1. Bölüm

29 5 0
                                    

Bugün benim doğum günümdü. Artık gerçek bir kadın gibi hissediyordum. 24 yaşında olmanın verdiği heyecan ve ciddiyet içimin kıpır kıpır etmesine yetiyordu. Hep küçüklüğümden beri kendi işim ve kendi evim olsun isterdim. Kimseye muhtaç olmadan yaşamayı.
Artık bu yeni taşıdığım şehirde beni yeni arkadaşlıklar, yeni iş, yeni ilişkiler ve yeni bir hayat bekliyordu.
Ben tam bunları düşünürken alacaklı gibi çalınan kapıya bakmak için uzandığım yataktan kalkarak kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığım heyecanla elindeki poşetlerle içeri girmeye çalışan bir adet Aslı gördüm.

-Daha hazırlanmadın mı?
-Daha yeni kalktım ve hem ne hazırlanması.
-Alt sokaktaki dükkandan sana seçtiğim elbise.
-Aslı.
-Git dene bekliyorum.

Aslı'nın aldığı elbise üzerime tam olmamıştı o yüzden bende belime kemer bağlamaya karar vermiştim.
Kemer ile gerçekten daha hoş duruyordu.
Daha fazla vakit kaybetmeden doğum günümü kutlayacağımız cafeye gidiyorduk.
Aslı iş arkadaşlarımı da çağırmıştı çünkü aralarında Burak adında bir arkadaşımda vardı. Ve anladığınız gibi ondan hoşlanıyordu. Hatta ikisinin ilk tanışması daha neredeyse 10 sene önce mezuniyette bir oyun yerinde tanışmalarıydı.
Neredeyse gelmiştik ancak gerilmiştim. Çünkü her ne kadar 24 yaşında olsam da kalabalık ortamlarda gerilir ve özel günlerde söylenen sözlere verecek güzel cevaplarım olmazdı.

~2 yıl önce~
-Doğum günün kutlu olsun. (Ve fazla fazla övündüğüm cümleler)
-Aa. Tamam?
-Anlamadım.

~Şimdiki zaman~

Kapının önündeydik ve üst kata çıkmak üzere merdivenlerden çıkıyordum.
Tam merdivenden çıkarken içimi öyle bir olumsuzluk hissi kaplamıştı ki sanki tehlike altındaymışım ve hemen gitmem gerekiyormuş casına. Tam o sırada elinde tepsi olan bir garsonun doğruca bana baktığını gördüm. Ve anında gelen titremenin verdiği korkuyla beraber 6. hissi fazla kuvvetli biri olarak gerilmiştim.

Geçtiğimiz senelerde bir kafede garsonluk yaparken kafe sahibide fal bakıyordu.Bir gün beni yanına çağırmıştı ve bana falına bakması için fazlasıyla ısrar etmişti. Ama ben hayatımda falın ne olduğunu bile neredeyse bilmiyordum. Bende onu kıramayıp kabul etmiştim.
Kadına bakınca içimden geçenleri ona söyledim. Kadın çok yorgun gözüküyordu sanki bizden gizlediği bir hastalığı varmış gibi. Bunu kadına söylediğimde kadın sadece güldü.
Ve bu olayın üzerinden 2 hafta sonra kadın meme kanserinden dolayı vefat etti.
Tabii bu olayın şokunu atlatmam hatalarımı almıştı.

Neyse diyerek devam ettim. Çünkü bu gün doğum günümdü.

Hızla merdivenlerden çıktımıştık ve gelen misafirleri Aslı ile beraber karşılamıştım. Aslı Burak'ı gördüğü gibi gözlerini fal taşı gibi açmıştı. En yakın arkadaşım birine aşıktı ve bu gerçekten çok komikti. Niye bilmiyorum ama bana her zaman aşık insanlar fazlasıyla masum gelir. Aşk kavramıda aynı şekilde başlı başına masumluk demektir bana sorarsanız.

Herkesi karşılamıştım ve artık biraz eğlenmenin vakti gelmişti. Geçip bir masaya oturdum o sırada kapıdan içeri giren bir adamın az önce bana bakan garsonu eliyle göstererek "Bu gece burda bir cinayet olacak ve bu adamda katili derhal
bu adamı burdan çıkarın bir canlının hayatını kurtarmak istiyorsanız."
dedi.
Herkes adamın deli olduğunu düşünüp adama gülerek söylenenlere aldırış etmediler.

O sırada içerde bulunan biri "Kimse şu adamı dışarı çıkarmayacak mı?" dedi.

Kalabalık bu sesede aldırmayıp eğlenceye kaldığı yerden devam etti.
O sırada Aslı bana bakarak konuşmaya başladı.
-Sorun yok sadece büyük bir ihtimalle içkiyi fazla kaçırmış bir adam.
-Bilemiyorum o falcı kadında yaşadığım 6. His olayı gibi bir şey yaşıyorum. Emin misin?
-Eminim. Hem bugün doğum günün birazdan hediyelerini açacaksın. Kendine gel kanka.
-Tamam ama~
-Ama mama yok iç bir bardak herşey iyi gelecek bana güven.
-Peki.

O sırada masamızda bulunan mavi renkte ki içecekten bir yudum aldım ve dilime gelen tattan dolayı anında midem bulandı. O yüzden tuvalete gidip elimi yüzümü yıkamaya karar verdim.
Tam kapıdam içeri girdiğim sırada içeride o garip garsonu gördüm.
Girdiğim yerin kızlar tuvaleti olduğunu kontrol etmek için kapıdan başımı uzatıp baktım ama burası kadınlar tuvaletiydi.
Bu sapık adamın burda ne işi vardı?
Bir anda gelen kendimden emin ses tonumla adama seslendim.
-Beyfendi burası kadınlar tuvaleti.

Artık adam arkasını döndüğünde elindeki kanlı bıçağı ve kabindeki kanlar içindeki kadını görebilmiştim...

Ölü Dedektif(Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin