Bugün de böyle bitmişti ne çok hareketli ne çok sakindi. Akşam yemeğinden sonra tüm öğrenciler odalarına çekildiklerinde bizimkiler de odalarındalardı.Soobin ders tekrar yapıyordu. Yeonjun yatağında yayılarak oturmuş telefonla ilgileniyordu yine. Kai Yeonjun'u oyun oynamak için ikna etmeye çalışıyordu. Taehyun konuştu:
-"Çocuklar ben çok sıkıldım!"
Soobin göz devirerek başını defterinden kaldırdı.
-"Ne yapalım Taehyun? Sen eğlen diye kalkıp odanın ortasında göbek mi atalım onu mu istiyorsun?"
Bunu duyan Beomgyu gülmesini tutamayıp bir kahkaha patlatıvermişti. Bakışlarını Beomgyu'ya yönelten Soobin şöyle dedi:
-'"Komik olan ne Beomgyu? Yoksa sen de mi göbek atmak istiyorsun?"
durmak bilmeyen kahkahası devam ederken Taehyun konuştu:-"Ya! Dalga geçmeyin! Gerçekten sıkıldım."
Kai, "Ben de sıkıldım Yeonjun benimle oynamıyor!" dedi kollarını kavuşturarak. Bu hali aynı küçük bir çocuğu andırıyordu.
-"Bir önerisi olan var mı? Ben de meraklı değilim zaten ders tekrarı yapmaya. Tüm konuları anladım, ezberleyecek seviyeye geldim resmen." dedi Soobin.
-"Bir yerlere gidelim." dedi Yeonjun fikir sunarak.
-"İyi ama nereye?" dedi Taehyun.
-"Geçen gittiğimiz parka gitsek o gün çok eğlenmiştik hatırlıyorsunuz değil mi?" dedi Kai.
-"Evet güzeldi." dedi hevesle Beomgyu.
-"O halde saat kaçta gidiyoruz?" dedi Soobin.
-"Nasıl bu kadar kolay kabul ettin Soobin hyung? Normalde senin gelmen için çok çabalardık!" dedi Kai.
-"Sıkıldım işte Kai ne dememi bekliyorsun? 'Bugün çok fena kaçasım var' oldu mu?"
-"Tamam hyung ne atarlanıyorsun hemen?"
Beomgyu hala telefonu ile ilgilenmekte olan Yeonjun'a döndü ve;
-"Sen gelecek misin Yeonjun?"
Yeonjun başını kaldırdı ve Beomgyu'ya baktı, sonra:
-"Geleyim bari çok ısrar ettiniz zaten." dedi yüz ifadesini değiştirmezken.
-"Tamam hadi acele edelim." dedi Taehyun.
Üstlerine kalın şeyler giyindikten sonra montlarını da giyindiler. Havalar gitgide soğuyordu, kış yaklaşmıştı sonuçta. Daha sonbahardalardı ama hava neredeyse kış kadar soğuktu. Herkes teker teker atlarken Taehyun ayrı bir dikkatle atladı en sonki deneyiminde kolu kırılmıştı çünkü. Diğer kolunu da kaybetmek istemezdi.
Hepsi aşağıda buluştuğunda ve Beomgyu ellerini ovuşturdu. Çok soğuktu gerçekten Yeonjun önlerine geçti ve tıpkı bir lider gibi:-"Bu taraftan." diye fısıldadı.
Yavaş yavaş ses çıkarmayarak ilerlediklerinde önlerindeki Yeonjun onları durdurdu. İleride bir güvenlik vardı. 'Ah, hani arka kapıda hiç güvenlik olmuyordu, bu güvenlik de neyin nesiydi şimdi?' Bu geçen girdikleri ile aynı güvenlik değildi. Daha uzun boylu ve hevesli görünen bu güvenliği şu anda arkası dönüktü.
-"Güvenlik var, ne yapacağız?" Hyuka'nın sesi çok kısık, bir o kadar da endişeli çıkmıştı.
Soobin,"Bir şey yok kapıdan atlamak yerine yan taraftaki duvarı tırmanalım biz!" dedi eliyle işaret ederken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 KᗩᗪEᖇ~ // T᙭T
Fiksi PenggemarBeomgyu 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Diğer yaşıtlarının aksine sessiz,sakin ve asosyal bir çocuktu. Aynı zamanda babasından baskı ve şiddet gören Beomgyu, babası tarafından zorla yatılı okula yazdırılır. Bu kitap, Beomgyu'nun iç dünyasında yaş...