Giriş

1K 96 27
                                    

Jungkook çok özlemişti Jimin'i.

Bir aydır hastanede yatıyordu ve uyanmasının üzerinden iki hafta geçmişti, uyandığını duyunca kendi hasta yatağından hevesle kalkıp hemşirelerin uyarılarına rağmen koşa koşa gitmişti onu görmeye, ellerini tutmuş parmak boğumlarına öpücükler kondurmuştu.

"Çok korkmuştum," diye fısıldamıştı "bir daha gözlerine bakamamaktan, sana sarılamamaktan çok korkmuştum."

"Başka biriyle karıştırdınız sanırım." demişti Jimin ellerini Jungkook'un ellerinden çekerek. "Sizi tanıdığımı sanmıyorum."

Başını kaldırıp kendisine bir yabancı gibi bakan sevgilisinin gözleriyle karşılaşınca ne diyeceğini bilememişti, o an ki kırgınlığı hâlâ bir düğümdü boğazında.

"Beni hatırlamıyor musun?" 

"Daha önce görmedim sizi, güçlü bir hafızam vardır. Görseydim eğer hatırlardım."

"Şaka yapıyorsan hiç komik değil,"demişti Jungkook, onunla bu şekilde oynamamalıydı.

"Bayım, aradığınız kişi olmadığıma eminim. Lütfen gidin buradan."

Jungkook tam tekrar konuşacakken hemen yanında duran Jimin'in annesi elini omzuna koyup kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Oğlum, biraz dışarıda konuşalım."demişti sakince.

"Ama-"

"Jungkook."

Jungkook usulca kafa sallayıp yerinden kalkmış ve Jimin'in annesiyle beraber odadan çıkmıştı.

Bu sırada Jimin arkalarından tuhaf bir ifadeyle bakmış ve annesinin bu adamı nereden tanıdığını, neden yanına gelip ellerini tutmasına izin verdiğini merak etmişti. İşin ilginç yanı ise adının Jungkook olduğunu öğrendiği bu adamın ellerini tutup öpmesinden rahatsızlık duymamıştı. Aşina olduğu bir şeymiş gibiydi ama daha önce hiç görmediği birine nasıl aşina olabilirdi ki?

"Jungkook, korkarım ki Jimin şaka yapmıyor." diye söze başlamıştı Jimin'in annesi "Doktor hafızasının bir kısmını yitirdiğini söyledi. Seni en azından sevgili olduğunuz dönemi hatırlar diye düşündüm ama görünen o ki seninle tanıştığını bile hatırlamıyor."

Jungkook'un an be an keder dolan bakışlarına iç çekerek bakmıştı Bayan Park, Jungkook'un Jimin'i nasıl sevdiğini biliyordu onun için nasıl çırpındığına defalarca şahit olmuştu ama Jimin onu unutmuştu.

"Anne," demişti Jungkook çaresizce "Beni hatırlamayacak mı? Bir daha yanında istemeyecek mi beni?"

"Olur mu öyle şey?" demişti Bayan Park elerini Jungkook'un yanağına koyup yanaklarına akın eden gözyaşlarını silmeden hemen önce "Geçici bir durum bu, sadece bir süre ayrı kalscaksınız. Doktor Jimin'le konuşmadı henüz yani Jimin hafıza kaybı geçirdiğini bilmiyor. Öğrendiğinde seni tekrar tanımak isteyeceğine eminim."

"Ya beni sevmezse? O zaman ne yapacağım?"

"Seni sevmemesi nasıl mümkün olabilir ki? Jimin'in herhangi bir şekilde seni sevmemesi mümkün değil oğlum, isterseniz binlerce defa yeniden doğun, yine seni bulup seni sever o. Korkma."

Jungkook'un içi biraz olsun rahatlamıştı.

Ne olursa olsun umutsuzluğa düşmeden önce Jimin için beklemesi gerekiyordu.

Kendisini hatırlamasını sağlamalıydı, ama bunu onu yormadan yapmalıydı.

Yine de onu hatırlamasa bile yeniden sevmesi için elinden ne geliyorsa her şeyi yapmaya hazırdı.

Oblivion |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin