"Keşke doğmasaydın."
Choi ailesi varlıklı ve bir o kadar zengindi Bay Choi büyük bir iş adamıydı. Büyük oğlu Beomgyu'ya karşı hep sert ve soğuktu. En iyisi hep o olsun istiyordu. Geriye Choi ailesine yakışır bir evlat bırakmak istiyordu. Bayan Choi eşinin aksine daha sıcak kanlı ve nazikti. O da çocuklarının iyiliğini isterdi. Ama bay Choi kadar üstlerine gitmezdi. Anne yüreği işte... Choi ailesinin bir de minik ikizleri vardı. Yeon ve Eun.
Gelelim Beomgyu'ya. Beomgyu 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Diğer yaşıtlarının aksine sessiz, sakin ve asosyal bir çocuktu. Derslerinde gayet başarılıydı, öyle olması gerekiyordu çünkü. En ufak bir düşüşte babası asla affetmezdi. Gözünün yaşına bakmazdı.
*
Elindeki karnesiyle kaykayını sürerek eve doğru ilerliyordu Beomgyu. Esen rüzgar neredeyse omuzlarına gelen saçlarını havalandırıyordu. Aldığı belge parmaklarının arasından kayıp uçuverdi. Beomgyu hemen kaykayından indi ve belgesinin uçtuğu tarafa koştu. Yere eğilip teşekkür belgesini yerden aldı. Evet doğru okudunuz. 'Teşekkür Belgesi'. Bu dönem yapamamıştı Beomgyu. Takdir almayı başaramamıştı. Babasının vereceği tepkiden korktuğundan dolayı kimseye söyleyememişti notlarını. Üzüntüyle yerden aldığı belgesine tekrar göz gezdirirken bugün evde yaşanacaklardan habersizdi...
*
Beomgyu evin önüne geldiğinde derin bir nefes aldı bu evde sağ çıkacağını düşünmüyordu. Herkesin ondan beklentileri vardı. O ise ailesini hayal kırıklığına uğramıştı. Hem notlarını düşürerek hemde onlara yalan söyleyerek. Elini zile doğru uzattı. Tereddüt ederek geri çekti. Çok stres olmuştu. Ne diyecekti ki onlara? Nasıl bir açıklama yapacaktı? Titreyen elleri yavaşça tekrar zile yöneldi.
Beomgyu,"Hadi Bismillah." diye söylendi.
Kapıyı açan minik kız kardeşi Eun'du. Ellerini açmış abisine sarılmayı bekliyordu küçük kız.
Beomgyu, "Şimdi olmaz Eun, önce ellerimi yıkamalıyım." dedi gülümseyerek.
Eun, "Tamam abiy." dedi tatlı sesiyle.
Eun ve Yeon 3 yaşındalardı. İki kardeşi de aynı yaşında olmasına rağmen Eun daha atılgan ve gelişkindi. Erkek kardeşi Yeon'a göre daha iyi konuşabiliyordu mesela.
Beomgyu lavaboda ellerini yıkarken kardeşi Eun da kapının önünde bekliyordu. Beomgyu çıktığında hemen bacaklarına sarıldı. Beomgyu da dayanamayıp kendisine sımsıkı sarılmış olan kardeşini kucağına aldı.
-"Çok mu özledin sen abi'yi?"
-"Eveyt!" diye yanıt verdi Eun abisinin sorusuna.
Eun kıkırdamaya başladığı için biraz gürültü yapmıştı. Bayan Choi sesi duyunca yanlarına geldi. Gülüşen çocuklarını görünce onunda dudaklarına bir gülümseme yayıldı.
Bayan Choi,"Hoşgeldin oğlum." dedi.
Beomgyu Eun'u yavaşça yere bıraktı ve;
-"Hoşbuldum." dedi.
-"Karnen nerede?" Bayan Choi etrafına bakınarak söyledi bunu.
Annesinin bu sorusuyla yüzü düşmüş olan Beomgyu başını biraz öne eğdi ve;-"Babam evde mi?" sorusunu yöneltti.
-"Evet sen yokken geldi baban, neden sordun?" dedi annesi.
" İşte şimdi işim bitti." diye geçirdi içinden.
Beomgyu kapının önündeki sehpaya koymuş olduğu karnesini ve belgesini aldı. Arkasına gizledi ve oyalanarak salona doğru adımladı. İçeri girdiğinde kimse onun geldiğinin farkında değildi. Erkek kardeşi Yeon yere oturmuş oyuncak arabasıyla oynuyordu. Babası koltuğa yayılmış televizyon seyrediyordu. Annesinin ise arkası dönüktü. Masanın üzerindeki ıvır zıvır şeyleri toparlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 KᗩᗪEᖇ~ // T᙭T
FanfictionBeomgyu 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Diğer yaşıtlarının aksine sessiz,sakin ve asosyal bir çocuktu. Aynı zamanda babasından baskı ve şiddet gören Beomgyu, babası tarafından zorla yatılı okula yazdırılır. Bu kitap, Beomgyu'nun iç dünyasında yaş...