19.Bölüm-Hoş geldin Kadınım

755 66 28
                                    

Evet... Finalimizden önceki son bölümümüzle karşınızdayız efem...

Beklettiklerimiz olduysa affola...

Neyse...

Umuyoruz ki, diliyoruz ki beğenirsiniz... :)

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen iyi ya da kötü her türlü... :)



***



İki kalp... Aynı anda atan, aynı anda ritim tutan iki dansçı gibi aşkın dansını yapıyorlar sanki. Nefeslerini aynı anda alıp, aynı mutluluğu üflüyorlar dünyaya... Aşklarıyla utandırmak, aşk dolu nefeslerini bırakıp, yenisini çekiyorlar içlerine. Yaren'in deli gibi atan kalbini, avucunun içinde hissediyor sanki Karlos... ondan belki en güzel gülümsemesi beliriyor dudaklarının kenarında. Avucunun içindeki kalbi bir daha asla bırakmayacakmışçasına ama bir o kadar da kırmaktan, incitmekten korkarak tutuyor.

Kalbini avucuna bıraktığı adamın söylediği her bir söz iliklerine kadar işliyor Yaren'in. Cayır cayır yandıgığını, kavrulduğunu hissediyor aşktan... Yine de bile isteye, razı oluyor bu aşkın yangınına... Yanmayı kabul edip, kül olsa bile izin veriyor kalbinin atmasına...

Duyduğu sözleri biraz olsun hazmedebilip, usulca dönüyor şimdi Karlos'a doğru. Karlos'un beline doladığı elleri, bu kez Yaren'in elleriyle buluşuyor. Gözleri de gözlerine değiyor yine...

"Şişş... Niye ağlıyorsun Yaren'im? Ne bu gözler?" Yaren'in dolu dolu gözlerine bakıp, okşuyor yanağını...

"Karlos sen ne dedin az önce...?" Titreyen sesine hakim olamıyor...

"Ne dedim?"

"Ne demedin ki...!" Küçük kıkırdamasını tutmuyor içinde. Paylaşıyor sevdiğiyle...

"Bak şimdi de gülüyorsun. Noluyor sana cimcime?" Karlos da gülüyor onun bu haline... Devam ediyor sonra. "Bir soru sordum sana...? Gülünecek de değil, ağlanacak da... Cevap vermen gereken bir soru sadece."

"Ben bir kalbime sahip olabilirsem cevap vereceğim be Karlos. Ağzımda atıyor şu an. "

"Hayır. Yanlış."

"Ne yanlış?"

Yaren'in elini alıp, kendi kalbinin üzerine yaslıyor Karlos.

"Yanlış, senin kalbin işte tam burada atıyor... "

Öyle gözlerle bakıyor ki Karlos, Yaren'in başı dönüyor yaşadığı derin hislerden. Çığlıklar atmak istese de bastırıyor içindekileri. Karlos'un elini alıyor o da... Kendi kalbinin üzerine götürüp, söylüyor.

"Senin kalbin de işte tam burada atıyor..."

"Biliyorum... Ama hala cevabını bilmiyorum. Oyalayacak mısın sen beni yoksa? Kullanıp kullanıp atacak mısın? Bir mendil gibi köşelerde mi kalacağım ben?" En tatlı gülümsemesiyle sırıtıyor...

"Şapşal... Ne dememi bekliyorsun ki? "

"Beklemiyorum. Artık duymak istiyorum!"

"Ben seninle yaşamayı bırak, ölmeye bile hazırım...! "

"Ölme ölme cimcime... Yaşa bana... "

Dudakları birbirine değdikçe içlerindeki yangın daha da artıyor. Yüzleri birbirlerinin avuçları arasındayken kısa ama tutkulu öpücükleriyle tenleri buluşuyor.

Kanayan Yara (Karlos & Yaren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin