1. BÖLÜM: "SİLAH SESİ"

497 12 11
                                    

- MİRA -

Ayakta durmaktan yorulup kaldırımın kenarına oturdum. Uzun süredir dışarıda Ada ve Hazan ile birlikte Irmak'ın partiden ayrılıp yanımıza gelmesini bekliyorduk. Bir yandan da bu geceki partiyi düşünüyordum. Çok eğlenceli ve bir o kadar da yorucu bir geceydi. Çok fazla içki içmemiş olmama rağmen gözlerimi kapatsam uyuyacak haldeydim. Artık partiden gelen yüksek sesli müzik uğultuya dönüşüyordu. Gecenin serinliği ürpermeme sebep olurken kollarımı bedenime sardım.

"Nerede kaldı bu kız? Çok yoruldum ve uyumak istiyorum. Ayrıca hatırlatın da şu topuklu ayakkabıları bir daha giymeyeyim."

Beni düşüncelerimden ayıran Hazan'ın sesi oldu. Çok geçmeden de topuklu ayakkabılarını çıkarıp yanıma oturdu. Bir yandan da Irmak'a söylenip duruyordu. Ada'yla ben sadece dinlemekle yetindik. Hazan'ın aksine bizim konuşmaya halimiz bile kalmamıştı. Şuan tek isteğim yurda dönüp sıcacık yatağımda güzel bir uyku çekmekti. Ada da artık ayakta durmaktan sıkılmış olacakki o da yanıma gelip oturdu. Başını omzuma yaslarken birkaç şey mırıldandı fakat tam anlayamadım.

Biz bir süre daha o soğuk kaldırımda oturup geçen arabaları izlerken kapıda Irmak ve sevgilisi Kerem belirdi. Onları net görebilmek için kafamı o yöne çevirdim. Benim bu hareketimle kızlar ayaklandılar. Ben de ayağa kalkarken yukarı doğru sıyrılmış siyah elbisemi çekiştirdim. Göz ucuyla Hazan'ın ayakkabılarını eline aldığını gördüğümde Ada'nın koluna girip ondan destek aldım. Kerem ve Irmak sonunda yanımıza geldiklerinde harika bir gece geçirdikleri yüzlerinden okunuyordu. Başımı yavaş bir hareketle kaldırdım ve yorgun gözlerle onları izlemeye başladım.

"Keşke biraz daha kalsaydınız kızlar. Şimdi tüm eğlenceyi kaçıracaksınız." derken, Kerem hepimizi tek tek süzüyordu. Her ne kadar rahatsız olsam da bir tepki veremedim.

"Size iyi eğlenceler. Ama biz çok yorgunuz, gitsek iyi olur." diyen Ada, Kerem'e içten olmayan bir tebessüm etti.

"Gidelim mi artık?" Irmak soruyu ona yönelttiğimi anlamış olacakki Kerem'e bilmem kaçıncı öpücüğünü verdikten sonra yanımıza geldi.

"Sizi yurda bırakmamı istemediğinizden emin misiniz?" dedi Kerem bize tereddütle bakarak. Ben bir anlık umutla Kerem'e baktım. Dudaklarımı aralayıp tam kabul edeceğim sırada Ada'nın sesi beni susturdu.

"Hiç gerek yok. Biz kendimiz gideriz."
Diğerleri de kafalarını sallayıp onu onayladıktan sonra susup başımı öne eğdim.

"Peki o zaman. Ama kendinize dikkat edin. Bir şey olursa beni ararsınız."

Kerem'in doğum gününü tekrar kutlayıp yanından ayrıldık. Ben Ada'ya iyice sokulurken Hazan da ayakta zor duran Irmak'ın koluna girmişti. Yavaş yavaş bardan uzaklaşırken yanımızdan geçen insanları inceliyordum. Ayakkabılarımızdan çıkan tok seslerle tüm dikkatleri üstümüze çekiyorduk. Şu ayakkabılara Hazan gibi ben de bir küfür savurdum.

"Lanet olsun!" Hazan'ın sesiyle arkama döndüm. Ayağına batmış olan cam parçasını çıkarmaya çalışırken söylenip duruyordu.

"İyi misin?" dedi Ada endişeyle bakarak.

"Sorun yok. Ama şuan yatağımda olsaydım daha iyi olurdum." dedi ve yüzünü buruşturdu.

"Neden Kerem'in arabasıyla gitmedik ki?" derken bir yandan da somurtuyordum.

"Kerem zaten çok içmişti. Bu haliyle onun arabasına binmeyi mi düşünüyordunuz? Ayrıca bize bakışlarının hepimiz farkındayız." Ada'nın bu sözü üzerine Irmak;

"Saçmalamayın. Kerem öyle biri değil." dediğinde bir süre sessizlik oldu. Yurda doğru ilerlemeye devam ederken Ada sessizliği bozdu.

"Yurda bu halimizle nasıl gireceğiz? Irmak çok kötü içki kokuyor." Hazan yorgun gözlerle Irmak'a bakıp;

"Yurdun arka kapısından girelim o zaman."

Biz yurda doğru ilerlerken yan sokaktan tartışma sesleri geliyordu. Sesin geldiği yere doğru yaklaştığımızda bir adamın kıza bağırdığını gördük. Karanlıktan suratlarını tam göremedim. Fakat kızın geri adım atmasıyla onun sınıf arkadaşımız Sanem olduğunu anlamam uzun sürmedi.

"Sanem." diye fısıldadım sadece kızların duyabileceği bir sesle.
Bir yandan ağlıyor, diğer yandan da karşısındaki silahlı adama yalvarıyordu.

"Lütfen, yapma. Kimseye bir şey söylemeyeceğim."

"Artık çok geç." Adamın bu sözünün ardından insanın kulağını sağır edecek bir silah sesi olduğumuz yerde sıçramamıza sebep oldu. Irmak'ın korku dolu çığlığı tüm sokakta yankılandı. Sanem'in zayıf bedeni tek bir kurşunla kanlar içinde yere yığılırken adam hızla kafasını bize doğru çevirdi. O sırada gördüğüm şey katilin gece kadar karanlık gözleri ve dağılmış siyah saçlarıydı. Yaşadığım şokla yerimden kıpırdayamazken Ada kolumu sertçe çekip;

"Hadi gidelim burdan." dedi ve beni peşinden sürüklemeye başladı.
Hazan elinde tuttuğu ayakkabıları yere atıp Irmak'ı iyice kavradı ve hızla koşmaya başladılar. Titreyen bacaklarıma ve soğuk rüzgara aldırmadan peşlerinden koşuyordum. Uzun süre koştuktan sonra Irmak adamın peşimizden gelip gelmediğine bakmak için arkasına döndü.

"Durun, gelmiyor." der demez aniden durduk. Hepimiz nefes nefese kalmıştık.

"Buse'yi arayalım. Bize arka kapıyı açsın. Vakit kaybetmeden yurda gitsek iyi olacak." dedi Hazan

Ada elinde tuttuğu küçük çantasından telefonunu çıkardı ve birkaç tuşa basıp kulağına götürdü. Kısa süren konuşmasının ardından biz dönüp ;

"Gidelim artık." dedi

Yurdun arka kapısına vardığımızda Buse'nin soran gözlerle bize baktığını gördük.

"Oha bu haliniz ne ? Berbat görünüyorsunuz ! " dedi.

"Şimdi sırası değil Buse." dediğimde cevabını beklemeden yurda girip asansöre bindik. Odaya girdiğimizde içerisinin de dışarısı kadar soğuk olduğunu fark ettim.
Fakat daha fazla hareket edecek halim kalmamıştı. Hazan yanımdan geçip banyoya girdi. Irmak yatağa oturup hıçkırarak ağlamaya başladı.

" Lütfen birisi bunların gerçek olmadığını söylesin. Yerde kanlar içinde Sanem..."

Irmak'ın daha fazla ağlamasıyla Ada yanına gidip ona sarıldı.

" Ne yapacağız şimdi ? "

Ada'nın sorusuyla kızlara baktım. Fakat hiçbirimiz bu sorunun cevabını bilmiyorduk.
Odanın iyice soğuk olması ürpermeme sebep oldu ve camı kapatmak için pencereye ilerledim. Cam kolunu sıkıca kavrayıp camı kapattım. Fakat arkamı dönmeden önce gözüm ağaçların altındaki siyah gölgeye takıldı.

Ve o karanlık gözler bana hiç de yabancı gelmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlık GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin