızı belinden tutup kendine çektiğinde genç kız sarışının uzun sarı saçlarını farketti
Uğur böceği,elini kediciğinin uzun at kuyruğu saçına uzattı.
"Saçların çok güzel. Sanki güneş gibi. Ayrıca oldukça bakımlı ve uzun?"
"Saçlarımı seviyorum leydim."
"Saçlarınla oynayabilir miyim?"
Kara kedi saçlarını bir arada tutan siyah kurdeleyi saçlarından ayırdı. Uzun sarı saçları omuzlarına döküldü. Uğur böceği eline aldığı sarı saç yutamlari ile oynamaya başladı. Kara kediye yaptığı değişik saç modelleri arasında gülmeden edemiyordu.
En sonunda altın sarısı saçları kendisi gibi omuz hizasında bir çift domuz kuyruğu modelinde bağladı.
Kara kedi yeni saç modelini elleri ile kontrol ettikten sonra genç kıza yüzünü çevirdi.
"Eğlendin mi bari ?" Genç kız gülümseyerek kafasını salladı.
Kara kedi genç kızın dudaklarının üstüne dudaklarını kapadı.
Genç kızın dudaklarında yaptığı çilekli macaronların tadını alıyordu sanki. Ayrıca sıcak çikolatanın kokusunu soluyordu. Genç kız için de olanlar pek farklı sayılmazdı.
Şeftalili turta ve sıcak çikolatanın uyumunu daha önce hiç bu kadar güzel tatmamıştı.
Kara kedi genç kızı kendine daha fazla çekti yakaladığı uyumlu tadı daha derin hissedebilmek için.
Genç kız nefessiz kalıp ayrıldığında nefes alıp vererek gülümsemeye devam etti. Kara kedi genç kızı bu seferde gülüşünden öptü .
Genç kız alnını Kara kedi'nin alnına yaslayarak nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.
"Bu... Çok beklenmedikti."
"Sen çok beklenmediksin leydim."
Kara kedi cebinden bir kese çıkardı.
Genç kıza uzattı.
"Bu kesenin içindekiler senin oyununu bitirmek için yeterli leydim.
Hadi bitirelim bu beklenmedik oyunu ve buralardan gidelim."
Genç kızın gözleri parlıyordu. Kediciğinin kraliyetten aldığını tahmin ettiği keseyi inceledi . İçindekilerin maddi durumunu düşündüğünde bunun gerçekten yeterli olacağını düşündü. Hayalleri için yeterliydi bunlar .
Kara kedi'nin boynuna atladı.
"Teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim "
"Önemi yok leydim. Şayet ben seni, benden alırlar diye çok korkuyorum. Bitirelim bu oyunu . Olur mu Uğur böceği'm? ""Olur kediciğim."
Kara kedi genç kıza bir kez daha sarıldı. Saçlarındaki menekşe kokusu da en az dudaklarındaki makaron tadı kadar güzeldi.
O gün ekranda "Game over " yazısını gördü her ikisi de . Ama yeni bir oyun için başlat tuşuna basmak yeterli idi .
Onlar da öyle yaptılar. Yeni bir oyuna başladılar.🐾🐞
İlham perilerim okula gittiler haralde.
Aklıma hiç bir şey gelmiyor !
Bölümü defalarca silip geri yazdım .
Neiseee ...
Nasılsınızzzz?
Okul nasıl gidiyor ?Bir sonraki bölümde görüşmek üzere....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Criminal Kingdom (✔️)
RomansaGece olunca , kraliyette kaos vaktidir. Her gece , karanlığın ardındaki bir çift mavi göz kraliyet hazinesinden bir mücevher çalar. Her şey yolunda giderken , karanlığın içinden çıkan bir yabancı genç kıza bir teklifte bulunur . Asıl olaylar zincir...