Gözlerimi açar açmaz aslında yine her şeyin bir rüya olduğunu anlamıştım. Tedirgindim çünkü her gece olduğu gibi bu gecede aynısı olmuştu. Yine rüyamda kan görmüştüm. Kan demişken bildiğimiz bir kan değildi, fazlasıyla garip ve değişikti. Daha sonra beni çağıran bir karartı çıkıyordu karşıma. Sanırım melekti çünkü inanılmaz derecede güzel kanatları vardı. Sırtıma vuruyordu, başta neler olduğunu anlayamıyordum. Sonra birden gökyüzünde buluyordum kendimi. Daha önce olduğum yerden çok daha aydınlık ve parlak görünüyordu. Son olarak karşıma bir ayna çıkıyor ve benimde kanatlarım olduğunu görüyordum. Etrafımda bir karga sürüsü beliriyordu, içlerinden bir yıldız çıkıyor ve yangın etkisi veriyordu. Bana bir şeyleri anlatmaya çalışan sesler duyuyordum. Bu sesler kesilince ise birden uyanıyordum.
Evet. Her gece gördüğüm bu rüyaların dışında herkes gibi bir hayatım vardı. Rüyalar, unutkanlıklar ve sesler dışında... Psikolojik sorunlarım olduğu kesindi. Buna başka bir açıklama bulamıyordum. Dışarıdan normal görünse de kesinlikle normal bir hayatım yoktu.
Küçüklüğümden beri, rüyalarımın bana hep yol gösterdiğine ve bir işaret olduğuna inanıyordum. Savaş'ı, gözlerinde kendimi bulduğum o adamı gördüğümde de karşılaşmamızın bir sebebi olduğunu anlamıştım. Hepimizin dünyaya bir geliş sebebi olduğu gibi çok değişik ve olaylı başlayan bu tanışmanın da sebebi kesinlikle birbirimizi özgür bırakacak olmamızdı. Çünkü ikimizde de var olan kapıların anahtarları birbirimizdeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇI
FantasyEvren, daima sınır tanımadan yaşayan, hayal dünyası gökkuşağı gibi yedi rengin en güzel tonuna sahip bir genç kız. Savaş ise hayatı boyunca zorluklarla karşılaşmış, yüreği kumsal gibi kocaman bir delikanlı. Ve Evren'in kendinde olan gücün farkına va...