[𝟏𝟎]

186 21 105
                                    

(Akşam 23.09)

Shoto derin bir nefes alıyor, en azından evinin verdiği güvenlik hissine bir nebze olsun kapılmak istiyor. 1 gündür yaşadığı şeyleri hâlâ aklı almıyor ama Shoto şu an koşarken düşünemeyecek kadar yorgun.

Evinin kapısının önüne vardığı zaman hızlıca koşan ayakları sendeliyor, kapıyı şiddetli bir şekilde çalıyor ve "Hadi açın şu kapıyı!" diye yumruğunu son bir kez daha kapıya vuruyor.

Shoto zümrüt kırmızısı gözler ile karşılaşınca içeri dalıyor ve arkasından yaklaşan ayak seslerinin evin içinde olduğunu anlayınca kapıyı arkasından hızlı bir şekilde çarpıyor.

"Ne sikim oluyor!?" Bakugou elleri ile ikisini gösteriyor. "Neden kıçınızdan soluyorsunuz?"

Izuku ellerini dizlerine dayıyor ve nefes nefese bir şeyler mırıldanıyor.

"Deku ne oluyor?" Ochako ağır adımlarla yeşil olanın yanına
yaklaşıyor ve boyuna çömeliyor.

Shoto konuşmalar arasında bir tıkırtı duyduğuna emin. Bakışlarını cama doğru yöneltiyor, kimse yoktur.

"Ben ve Todoroki-kun birini gördük. İlk önce bir çığlık duyduk ve sonrasında bizi kovalamaya başladı."

Aizawa kaşlarını çatıyor "Hala burada mı?" diyor.

Shoto nefeslerini çoktan toparlamıştır Izuku'ya izin veriyor ve kendisi devam ediyor. "Midoriya kafasına taş fırlattı bayıldığını umuyoruz."

"Vay dostum! Yanında silahın olmasa bile hedefi on ikiden vurabiliyorsun."

Kirishima hemen Mina ile birlikte etraflarını sarıyor. Izuku bu sırada utangaç bir gülümseme takınmakla meşguldür. "Teşekkürler Kirishima-kun bunu bir iltifat olarak alacağım!"

"Salak zaten iltifat etti. Bakugou oturduğu yerden konuşuyor (Shoto ne zaman oraya geçtiğini anlamaz.) ve siz ikiniz delirmiş bir katilin sırf kafasına taş yediği için bayılacağını mı sandınız?"

Ah.

Bakugou haklıdır, kendi evine ceset asacak kadar ileri giden bir katil için bu hiç bir şey olmalı.

Tak.

Shoto dışarıdan gelen bu sese irkilir ilk sorusu hemen "Duydunuz mu?" oluyor. Shoto bu sefer gerçekten orada birinin varlığını hissetti.

Sonra her şey o kadar hızlı gelişiyor ki Shoto kendini Bakugou'nun üstünde parmakları kanla dolu buluyor. "Ne?"

"Duydunuz mu?" Shoto'nun sesi odada yankılanırken Aizawa aynı göz temasını yeniden kuruyor. "Tam olarak neyi?"

"Tıkırtı sesini sanki bir şey düştü." Shoto düşünüyor, bu sefer gerçekten duydu.

"Yarıma aldırmayın kafayı sıyırdı." Elindeki telefona geri dönüyor.

Shoto şaşırıyor kimse ciddiye almıyor, az önce onları biri kovalıyordu. "Ben bakmaya gidiyorum."

Shoto ne dediğini bilmiyor ama kimse yardım etmeyecekse kendisinin yapmaktan başka çaresi yok.

"Todoroki-kun nereye!?"

"Dışarıya çıkıp bakacağım."

Izuku hemen Shoto'nun yanına geçiyor. "Todoroki-kun gidemezsin neredeyse gece oluyor."

"Midoriya kendi başımın çaresine bakabilirim." Ne kadar süredir fısıldaşiyorlar bilmiyor ama Shoto son söylediğini sesli dediğini biliyor çünkü Bakugou'nun tepkisi kaçınılmaz oluyor.

Los Angeles Cinayetleri (𝓑𝓪𝓴𝓾𝓽𝓸𝓭𝓸)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin