-23 Final

1.2K 91 39
                                    

bu bölümün biraz kötü olduğunu biliyorum.. umarım beğenirsiniz keyifli okumalar ♡︎

"Yeonjun, Soobin! Derse odaklanın."

Kafamı Soobin'in omzumdan kaldırdım. Soobin'in derse odaklandığını tahmin ederek gözlerimi ona çevirdim.
Dirseğini masaya yaslanmış, yüzünü eline yerleştirmiş bana bakıyordu. "Sen de sıkıldın değil mi?"

Iç geçirip kafamı sallayarak onu onayladım. 
Soobin'den ilk kez böyle bir şey duyuyordum. Sanırım o da bana benzemeye başlıyor.

Öğretmenin arkasını dönüp tahtaya bir şeyler yazmasıyla kafamı Soobin'e yaklaştırıp fısıldadım. " Hey, haftasonu ne yapıyoruz?"

"Hafta sonu mu? Hmm, daha çok var."
Dudağımı büzerek kafamı salladım. Ahh şu okul olmasaydı..
Kafamı tekrardan önüme çevirmemle omuzuyla benimkini dürttü.
"Yarın okulu asmaya ne dersin Jun?"

---

"Yeonjun, ne zaman hazır olacaksın?"

Kapıdan bağıran Soobin'in sesi ile daha hızlı giyinmeye başlıyordum. "Eğer bana nereye gideceğimizi söyleseydin daha hızlı olabilirdim!"

Dolabımın içine bakıp duruyordum.

En sonunda kapıda bana seslenip duran kişiyi daha fazla bekletmemek için elimde hangi tişört gelirse aldım ve üzerime geçirdim.

"Hey! İçeri geliyorum."
Seslenmesiyle birlikte kendimi aynada incelemeye başladım.
Birkaç dakika sonra, Soo kapımı açmıştı.
Uzun bir süre sırıtarak beni inceledikten sonra yanıma gelip elimden tuttu ve beni odadan çıkarttı.
"Çok tatlı olmuşsun, artık gitmeliyiz."

"Şimdi neden sabahın altısında dışarı çıktığımızı sorabilir miyim? Hava daha aydınlanmadı bile."

Soobin; dün tüm gün erken yatmam gerektiğini, sabah dışarı çıkacağımızı söyleyip durmuştu. Ve ben de onu dinlemiştim ama hala bir yerlerde uykum olduğunu hissedebiliyordum. 

"Bisikletin var değil mi?" "Tabii ki var."

Evden çıkmamızla Soobin'i takip etmeye devam ediyordum. Binanın girişindeki bisikletlerin yanına gelmiştik. O kendi bisikletini aldı, ben de kendi bisikletimi aldım.

"Sabah sabah bisiklet mi süreceğiz? Ahh beni çok yoruyorsun Soobin." "Evet evet ben de seni çok seviyorum birtanem."

Benden önce yola çıkıp binanın girişinden bana bakıyordu. Ben ise yavaş yavaş yürümeye çalışıyordum.
"Yeonjun! Hadi ama."

Soobin'in sesiyle hızlanıp, bisikletimle onun yanına gittim. Beni görmesiyle bana gülümsemişti. Ben de onun yanağına öpücük kondurup bisikletime bindim. O da aynı şekilde gülümsemeye devam ederek bisikletine binmişti.

"Şimdi nereye gittiğimizi öğrenebilir miyim?" "Beni takip et sadece."

---

"Hey! Beni bekle Soobin." Bisikletini benden hızlı sürmesiyle geride kalmıştım. Ona yetişmek için daha çok hızlanıyordum, o da durmuyordu. "Çok kötüsün."

Kafasını bana çevirip sırıttı ve ayağıyla bisikletini durdurdu. Biraz durmasıyla hızlıca ona yetişmiştim.
"Hala gelmedik mi?" Gözüyle ileriyi işaret etti ve gülümsedi. "Şurayı geçtiğimizde görürsün."

Yol, Soobin'in işaret ettiği yerde sola doğru ilerliyordu. Buraya daha önce hiç gelmemiştim. Etrafıma bakındığımda da hiç tanıdık gelmiyordu.

Bisikletini tekrardan hızlandırıp önüme geçti. Bana söylemeden hızlanıyor.
Ben de aramızı çok açmadan hızlanmaya başlamıştım.

Birkaç dakika sonra Soobin'in gösterdiği yere gelmiştik. Bisikletini durdurup etrafına bakınıyordu. Ben de aynısını yapıp onun baktığı yerlere bakıyordum.

Bisikletinden yavaşça indi. Bir yandan bisikletini tutuyor bir yandan elini bana uzatıyordu. "Gel hadi."

Bisikletlerimizi yolun kenarına bıraktık. Bu saatte burada kimse olmazdı sanırım.

Soobin'in elini tutup etrafıma bakarak yürüyordum. Rüzgarın esmesiyle, dalga sesini duyabiliyordum.

Biraz daha ilerledikten sonra; büyük bir kayalığın arkasında kalan denizi görmüştüm.
Çok güzel gözüküyordu ki ağzım açık manzarayı izliyordum. Güneş daha yeni ortaya çıkıyordu. Bu yüzden deniz de çok güzel görünüyordu.

"Ne düşünüyorsun? Çok romantik değil miyim?"

Soobin'in bana dönüp konuşmasıyla birlikte dişlerimi göstererek gülümsedim. Elimi ensesine götürüp dudaklarımı onun dudaklarıyla birleştirdim. O da koluyla belimi sarıp, beni kendine doğru çekmişti.
Bana deli gibi karşılık veriyor, ben de ona aynı şekilde veriyordum.
Dişlerini alt dudağıma geçirip emmesiyle dudaklarımızın arasında, çıkardığım mırıltılar yankılanıyordu.
Belimi okşamaya devam ederken üst dudağımı emerek dudaklarını benden ayırmıştı. 

Kolunu belimden çekip elimi sıkıca tutmuştu.
Denize daha çok yaklaşarak, kumlara oturmuştuk. Her şey mükemmeldi, yanımda Soobin olduğu için.

Kafamı Soobin'in omuzuna yaslamıştım. O da saçlarıma öpücük konduruyordu.

Kafamı kaldırıp tekrardan Soobin'e döndüm. O da kafasını bana çevirdi. Bana bir şey diyecekmiş gibi bakıyordu.
"Sevgilim, bana gerçek aşkı öğrettiğin için teşekkür ederim." dedi sıcak gülümsemesiyle. Ben de ona aynı şekilde gülümseyerek kollarımı ona doladım.
O da kollarını belime dolayıp yanağıma öpücükler konduruyordu.

"Seni çok seviyorum Soobin."

"Ben de öyle bebeğim..."

-♡︎-

Oncelikle selaam baya uzun bir sure gecti en son bolum atali uzgunum... Ne yazacak vakit bulabilmistim ne de yazabilecek bir konu
En sonunda yazdim ve bu bolum beklentilerinizi karsilamamis olabilir daha iyi bir bolum olabilirdi diye dusunuyorum ama uzgunum

Kitabimi okuyup oy verdiginiz icin cok tesekkur ederim, ne kadar tesekkur etsem az kalir...♡︎
Hepinizi cok sevdigimi soylemek istiyorum (⁠っ⁠˘̩⁠╭⁠╮⁠˘̩⁠)⁠っ💗

Taslagimda duran birkac kurgum daha var, umarim onlarda da birlikte oluruz

Kendinize cok iyi bakin hepinizi cok cok coooooookkk seviyorum okudugunuz icin tesekkur ederim
Burdan size mwwwwaaaahhhh💗💗

Yeonbinle kalin ♡︎♡︎♡︎

Neighbor, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin