Pov: İş görüşmesi

168 14 6
                                    


Bu pov'da ismin: Claire
Yaşın: 33
Johnny'nin yaşı: 45
Şehir: New York

Birkaç nedenden ve çoğunluk olarak patronunun egosu yüzünden işinden ayrılıyorsun. Köklü ve prestijli bir şirkette yeni işin için iş başvurusunda bulunuyorsun. Başvurun kabul edilince geriye sadece yeni patronun olacak adamla yapacağınız mülakat kalıyor.

Giyiniyorsun, saçını yapıyorsun ve arabana ilerliyorsun. İçinde garip bir gerginlik var. New York caddelerini ardında bırakıyorsun. Ve birkaç dakika süren yolun ardından yeni iş yerin olacağından emin olduğun gökdelene varıyorsun.

İçeri girdiğinde seni karşılayan geniş masanın ardındaki sekreterlerin yanına gidiyorsun.

Sen: Günaydın.

Sekreter kız: Günaydın.

Sen: Bay Depp'le randevum vardı da. İş görüşmesi.

Sekreter kız: Siz Claire Collins misiniz?

Sen: Evet benim.

Sekreter kız: Bay Depp sizi bekliyordu zaten isterseniz odasına çıkabilirsiniz.

Sen: Odası... Nerde?

Sekreter kız: 4. katta koridorun sonunda.

Sen: Tamam teşekkürler.

Tam asansörlere ilerleyecekken kız konuşmaya başladığı için duruyorsun.

Sekreter kız: Ben Jenny bu arada Bayan Collins. Burada çalışmaya başlayacağınıza göre ufaktan tanışsak iyi olur diye düşündüm.

Sen: Evet haklısın Jenny ben de memnun oldum. Ama bana sadece Claire demen de yeterli.

Sana gülümsüyor sen de ona ve asansörlere ilerleyip birine biniyorsun.

Dediği gibi 4. kata çıkıyorsun ve koridorun sonuna kadar yürüyorsun. Etraf oldukça modern ve güzel dekore edilmiş. Koridorun sonundaki uzunca kapıya ulaşınca derin bir nefes alıyorsun ve kapıyı aralayıp giriyorsun.

Johnny: Bayan Collins ben de sizi bekliyordum.

Sen girer girmez konuşmaya başlayan ve sana doğru yürümeye başlayan bu adama bir bakıyorsun. Kollarındaki dövmeler ve parmaklarındaki yüzükler oldukça ilgi çekici görünüyor. Ayrıca giydiği siyah gömlek seksi olduğunu düşünmeni sağlıyor. (Medya)

Yanına geldiğinde sana elini uzatıyor.

Johnny: Johnny Depp.

Aynı şekilde sen de elini uzatıyorsun.

Sen: Clair Collins.

Ne kadar onu gördüğün ilk andan beri (sadece birkaç saniye oldu çaktırmayın) kalbini çalmış olsa da profesyonellik gereği soğuk kanlılığını koruyorsun.

O masasının başındaki sandalyesine geri dönüyor sen de onun hemen karşısındaki koltuklardan birine oturuyorsun.

Johnny: Kendinizi biraz tanıtır mısınız Bayan Collins?

Sen: Tabii.

Sana bakan o kahverengi gözler yüzünden işin zorlaşıyor. Konuşurken kekelememek ya da aptalca yanlış bir kelime söylememek için dua ediyorsun içinden kendi kendine.

Sen: 33 yaşındayım. Boğa burcuyum. Birkaç sokak ötede oturuyorum. En sevdiğim-

Johnny: Bayan Collins...

Sana gülümseyerek bakan kahverengi gözlerin sahibine bakıyorsun.

Johnny: Daha çok iş hayatınız yönünden sormuştum.

Sen: Oh...

İçinden kendine ne küfürler ediyorsun be çok sövüyorsun. Ama tabii ki de bunu yeni patronun olacak mükemmel derece çekici adama yansıtmıyorsun.

Sen: İlk önce pek duyulmamış bir şirkette başladım. Yaklaşık 3 yıl sürdü. Ordan sonra bugüne kadar da şu anki rakiplerinizden biri olan bir şirkette çalıştım. Hepsi size verdiğim cv'de var zaten.

Önündeki dosyayı inceliyor.

Johnny: Evet görüyorum. Ama neden onca yıl "rakip" markada çalışıp şimdi burada çalışmak istediğinizi açıklar mısınız Bayan Collins?

Bu adamın sana karşı ne hissettiğini anlayamıyorsun. Yani bi gülüyor bi ciddileşiyor. Sen daha anlayamadan ruh hali değişiyor.

Sen: Birkaç fikir ayrılığı diyelim.

Johnny: Ne gibi fikir ayrılıkları?

Sen: Pozisyonumla ilgili.

Sana inanmamış ve kuşku dolu gözlerle bakıyor.

Sen: Bakın. O lanet şirketten buraya gelip ajanlık falan yapacağımı mı düşünüyorsunuz?

Johnny: Aslında evet açıkça bunu düşünüyorum.

Sen: Hadi ama gerçekten önünüzdeki cv'ye bunu mu yakıştırıyorsunuz?

Hayatın boyunca kariyerine önem verip her zaman üst seviye pozisyonlarda çalışmış ve cv'ni hep mükemmeliyetle korumuşsun. Ve karşında böyle bir adamın sana bunu ima etmesi çok net bir şekilde hayal kırıklığına uğratıyor seni.

Ayağa kalkıyorsun ve gitmeye yelteniyorsun. Çünkü bu noktadan sonra iyi yönde ilerleyeceğini düşünmüyorsun. Ama o anda siyah gömleğin en çok yakıştığını düşündüğün o adam sesleniyor.

Johnny: Bayan Collins...

Bayan Collins demesi artık sinirini bozuyor. At artık şu Bayan Collins lafını ağzından diye düşünüyorsun ama bunu tabii ki de dışından itiraf etmiyorsun.

Sen: Evet Bay Depp?

Duruyorsun ve tüm bedenini çevirmeden sadece kafanı çevirerek konuluyorsun.

Johnny: İşe alındığınızı söylemek istiyorum ama sanırım siz gidiyorsunuz.

Bu cümleden sonra sadece çevirdiğin kafana ek olarak bedenini de ona geri çeviriyorsun.

Sen: Pişman olmayacaksınız Bay Depp.

Sana yaklaşıyor.

Johnny: Birbirimize yakın pozisyonlarda çalışacağız Bay Depp diye hitap etmene gerek yok.

(Demek istediği şey ikinizin de yüksek pozisyonlarda olmanız. Asistan değilsin sadece onun yetkisine yakın yetkide çalışacaksın)

Sen: Aynı şey senin için de geçerli o halde.

İçinde sonunda diye çıldırırken dışından bunu belli bile etmiyorsun. Kendinden emin bir gülümsemeyle konuşuyorsun. Bu sıradaysa sana doğru yürüyen Johnny bir, iki adım önünde duruyor. Elini sana uzatıp konuşmaya başlıyor.

Johnny: Aramıza hoşgeldin Claire Collins.

Uzattığı eli sıkıyorsun ve aynı kendinden emin gülümsemeyle ona karşılık veriyorsun.

Sen: Hoşbuldum Johnny Depp.

O kahverengi gözlerde bir şeylerin olduğunu ilk andan beri fark etmiş oluyorsun. Ve ilerleyen günlerde o kahverengi gözlerle daha da yakın olacağını hissediyorsun.

POV: Sen ve Johnny DeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin