[𝟏𝟖]

150 17 110
                                    

Shoto'nun bir sonraki bildiği şey yatağında uyanıyor olmasıdır. En son ne olduğunu çok iyi hatırlıyor ki Shoto'nun unutması mümkün değil. Hızlı bir şekilde yataktan kalkıyor ve onu komidinin üzerinde bekleyen telefonuna doğru koşuyor.

Yeninden olmasına imkan yok, diyor. 14 Ağustos tarihini görmemeyi umarak. Güç düğmesine basıyor ve tarih ağustosu gösterse de günler 15'i vuruyor. Her ne kadar 15 Ağustos'u yaşamış olsa bile, kendi küçük versiyonunun iddia ettiğine göre 14 Ağustos'tan sonra yaşadığı hiçbir şey gerçek değildi.

Sonra aklına Bakugou geliyor.

"Katsuki öldü mü?" diyor, hızlı nefeslerine hakim olarak.

Cam gibi gözlerle ona bakıyor ve iç çekiyor "Kader istediğini alır."

Küçük versiyonu ortadan kayboluyor ve onu bu keskin uçurumda yalnız bırakıyor. Rüzgar daha şiddetli esmeye başlıyor, Shoto'yu savurmaya yetecek kadar değil ama sarsmasını sağlayacak kadar şiddetli geliyor. Gözleri sonuna kadar dolmuşken sonsuz uçuruma bakıyor ve sadece bağırıyor. Hiçbir şeyi hak etmediyse,

Shoto hangi teselliyi aramalı?

Sandalyenin üstünde duran ne olduğu önemsiz bir kaç kıyafet takıyor ve hemen alt kata iniyor. Parkeler koyu siyah renginden uzak ve gerçekten, zamanın düzeldiğine inanıyor. İlk gözüne çarpan şey sürekli uyandığı o kanepenin yerinin boş olduğuna takıldığı zaman Shoto bir kez daha yanılıyor.

Tek fark ettiği şey bu olmuyor, her zamanki köşede duran kedi kumundan iz yok. Tabikide kedisindende. Shoto telaşlı bir şekilde bütün evi baştan sona arıyor ama ne kedisini ne de kedisine ait hiçbir şeyi bulamıyor.

Sıkıntısı yüzüne yansıdığı zaman hızlı bir şekilde evden çıkıyor ve karakola doğru ilerliyor. Sorularını cevap bulabileceği tek yer.

İçeri girdiği zaman farklı bir şey göremiyor, aynı kişiler ve aynı düzen. Kendisini Midoriya'nın bulunduğu kata atması uzun sürmüyor. Midoriya onu ilk gördüğü zaman sıcak bir şekilde selamlıyor ve içeriye davet ediyor. Midoriya hakkında her şey doğruysa Shoto doğru zamanda mı?

"Todoroki-kun...?" diyor Midoriya karşısındaki genci bulundukları zamana çekmeye çalışırken.

"Todoroki-kun!"

Shoto bir anda sıçradığı zama gözlerini daldığı yerden kaldırıyor ve ona bakıyor.

"Todoroki-kun iyi olduğuna emin misin?" tedirgin bir şekilde elleri ile oynuyor. "sürekli dalıyorsun."

"Evet ben iyiyim." diyor, bu soruya kaçıncı defa yanıt verdiğini bilmeyerek.

"Aslında sana buraya birkaç soru sormak için gelmiştim." diye hemen ardından ekliyor.

Midoriya ona devam etmesi için bir baş selamı veriyor ve Shoto başlıyor.

"Ben sana Bakugou hakkında soru sormak için gelmiştim." diyor Midoriya'ya bakmadan.

"Bakugou'nun nerede olduğunu-"

"Üzgünüm Todoroki-kun ama kimden bahsettiğini anlayamadım. Bakugou diye birini tanımıyorum." dedi ellerini masada birleştirerek.

Shoto hafif şok sarsıntılarını atlatmaya çalışırken aklı çok karışıyor.

"Çocukluk arkadaşını hatırlamaman mümkün değil." diyor elleri giydiği kumaşı sıkarak.

"Bakugou'nun odası üst kattaydı, kafenin yanında olan. Bunu hatırlıyorsun değil mi?" Midoriya gözlerine bakmıyor, konuşma ilerledikçe hiç iyi şeyler olmuyor. "Hatırlamasan bile o oda Bakugou'nun yani orada olmalı."

Los Angeles Cinayetleri (𝓑𝓪𝓴𝓾𝓽𝓸𝓭𝓸)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin