27 - "Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır?"

7.1K 877 752
                                    

Selin - Son arzum

Günlerin nasıl geçtiğini anlayamamamla başladı. Zaman kavramını yitirdiğim bir noktada geçmişimle geleceğimin arasına sıkışmış bir halde "şimdi" dediğim vakti de kaçırmamaya çalışırken elimde ne var ne yoksa kaybediyormuşum gibi hissettim, ki belki ettim de, bilmiyorum.

Saatlerin beni yavaş yavaş tükettiği gecelerde, yanımda uyuyan sevgilimin yalnızca bir bedenden ibaretmiş gibi hissettirdiği anlarda karanlığı izledim durdum. Az önce de söyledim ya, elimde ne var ne yoksa kaybediyormuşum gibi hissettim diye, işte tam da o zamanlarda "yoksa zaten hiç kazanamadım mı?" diye düşündüm. Neyi kaybedeceksin Jeongguk, dedim boğazımdaki yumruyla. İnsan hiç kazanmadığı bir şeyi nasıl kaybeder? Kazandığını sandıysa eğer, diye ekledim ama devamını getiremedim. İçime bir şey oturdu. Adı ne, neden oraya oturdu bilmiyorum.

Taehyung bana her zaman olduğundan farklı bakmadı, dokunmadı, gülümsemedi ancak ben bir şekilde bir şeylerin değiştiğini hissettim. İçeride bir yerlerde huzursuz hissettiren bir sancı peyda oldu. Ne zaman ona baksam ağlamaklı oldum, ne zaman bana gülümsese sanki bu o gülümsemeyi gördüğüm son sefermiş gibi izleyebildiğim kadar izlemek istedim.

Sürekli düşündüm. Nedenini düşündüm, nasılını düşündüm ama en çok da geçmişimizi düşündüm yalan değil. Bu yüzden geçmiş ve gelecek arasında sıkışmış gibi hissettim zaten. Önümde onunla birlikte geçeceğinden emin olduğum bir ömür var zannederken aslında sandığım kadar çok yarınımız yokmuş gibi geldi ve ben de çareyi çoktan yaşamış olduklarımızın tanıdıklığına sığınmakta buldum.

"Kişisel Şuur Kayıpları"nı ilk okuduğum geceyi, verdiğim tepkileri, içine düştüğüm hayreti anımsadım. Taehyung'u, Taehyung'un kızmalarını, Taehyung'un sevinmelerini, Taehyung'un gülümsemelerini... 

Gözümün önünde canlanan her bir anıda içimdeki ağlama isteği biraz daha büyüdü ve nihayetinde beni çoktan yakalamış olan o sondan kaçamayarak sarsılmaya başladım. Yatakta yatıyordum, Taehyung'un kolu belimdeydi, nefes alışverişleri düzenliydi, uyuyordu ve hıçkırıklarıma uyanacakmış gibi görünmüyordu. Hâlbuki bu dünyada buna uyanacak tek bir insan varsa bu yine ondan başkası değildi ama ben o gece tıpkı diğer gecelerde de olacağı gibi tek başıma ağladım. Dürüst olmak gerekirse zaten ben o günden sonra hayatımda hiç ağlamadığım kadar çok ağlamaya başladım. Bir sabah kahvaltı yaparken, bir öğle vakti kahve içerken, bir akşamüstü okuldan eve dönerken; bir gece yarısı öylece oturduğum koltukta duvarı izlerken... Taehyung bunun bir tür tepki olduğunu düşündü. Neye karşı olduğunu bilmediği bir tepkiydi bendeki ve bilmek istiyormuş gibi görünmüyordu.

Bu mevzuyu Bayan Hiçkimse ile konuştum. "Taehyung," dedim ağlama krizlerimden birini yaşarken. "Eskisi gibi değil."
"Nasıl yani?" diye sordu hayretle. Sanki Taehyung'un bana karşı eskisi gibi olmaması mümkün değilmiş gibi verdiği tepki beni yalnızca biraz daha incitti. Anlattım ona. Değişti, dedim. Neyinin değiştiğini bilmediğimi lâkin ona karşı müthiş bir yabancılık hissettiğimden bahsettim. Tamamen hissiyatla ilgili olsa da bir şeylerin eskisi gibi olmadığından emin olduğumu söyledim ve o da bana "eğer böyle hissediyorsan sahiden de söylediğin gibidir," dedi. "Öylesine hissedilecek şeyler değil bunlar."

Bir süreç olsaydı geçerdi, diye ekledi konuşmanın neresi olduğunu hatırlamadığım bir yerinde. "Onunla konuşmayı denedin mi?" diye sordu.
"Hayır," dedim kafamı iki yana sallayarak. "Sanki sorarsam ve gözlerinde sanrılarımda haklı olduğuma dair en ufak bir parıltı görürsem yaşamak çok anlamsız gelirmiş ve sanki sorarsam gözlerinde o parıltıyı görürmüşüm gibi geliyor."

Anladığına dair kafasını sallamak dışında bir şey yapmadı. Sonra Taehyung ile şehir dışına falan çıkmanın bize iyi gelebileceği gibisinden birkaç öneride bulundu. Nasıl bir çıkmazın içine düştüysem beni kurtarabilecek tek şey buymuşçasına bir inançla Taehyung'a şehir dışına çıkmayı teklif ettim ve kabul edeceğinden nasıl eminsem, reddettiğinde müthiş bir hayal kırıklığı yaşadım.

Kişisel Şuur KayıplarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin