Beomgyu'nun annesi daha yeni gelmişti. Beomgyu annesi ve kardeşleri ile özlemini giderirken diğerleri de hayran hayran onu izliyordu. Bayan Choi'nin gözü diğer çocukları bulduğunda onlara da selam verdi. Çocuklar şaşkınlıkla teker teker selam verdiler ve Beomgyu da onları tanıştırdı.
-"Çocuklar bu annem." Sırayla arkadaşlarını tanıtmaya başladı. "Anne bu Soobin."
Soobin başını eğerek "Memnun oldum efendim." dedi.
Beomgyu ardından devam etti. "Bu Huening Kai, kısaca Kai diyoruz." Bu Yeonjun, bu da Taehyun." Çocukların hepsi de kendi sırası geldiğinde Beom'un annesine saygı göstergesi olarak hafiften boyunlarını öne eğmişlerdi. Bayan Choi şaşırsa da Beomgyu'nun kendi gibi saygılı arkadaşlar edindiğine sevinmişti.
Daha sonra elindeki poşetleri gösterdi annesi.
-"Bakın size neler getirdim!"
-"Sahi, onlar da ne öyle anne? Kendine yük etmişsin." dedi Beomgyu.
-"Bakın size ne diyeceğim!" dedi annesi yüksek tonda.
-"Bahçede hepimizin sığacağı çardaklar gördüm. İsterseniz getirdiklerini orada beraber yiyebiliriz." dedi neşeyle.
Çocukların gözleri parıldarken Beomgyu şaşkınlıkla şöyle dedi:
-"Bunca poşetin içinde yiyecek mi var yani?"
-"Evet, hemde kendi ellerimle hazırladım hepsini."
-"Anne, ne gerek vardı..."
-"Eee? Ne diyorsunuz kimler gelecek?"
Herkesin ağzından sevinçle onaylayan ifadeler çıkmıştı.
*
Aşağıya inip boş bir çardağa oturduklarında hafifçe esen rüzgar Beomgyu'nun saçlarını uçuşturuyordu. Annesi getirdiği plastik tabaklara yaptığı kek, börek tarzı şeyleri dolduruyordu.
-"Ne zahmet ettiniz... Eee- efendim." dedi Taehyun. Beomgyu'nun annesine nasıl hitap edeceğini bilemeyerek efendim demişti utançla.
-"Ne zahmeti ayol? Siz çocuklar burada anne yemeği yiyemiyorsunuz. Hem, yemekhane yemeklerini de pek yiyormuşsunuz gibi görünmüyor. Baksana hepiniz kalem gibisiniz." dedi Bayan Choi, doldurduğu tabağı aynı zamanda Yeonjun'a uzatırken.
-"Teşekkürler efendim." dedi Yeonjun da aynı Taehyun ve Soobin gibi.
-"Çocuklar bana efendim demenize gerek yok. Efendim deyince sanki kendimi çok önemli bir makamdaymışım gibi hissediyorum. Sadece Choi Teyze demeniz yeterli benim için." dedi gülümseyerek.
Soobin, "Ama teyze denilmeyecek kadar genç duruyorsunuz efendim."
Soobin cümlesini bitirir bitirmez Yeonjun masanın altından Soobin'in bacağına vurdu.
Canı yanmış olan Soobin Yeonjun'a "Ne?" dermiş gibi baktı. Yeonjun ise çaktırmadan önüne döndü.
Beomgyu, bu olaya gülmemek için dudaklarını iyice birbirine bastırdı. Kai ve Taehyun'a baktığında onların da kahkaha atmamak için çabaladığı ortadaydı.-"Aww Soobin'ciğim teşekkür ederim, ama 40 yaşından büyügüm desem..." dedi Bayan Choi.
-"Hiç göstermiyorsunuz aslında." dedi Soobin samimice gülümseyerek. Yeonjun eli ile kendi anlına yavaşça vurdu. Muhtemelen şuan Soobin yerine utanç yaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 KᗩᗪEᖇ~ // T᙭T
FanficBeomgyu 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Diğer yaşıtlarının aksine sessiz,sakin ve asosyal bir çocuktu. Aynı zamanda babasından baskı ve şiddet gören Beomgyu, babası tarafından zorla yatılı okula yazdırılır. Bu kitap, Beomgyu'nun iç dünyasında yaş...