Hep birlikte içmek için geldikleri bir restoranda oturuyorlardı, Jimin altısını bir arada gördüğü an gözlerinin dolmasına engel olamamış Jungkook bir adım gerisinde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle onu izlerken beş arkadaşının her birine ayrı ayrı sarılmıştı.
Hoseok diğerlerini itip ona ilk sarılan olduğunda burnunu çekerek ona bakmış ve Hoseok da ona bakınca ağlamaya başlamıştı.
"Hyung niye ağlıyorsun?"diye sordu Jimin, sanki kendisi ağlamıyormuş gibi.
"Ağlamıyorum gözlerim yanıyor." dedi Hoseok da
Jungkook ve diğerlerinin de gözleri dolu doluydu ama onların bu hâline gülmeden edememişlerdi.
Namjoon ve SeokJin onu aralarına alıp sımsıkı sardıklarında Jimin gülerek yüzünü Seokjin'in geniş omzuna yaslamıştı.
"Jiminie sümüklerini omzuma sürme sakın." dedi Seokjin hafifçe gülerek.
Namjoon da güldü.
"Bana sürebilirsin Jiminie."dediğinde Jimin gülerek çekilip yaşlarla dolu olsada gülümsediği için pek görünmeyen gözleriyle onlara baktı, çok geçmeden tekrar ağlayarak aralarında iyice ufalıp saklandığında hyungları gülerek sıkı sıkı sardı onu.
Taehyung Jimin'i kolundan çekip dakikalar içinde ağlamaktan kıpkırmızı kesilen suratını biricik arkadaşının boynuna saklayarak sarıldı ona.
Jimin kendini daha fazla tutamayıp hıçkırdığında Taehyung sanki kendisi de aynı şekilde ağlamıyormuş gibi kafasına vurdu arkadaşının.
"Ağlamasana aptal!"diyerek kızdı ona.
"Sen daha çok ağlıyorsun sus."dedi Jimin ve çekilip alnından itti onu "hem vurma kafama yeni toparladım."
Bu dediğine hepsi gülerken Yoongi havaya bakıyor ve gözyaşlarını geri göndermeye çalışıyordu, Jimin onun bu yaptığına gülerek yaklaşıp koluna dokundu onun.
"Hyung,"dedi burnunu çekerek "sen özlemedin mi beni?"
Yoongi ona baktığı an bir iki damla gözyaşı yanaklarını ıslatmıştı, yine de gülümseyerek ellerini Jimin'in yanaklarına koyup onun gözyaşlarını sildi.
"Çok özledim civciv,"dedi onu kendine çekip sarılırken "hepimiz çok özledik."
Jimin Yoongi'ye sarılırken biraz daha sakinleşmişti, ayrıldıklarında gülümseyerek baktı hyunguna ve sonra arkadaşlarına döndü, her birini iyice inceledi, hepsi hatırladığı gibiydi, hepsini kendini nasıl tanıyorsa öyle tanıyordu.
Onlara baktıkça tekrardan bastıran ağlama isteğine karşı koyamayıp yüzünü elleriyle kapattığında Jungkook onu tuttuğu gibi göğsüne yasladı, kollarını sımsıkı etrafına sarıp saçlarına öpücükler kondurdu.
"Sizin yüzünüzden ağlıyor, koca koca adamlarsınız yakışıyor mu hiç?"diyerek kızdı Jungkook arkadaşlarına.
"Diyene bak,"dedi Taehyung elindeki peçeteye doğru sümkürmeden hemen önce. Etraftaki insanlar onlara bakıyordu ama hiçbirinin umrunda gibi değildi.
"Sizin yüzünüzden değil!" dedi Jimin saklandığı yerden çıkmadan, hıçkırıklarından zar zor konuşuyordu. "Ben sadece... ben haftalardır... o kadar eksik hissediyordum ki... hiçbir şey bilmiyordum... kimsem yoktu... bir sürü fotoğraf vardı... ben hepsinde vardım ama... ama hiçbiri bende yoktu."
Jungkook rahat nefes alabilmesi için Jimin'in ellerini yüzünden çekip gözlerini sildi nazikçe. Jimin ona yaşlarla dolu gözlerle bakan arkadaşlarına dönüp istemsizce dudaklarını büzdü.
"Hepiniz tanıdığım yabancılar olmuştunuz," dedi Jungkook'a yaslanıp belini saran koluna tutunarak. "Sizi hatırlamamak çok korkunçtu, Jungkook anlattıkça ben size sahip olamadığım için çok kızdım kendime ve- ve siz de bana kızacaksınız diye çok korktum" iç çekerek başını eğdi "ama siz her zaman yaptığınız gibi sıkı sıkı sarıldınız bana ve ben yokken Jungkook'a çok iyi baktınız, ben size nasıl teşekkür etmem gerektiğini, nasıl özür dilemem gerektiğini bilmiyorum, ne yaparsam yapayım hep eksik kalacak çünkü, nasıl yaparsam yapayım yeterli olmayacak."
Jungkook Jimin konuşurken kimseye çaktırmadığını düşünerek kafasını sallayarak gözyaşlarını uzaklaştırdı ama onun bu yaptığını Hoseok ve Seokjin görmüş, ağlaya ağlaya gülmüşlerdi.
Onlar gülünce Jimin de dayanamayıp gülmüş ve bu sefer topluca Jimin'in merkezinde olduğu bir sarılmaya gitmişlerdi.
O gün orada içerken zaman zaman ağlamayı sürdürdüler. Uzun zaman sonra sonunda yedi kişi olarak tamamlanmayı başarmışlardı, aralarından biri bile eksik olsa tamamlanmış hissetmeleri mümkün değildi çünkü.
Onlar yedi kişi olmak için vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oblivion |Jikook
FanfictionBir kaza sonucu hafızasını yitiren ve üniversite yıllarında tanıştığı, aşık olduğu ve evlendiği biricik sevgilisine ve yine o zamanlarda tanıştığı, canından çok sevdiği arkadaşlarına dair her şeyi unutan Jimin ve en büyük hazinesini hiçbir zaman yal...