17.Bölüm-Aklımı Başımdan Aldın

944 61 28
                                    


Karşısındaki kadının gözlerine bakıyor Karlos. Arabasının içinde, şaşkınlıkla... Yaren'in hırçın bağırışları hala kulağında çınlarken, en güzel tebessümüyle ama bir o kadar da acıtan yarasıyla bakıyor Yaren'in gözlerine. Onun gözlerinde görüyor ilk kez böyle kararlılığı, ilk kez bu hırçınlığı, ilk kez bu eminliği...

"Hadi! İn şu arabadan! " diyerek arabanın kaputuna vuruyor Yaren. Bitmiş, tükenmiş halde ama son gücüne kadar 'aşk'ı için savaşmaya karar veriyor o an.

Şaşkın ama bir o kadar da aşkla bakan gözleriyle iniyor arabadan Karlos. Yaren'in yanına gidiyor usul adımlarla. Yaklaştığında, elleriyle uzanmak istiyor Yaren'in yüzüne... Eliyle geri itiyor Karlos'un elini Yaren.

"Dokunma...! Aptal... Beni burada böylece bırakıp nereye gidebiliyorsun sen! "

"O zaman baksaydın gözlerime! Bak dedim, bak da gör dedim sana!" En masum bakışlarıyla bakıyor sevdiğine Karlos...

"Senin gözlerine olmadan dünyamı göremiyorum ki ben! Ama işte..."

"Aması falan yok Yaren... Aşk varsa ama yoktur... "

"Gel... Dedin ya uçurumun kenarında, hesaplaşacağız diye... Gel, hesaplaşacağız şimdi... Bütün yaralarımı göreceksin, gözlerimde de bedenimde de... İçimde de..."

Yaren'in elini tutup, adım adım ilerliyor Karlos şimdi tüm gerçeklerine... En sahicisinden yaşayacağı aşkına...

Alev alev yanan şöminenin başına bu kez ikisi birlikte oturuyor... Bağdaş kuruyorlar karşı karşıya...Elleri değmese de birbirine bakışları değiyor... Korkmadan, aldırmadan en sahici bakışları hem de...

Derin bir nefesi içine sığdırıp, son gücünü de toplayıp konuşmaya başlıyor Yaren... Anlatırken bakışları Karlos'un gözlerinden ayrılmıyor bir an bile...

"3 yıl önce... Kalbimin işe yaramadığını öğrendim... Zaten pek bir işe yaramıyordu nefes almam dışında ama o zaman artık nefes bile alamaz hale geldiğini söyledi doktorlar. Aylarca hastanelerde gezdim, yattım... Ama olmadı, bir tedavisi yoktu, kalp nakli dışında... Aylarca kalp bekledim, benim içimdeki zar zor atarken, ben nefes almak için bir kalp bekledim. Olmadı, olmamıştı... O gün, Öykü, bahsetmiştim sana... O aradı ve beni oraya çağırdı. O hastaneye... Kendi ayaklarımla geldim, kendim, bilerek isteyerek ateşe yürümüşüm oysa, bilemedim ki..." Gözlerini biraz yanında yanan ateşe çeviriyor Yaren. İzliyor tebessümüyle... Devam ediyor sonra...

"İşte o gün gördüm seni... Hem nefes almam için bir umut doğarken hem de nefesim ilk kez o an kesildi... Seni onun odasının önünde, onun için haykırırken gördüğümde... "

Dolu dolu gözlerini tekrar Karlos'a çeviriyor... Karlos'un gözlerini göremiyor, eğiyor başını Karlos. O anları yaşıyor sanki ikisi de yeniden...

"Şu an benim içimde atan kalp için ağlıyordun Karlos... İsyan ediyordun, alamazsınız kalbimi diye... Kimseye veremezsiniz, benim kalbim o diyordun... Sen o günü belki unuttun ya da kazıdın en derinlerine... Ama ben yapamadım. Senin gözlerine her baktığımda, o odanın önünde yankılanan haykırışların geldi kulaklarıma. Senin nefesini her duyduğumda kendimi suçladım kalbini aldım diye..."

"Söyleme öyle Yaren... "

"Sus, dinle şimdi... Bir daha konuşamam yoksa..." Biraz durup devam ediyor... "O günden sonra, seni bir daha göremeyeceğimi düşünürken, onun mezarının başında çıktın karşıma. Ben sadece onu ziyarete gelmiştim ama sen çıktın karşıma. Acını duydum, acını gördüm... Nefes almaya yeni başlamıştım ben ama nefesim kesiliyordu. Diyemedim... Bana orada sen kimsin diye sordun ama ben onun kalbini alan kadınım diyemedim, sen onun için acı çekerken diyemedim Karlos... "

Kanayan Yara (Karlos & Yaren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin