2.3

509 30 5
                                    

ağlamaktan ıslak ve şişmiş gözlerimle daha yeni farkettiğim duvardaki saate döndü gözlerim. tam bir saat geçmişti... bu olayların ardından. kayraya her baktığımda vücudundaki başka bir yarayı başka bir izi farkediyordum. bu beni delirtiyordu ellerime ve bacaklarıma bağlanmış olan ip artık canımı yakmaya başlamıştı. küçükken okunan masallar bizler için neydi şekerden evler, kötü cadılar, büyülü balolar,balkabagından bir araba... hepsi bir kandırmacadan ibaretti aslında bizim için. çünkü gercek hayat masallardaki gibi toz pembe degildi önümüze ne perili bir anne cıkıp bizi baloya hazırlardı ne de optugumuz bir kurbaga prense dönüşürdü. gercek hayat farklıydı ve maalesef iyiler degil kotulerin kazandıgı bir masaldaydık biz. her zaman oldugu gibi prens kızı bulup kurtarır mıydı ya sandıgımız kadar guclu degilse bu prens kaybetmek istemiyordum ben kendi hikayemin kahramanıydım. ve hep böyle kalıcaktı. sadece ben istersem bu hikeye biterdi.


ağlamaktan gözlerimi kırparken yanmaya baslamıslardı şimdiden kıpkırmızı olduklarına emindim sesim kısılmaya baslamıstı yutkunurken canım acıyordu gercekten şu bir saatte harap olmustum aglamamdan sinirlenmiş olcakki artık sabrı taşmış gibi hızlı adımlarla yanıma gelip o pis elleriyle ve ne kadar yıkasada temizlenemeyecek olan elleriyle saç köklerimden tutup havaya kaldırdı acımasızca bunu yapınca yüksek bir çığlık attım.

YETER KES SESİNİ AĞLAMAYI KES diyerek saclarımdan tutup beni iyice kayraya yaklaştırdı o mis gibi şeker kokan kayra şimdi çürümüş bir bir ela kadar pis kokuyordu ne yapmıslardı bu cocuga iyi bak dedi bana halit gözlerimi kapattım görmek istemedim

HAYIR HAYIR BIRAK BENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM diyerek gözümden bir damla yaş daha döküldü kocaman bir kahkaha patlattı tekrardan akıl saglıgım yerinde degildi su ana kadar karsımda duran cocuga bakmamak için kendimi yiyip tuketmiştim ve şimdi tam dibindeydim gelen o kokusu bile bazı şeyler anlatıyordu. cıglık atarak ona engel olmaya calısırken diger parmakları kapalı olan gözüme kuvvet uygulamaya basladı

AÇ ŞU LANET GÖZLERİNİ KÖR OLMAK İSTEMEZSİN DEGİL Mİ

gözlerimi parmaklarıyla sıkmaya basladı ve daha fazla dayanamadım ve son gucumle gözlerimi actım acmamla birlikte saclarımı bırakıp kulagıma egilip bir ıslık calmaya basladı artık kacamazdım tam dibindeydim kayrayı incelemeye baslayınca derince bir sekilde acıyla yutkundum.

gözlerinin altları mosmordu saclarını kazımıslardı burnunun tam ortasında kesik vardı ve ordan kanlar akıyordu yüzü kireç gibi bembeyazdı ve çok soguktu dudakları parcalanmıstı zayıflıktan yanakları içe sokulmustu ve mosmosrdu aldı simsiyah ve lekeler içindeydi uyusturucudan dolayı iki kulagındanda siyah bir sıvı akmıştı. elleri ise zayıflıktan kemikleri belirginlesmişti ve kan içindeydi tırnagının yanında etleri hep koparmıstı. oda Çağan gibiydi.. Çağanda ne zaman ne zaman strese girse tırnagının yanındaki etleri koparırdı. burdanda zaten kardeş olduklarını çok rahat çıkarabilirdik. kim bilir daha benzeyen ne ozellikleri vardı... ama bunu birdaha ogrenebilir miydik sanmıyorum.

üç parmagı kırıktı iki kol bilegide kesikti.kolları o kadar fazla derin kesiklerle doluydu ki... kollarında akan kandan dolayı ten rengini göremiyordum bile. bu nefesimi tutmama neden oldu iki koluda boyleydi. üstünde sadece iç çamasırı vardı bacaklarıda bembeyazdı dizleri ful kan içindeydi ve çürümeye başlamıstı bugörüntü midemi bulandırmıştı. ve artık beni daha fazla korkutacak bir sey göremem diye aklımdan gecirirken tam da vücudundaki o yeri gördüm. sağ ve sol bacağındaki bacaklarının arka kısmı yara içindeydi aslında çürük kokusunun geldigi yerde burasıydı. iki bacagının arkasıda yara içindeydi ve mikrop kapmıstı ve çürümüştü buna daha fazla dayanamadım ve öğürmeye başladım bunu farkeden halit çok hoşuna gitmiş olacak ki gülerek beni yavasca bıraktı ve kusmaya başladım

Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin