Pov: Sürpriz ziyaret

180 10 1
                                    


Bu pov'da ismin: Parker
Yaşın: 29
Johnny'nin yaşı: 29

Tek yaşadığın dairende boş boş oturuyorsun. İster Instagram'da geziniyorsun ister televizyonda alakasız bir programı izleyerek vakit öldürüyorsun.

Telefonuna gelen bildirimin titreşimiyle telefonu eline alıyorsun. Bir yeni mesajın olduğunu görünce gözlerin hemen yazan kişinin ismine gidiyor. Onun ismini görünce sırıtmanı engelleyemiyorsun.

Johnny
Nasılsın?

Sen
İyi
Sen?

Johnny
Evde misin?

Sen
Evet

Johnny
Harika
Birkaç dakikaya geliyorum

Sen
Hayır gelme

Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...

Johnny
Bir sorun mu var?

Sen
Sadece biraz hasta hissediyorum
Sana bulaşmasını istemem

Johnny
Bunu duyduktan sonra sence burda durur muyum?

Sen
Maalesef durmazsın

Johnny
Beni iyi tanıyorsun:)

Sen
🤙🏻🤙🏻

Johnny
Birazdan yanındayım sevgilim
Emin ol daha iyi olacaksın ben gelince

Sen
Ona şüphe yok zaten 🤍

Son mesajını da gönder işaretine basarak ona ulaştırdıktan sonra telefonu aldığın gibi kanepeye geri bırakıyorsun.

Sevgilinin gelecek olması seni mutlu ediyor haliyle. Sabahtan beri üstümde olan kırgınlığın için marketten aldığın çaylardan birini hazırlıyorsun. Daha sonra etrafı biraz toparlıyorsun ve çayını alıp kanepene geri dönüyorsun.

Birkaç dakika daha televizyondaki saçma sapan programı sadece izlemek için boş bakışlarını diktikten sonra kapı çalıyor.

Çayı sehpaya bırakıyorsun. Aynı anda da televizyonda evlenme isteğiyle dolandırılan teyzenin sözünü keserek televizyonu kapatıyorsun.

Kapıyı açtığında sana içini, her hücreni, eriten gülümsemesiyle bakan yıllardır yanında olan sevgiline bakıyorsun. Birkaç düğmesi açılmış siyah üstü ve her zaman olduğu gibi taktığı kolyesine bakıyorsun. (Medya)
Ona neden aşık olduğunu bir kez daha anlıyorsun.

Analizini bölerek konuşuyor.

Johnny: Sana çiçek aldım. Hem de en sevdiğinden.

Cidden o an fark ediyorsun elinde tuttuğu ve cümlesini bitirir bitirmez hafiften havaya kaldırdığı papatya demetini.

Papatyaları hemen alıyorsun elinden.

Sen: Ya inanmıyorum sana!

Onun orda olduğunu bir anlığına unutup papatyalarla mutfağa koşuyorsun. Uygun bir vazo bulup papatyalarını suyla buluşturduktan sonra onları salonunun en güzel yerine koyuyorsun.

POV: Sen ve Johnny DeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin