7.Bölüm-Uğur Böceği

929 60 29
                                    

Bir çerçeve kırılıyor, tuzla buz oluyor. Bütün cam kırıkları gibi aslında çoktan içindeki fotoğraf da kırılmış oluyor. Ama yine de bir yere dokunuyor o çerçevenin kırılması… Bir kalbi yine acıtıyor. Belki nedensizce, belki hatıralar için. Bilinmez oluyor nedeni ama yine de bir kalbi daha kırıyor…

“Yaren…” diye sorarken Karlos merdivenlerin başında oluyor. Yüzü ifadesizce kalıyor o an, Yaren’e bakıyor.

“Karlos çok çok özür dilerim! Of ne kadar sakarım…” derken telaş içinde eğiliyor yere. Elleri titreye titreye toplamaya çalışıyor cam kırıklarını. Ve içindeki fotoğrafı…

Yaklaşıyor Karlos yavaş adımlarla. Yaren’in yakınına geldiğinde eğilmiyor, sadece ayaktan izliyor Yaren’i. Neden sonra konuşuyor…

“Yaren bırak şunu…” dediğinde sakince çıkıyor sesi içinin aksine…

“Çok özür dilerim gerçekten, nasıl oldu anlayamadım birden elimden düştü…” Dinlemiyor Karlos’u Yaren, hala camlarla uğraşıyor.

“Bırak diyorum sana Yaren… Kalk şuradan…” Ses tonunun git gide arttığını fark ediyor Karlos.

“Ya nasıl yaptım bilmiyorum, ben sadece bakıyordum…”

“Yeter..! Bırak şunu dedim sana..!”

Karlos’un sesi öyle bir yankılanıyor ki, evin duvarlarına çarpıp Yaren’in kalbine ok gibi saplanıyor sanki. Korkuyla camlardan birini eline batırıyor Yaren. Dizlerinin üzerine çöküyor sonra.

“Sana bırak dedim anlamıyo musun ya..!” diye bağırıyor yine Karlos, elini kestiğini görünce eğiliyor Yaren’in yanına.

O an Yaren’in elinden akan bir damla kan düşüyor Aslı ve Karlos’un fotoğrafının üzerine. Sanki Yaren’in kanayan yarası damlıyor Aslı’nın üzerine. Aslı'nın sebep olduğu bu yara yine onun üzerine kanıyor sanki…

“Yaptın mı beğendiğini? Hem fotoğrafı mahvettin hem elini..!” Yaren’in elini tutmaya çalışıyor Karlos, izin vermiyor Yaren. Sinirden gözyaşları damlıyor ardından.

“Bırak..! Dokunma. “ derken kalkıyor hışımla.

“Dur, bakalım şuna..!” dediğinde yine eline yaklaşmaya çalışıyor.

“Çekil dedim. Neyine bakacaksın be… “

“Hem suçlusun hem güçlü…! Bi de bana bağırıyosun…!”

“Aa haklısın, bağırmayı en iyi sen bilirsin değil mi? Benim ne haddime…!”

“Ya sen…! Bak yine delirteceksin beni…! Aklımı koru yarabbim..!”

“Delirmişsin sen zaten..! Benim bir şey yapmama ne gerek var…!”

İkisinin de bağırışları yankılanıyor evin içinde. İkisi de durmuyor aksine daha da yükseltiyorlar seslerini. Birbirlerini kırmaya çabalar gibi adeta. Oysa bilmiyorlar, kırdıkları kalplere, birbirlerinin kalplerine mecbur olacaklarını bilmiyorlar o an…

“Bu ne rahatlık be! Gel gir evime izinsizce, çık yatak odama kadar, karıştır eşyalarımı, üstüne bir de kır. Hem de zeytinyağı gibi suyun yüzüne çık. Oldu güzelim..!”

Sinirden konuşamayacak duruma geliyor artık Yaren. İçinde kocaman bir boşluğun açıldığını hissediyor yine. Her seferinde öfke dolu gözlerle karşılaşmak yoruyor küçük bedenini. Hassas kalbini…

“Sen var ya… Gerçekten geri zekalısın..!” diyor Yaren evden çıkmaya yönelirken.

“Hadi canım hadi..! Yolun açık olsun…!” dediğinde Karlos, kapıyı açıp çıkan Yaren’in ardından sertçe kapatıyor kapıyı…

Kanayan Yara (Karlos & Yaren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin