****
"Bize bir oda."
Ateş'in dedikleriyle resmen buza dönmüştüm. Birden kafamı kaldırıp bön bön Ateş'e baktığım sırada o kafasını bir kere bile eğip bana bakmadı.
Kız bir kaç saniye duraklayıp Ateş'le bana baktığı sırada ben utançla etrafa bakmaya başladım hemen anahtarların olduğu kısma ilerleyip anahtarı Ateşe doğru uzattı.
"Buyrun Ateş bey." Ateş anahtarı alıp kafasını sallayarak birden beni koridora doğru çekiştirmeye başladı mırın kırın ettiğim esnada asansöre binmiştik.
On ikinci kata basmasıyla şokla ona döndüm. Resmen otelin en üst katını seçmişti nedenini anlayamamıştım ama ona dönerek "Napıyorsun Ateş." dememle hızla bileğimi elinden çektim.
Bana doğru gözlerini çevirerek "Gidince görürsün." demesiyle sessizce beklemeye başladım.
Kata gelmemizle önce ben çıktım ardımdan Ateş çıktı bir yere doğru yönelmişken birden elini elimle birleştirerek odaya doğru sürüklemeye başladı.
Önünde durduğumuz 777 numaralı kapıyı anahtarla açıp karanlık odaya doğru ilerledim, Ateş ardımdan girdiği sırada ben çoktan etrafı full cam olan yere doğru ilerleyerek şehre üstten bakmaya başladım.
Manzara mükemmeldi.
Ama biz şuan burada ne yapıyorduk?
Birden üstümde bir gölge hissetmekle hafifçe boynumu çevirerek kim olduğuna bakmaya başladım.
Ateş bütün görkemiyle bedenimi karanlık geceye almıştı.
Birden iki elini karnımda birleştirerek burnunu saçlarıma doğru sürterek yaklaşık iki üç dakika öylece manzarayı izledik.
"Saçların... benim gibi kokuyor." demesiyle hafifçe kafamı çevirip "Kaç saattir yan yanayız, kokun ağır illa ki bana da geçmiştir." dememle boğazından bir ses çıkardı.