11. Bölüm

936 49 158
                                    

Keyifli okumalar.

Shoyo'nun ağzından

T: Oi, Shoyo benimle gel.

Beni elimden tuttu ve bir yere götürmeye başladı.

"Tobio nereye gidiyoruz"

T: Gidince görürsün.

Bu yol sahile çıkıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Sahile mi gidiyoruz?

Vardığımızda güneş yeni yeni batıyordu yıldızlar ise çıkmaya başlamıştı. Ve sahil bomboştu. Sadece ikimiz.

Birden durduk ve bana döndü hala elimi tutuyordu. Ne yapacağını merakla bekliyordum.

Diz çöktü ve iki elimi ellerine kenetledi.

T: Tüm evren şahidim olsun sana yemin ederim ki seni çok seviyorum. Sana olan hislerimi anlatabilecek kelimeler yok. Ve senden tek bir ricam var. Sevgime karşılık verir misin? Tüm bu yıldızların önünde bana ait olur musun? Sevgilim olur musun?

Bu kadar yazdım çok kısa oldu bili-

(İç ses) amına koduğum bu kadar kısa bölüm mü olur

Olmaz mı

(İç ses) olmaz tabi amcık devam et hemen

Tmm kızma ya

Gözlerim dolmuştu. Çığlıklarla ağlamak istiyordum o an ne kadar mutlu olduğumu herkese haykırmak istiyordum.

Tobio'nun ağzından

Gözleri dolmuştu ve ağlamaklı bir sesle konuşmaya çalışıyordu.

S: E-evet (hıck) senin olurum Tobio.

Ayağa kalktım ve kollarımı sardım ona kulağı göğüsümeydi ve kalp atışlarımı duyduğuna eminim.

Ondan biraz ayrıldım ve belinden tutarak havaya kaldırdım. İlk başta ne olduğunu anlamamış ve paniklemişti daha sonra ise kucağımdaki yerini aldı. Bacakları belimi kolları ise boynumu sarıyordu. Benim ellerim ise kalçalarındaydı (kesinlikle düşmesin diye ordan tuttu).

Ve o sıcacık pembe dudaklarla buluştu dudaklarım. Zaman algımı kaybetmiş gibiydim. Nefes nefese kalana kadar öpüştük ama bana sanki bir kaç saniyeymiş gibi gelmişti.

Daha sonra kayalardan birinin üstüne çıktık ve orda oturup gün batımı ve gecenin birbirine karışmasını izledik. Bacaklarımın arasında oturuyordu ben de kollarımı doladım bu yüzden hiç bir yere gidemez. Burnum o güzel mandalina kokulu saçlarındaydı.

 Burnum o güzel mandalina kokulu saçlarındaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pozisyonları bu şekilde

Biraz daha o şekilde durduk ve artık geç olduğu için evlerimize dönmeliydik.

Shoyo'nun ağzından

Ayağa kalktık ve benim evime gitmeye başladık. El ele tutuşarak yürüyorduk ve açıkçası hayatımın en güzel zamanlarından biriydi o an.

Evimin önüne vardığımızda Tobio ya döndüm bana gülümsüyordu (korkunç değil sevgi dolu gülüyo). Dudaklarıma yaklaştı ve küçük bir buse kondurdu. İkimiz de öylece durup surıtıyorduk. Elimizde değildi o kadar mutluyduk ki. En sonunda birbirimizden ayırabilmiştik ellerimizi. Bana veda etti ve kendi evinin yolunu tuttu. Ben de evime girdim.

Doğruyu söylemek gerekirse yüzümdeki tebessümle Eve girdiğimde karşılaştığım ilk şeyin annem olmasını beklemiyordum. Bu kadın kapıda mı bekliyordu eve girmemi.

B.H: günün nasıl geçti tatlım?

Söylediği şey be kadar sevimli olsa da yüzündeki imalı gülümseme beni korkutuyordu.

" ş-şey güzel geçti çok eğlendim."

B.H: bu kadar mı bana anlatmak istediğin başka bir şey yok mu

"Ne gibi bi şey "

B.H: mesela kapının önündeki gülüşmeler ve minik öpücük gibi

Biliyordum görmüştü. Yüzüm kıpkırmızı olmuş bir şekilde annemin yönlendirmesi ile salona geçtim. Ve ona her şeyi özet geçtim. Ama uzun süreli öpüşmemizi masum bir öpücükmüş gibi anlatmış olabilirim.

Her şeyi anlattıktan sonra sonunda cesaret edip gözlerimi yerden çekip anneme baktım ve gördüğüm tek şey annemin duygulu gülümsemesiydi.

B.H: gerçekten kocaman oldun Shoyo. Erkek arkadaş bile yaptın hahaha

Tahmin ettiğim gibi olumlu tepki vermişti ve gerçekten rahatlamıştım. Üzerimden on tonluk yük kalkmış gibi hissediyorum.

Daha sonrasında lezzetli bir akşam yemeği yedik ve böylece gün bitivermişti.

Sen ve Ben |~Kagehina~|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin