2.9

555 25 5
                                    

Doktor bey durumu nasıl acaba artık taburcu olabilir mi?

Evet durumu gayet iyi ameliyat ile dikişlerini tamamladık bir kaç günde burda dinledi zaten artık çıkabilir işlemlerini başlatabilirsiniz tekrardan geçmiş olsun.

Yaklaşık bir haftadır hastanedeydik. Hepimiz kötü haldeydik ama en kötü durum tabikide Çağanınkiydi. Ve şunu farkettim eğer Halit Çağana orda tercih yapabilsin diye verdiği panzehir olmasaydı Çağan orada ölecekti. Bazen kötü insanların bile iyiliği dokunabiliyordu bu hayata isteyerek olmasa bile. Çağandan sonra durumu en kötü olan kişi Alyaydı kolları hep kesik ve çiziklerle doluydu o da aynı bir haftadır Çağan gibi hastanedeydi gereken bütün her şeyi yapmışlardı ve şuan o da iyiydi. Tabi ben, Bartu ve Barış yanlarından bir saniye bile ayrılmamıştık bir haftadır burda sabahlayıp duruyorduk. Zor olsada alışmıştık artık. Önemli olan hepimizin bir arada ve güvende olmasıydı ve bu olmuştu. Başka bir şey önemli değildi.

Çağanın odasını tıklatıp içeriye girdiğimde hazırlanmış olduğunu gördüm.

Lütfen Çağan iyi misin? Demeye geldiğini söyleme

Bu sözüne karsı güldüm çünkü hergün her saat ona bu soruyu sormuştum ve kötü hissetse bile iyiyim demeye başlamıştı.

Hazır mısın demeye gelmiştim aslında

Hıh bak o kabul işte evet hazırım Alyada hazırsa çıkalım artık çok bunaldım burdan.

Ona kafamı sallayıp onayladım ve birlikte odadan çıktık ve Alyayı da görünce birlikte aşağı indik Alya ve Çağan bir kaç kağıt imzaladıktan sonra hep birlikte Barışın arabasına bindik ve ilk bizim eve doğru sürmeye başladı.

Bu akşam bir seyler yapmak ister misiniz? Dedi Çağan

Maydonoz sen daha yeni çıktın hastaneden ne bu enerji az yerinde dur.

Bencede Bartu haklı bir günlüğüne herkes dinlensin yarın yapsak olur mu?

Tabi haklısınız ben düşünemedim yarın o zaman o gün çıktığımız gemide buluşsak olur mu gece?

Tamam olur o zaman herkes anlaştı değil mi?

Evet anlaştık!




Bir gün sonra

Gözlerim Çağana döndüğünde gözlerinin batmak üzere olan ayda olduğunu gördüm gökyüzündeki ay onun gözlerine yansıyordu ve bu çok güzel bir görüntüydü. Sonsuza kadar izleyebilirdim Çağanı bu şekilde. Daha sonra kolye aklıma geldi en son Halit yere atmıştı ama bütün telaştan yere bakamadan Çağanla hızlıca orayı terk etmiştik. Ben derin düşüncelere dalarken Çağanın beni izlediğini farketmemiştim bile gözlerim ona döndüğünde gözleri gözlerimde dolandı ve hafifçe gülümsedi aklımı okumuş gibi "merak etme onu aldım." Dedi bunu duyunca içimi bir rahatlama sardı elini cebine atıp kolyeyi bana doğru uzattı hafifçe elinden alıp kelebeği aya doğru tuttum. Ay taşından yapılan bir kolye olduğundan ayda daha fazla parlıyordu ya da bana öyle geliyordu. O an aslında tekrar deja vu yaşadığımızın farkına vardım... yaklaşık dört ay önce Çağanla okulda kaldığımızda çatıya çıkıp ayı izlemiştik yine ilk kez o gün eline almıştı bu kolyeyi sonra yavaşça aya doğru doğrultmuştu kolyeyi aynı benim şuan yaptığım gibi...

Onunda aklına o an gelmiş olmalı ki sessizce kulağıma  fısıldadı "halâ o günkü kadar parlak.. ama artık parlak olan şey sadece kolye değil. Gözlerim...  hiç olmadığı kadar parlak... bunu sen başardın. Senin sayende oldu. Oysaki bunca yaşadıklarımdan dolayı bir daha asla parlamazlar sanıyordum eskiden gözlerim bir mağaradan farksızdı. Issız ve karanlık... sonra sen geldin ve o mağaranın içine ay ışığı girmeye başladı. Hafifçe gülümsedi ve yanaklarındaki gamzeler ortaya çıktı. "Teşekkür ederim."

Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin