10.Bölüm-Yangın Var

1.2K 63 31
                                    

Öncelikle selamlar :) Efendim şimdi bu bölümü Gözde ile taa 1.bölümü bile yazmadan planlayıp yazmıştık,uzun zamandır beklediğimiz bir bölüm aslında yayınlamak için , çok heyecanlanarak düşündüğümüz, hayal ettiğimiz bir bölüm. O yüzden inşaallah sizler de heyecanlanarak, beğenerek okursunuz... :) 

Yorumlarınızı esirgemeyiniz lütfen ;) İyi ya da kötü her türlü... :) 

***

Kalbi yangın yerine dönmüş bir adam… Ateşlerde yanmış, kavrulmuş, kül olmuş. Sonra gördüğü bir çift gözle yeniden külleri alev almaya başlamış, gördüğü bir gülüşle kocaman bir kıvılcımla ateşe dönüşmüş, yağmurlarla yeniden yağmaya başlamış bir adam…

Kocaman hayatında sanki ilk kez yanmaya başlamış bir kadın. Yanmanın ne demek olduğunu bile bilmezken, bir anda, kocaman bir kıvılcımla kavrulmuş bir kalp. Bir daha asla sönmeyecek, yağmurların bile söndüremeyeceği bir yangın…

Adam Karlos… Kadın Yaren… Ve ikisinin hiç durmadan kanayan yarası…

Bilmeden, duymadan, görmeden sahip oldukları bu yara… Bu yara kanadıkça daha da yanıyor kalpleri, bu yara kanadıkça daha da acıyor kalpleri ama bu yara kanadıkça da daha da alevleniyor yangın gibi kavuran ateşleri…

***

Dudakları kıvrılmış, acı tebessümü belirmiş oluyor yine Karlos’un. Elindeki rakı kadehini alıp, şerefine der gibi kaldırıyor karşısındaki kadına. Yaren’e… İçiyorsam senin için dercesine… Ağlıyorsam senin için dercesine… Kanıyorsam senin için dercesine…

Alkışlar arasında iniyor barın küçük sahnesinden. Alkışları değil, dünyadaki kimseyi görmüyor gözleri, tek gördüğü o gülüş oluyor. Yaren’in gülüşü. Usul adımlarla yürüyor yanına doğru o gülüşün… İçindeki çocuklar sevinçten çığlıklar atıyor sanki ama adımları ilerledikçe de masumluğunu kaybediyor sanki suçluluğuyla…

Yaren muhteşem gülümsemesi ile bekliyor, her an kokusunu duymak istediği, gözlerinde kaybolmak istediği adamın yanına, aklına, kalbine gelmesini bekliyor…

Sonunda bitiyor tüm mesafeler. Kapanıyor adımlarla… Şimdi tek bir adımlık mesafe kalıyor aralarında. Yaren’in yüzünde gözyaşları arasından elmas gibi parlayan gülümsemesi, Karlos’un yüzünde o gülümsemeye hayran hayran bakan bir acı tebessüm…

“Karlos…” diyebiliyor sadece Yaren. Usulca, titriyor sesi…

“Yaren… “ diye cevaplıyor Karlos da…

Konuşamıyorlar daha fazla. Susuyorlar sadece, yine en güzel sessizliklerini paylaşıyorlar o an… Konuşmadan anlatmakla yetiniyorlar sadece.

Sonra başlıyor en acı suçluluğu Karlos’un. O gözlere, o gülüşe baktıkça daha da suçlulukla kaplanıyor yüreği... Buz kesiyor sanki sıcacık bakan o kahverengi gözleri… Tebessümünün yerini en acısından bir duruş alıyor…

Arkasını dönüp ilerliyor, bar taburelerinden birine oturuyor, dönüyor arkasını Yaren’e, o gözlere, o gülüşe… Anlayamıyor Yaren, ama yine de içini kaplayan korkuyla ilerliyor sevdiğinin yanına. Usulca oturuyor Karlos’un yanındaki tabureye… Sadece bekliyor, bakıyor o hayran olduğu gözlere…

Ama Karlos bakmıyor artık, gözlerine kilit vurmuş gibi, önüne bakıyor sadece… Yaren ise öyle güzel bakıyor ki o an, yüzündeki tüm detayları inceliyor karşısındaki adamın… Karışmış saçlarına, gözlerinin buğusunda parlayan kirpiklerine, kirli sakalına, kulağının hizasındaki faça izine, dudaklarına… Sanki bir bebeğin annesine muhtaç olması kadar muhtaç hissediyor bu adama kendini…

Kanayan Yara (Karlos & Yaren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin