Emre'den;
Omzumda yatan yabancıyı izlemek için çok fazla fırsatım olmuştu. Yüzünü ezberlemek, her bir milimini hatırlamak istiyordum.
E: Hey! Evini söyle bari oraya bırakayım çok ıslandık.
X: Sana gitsek. Evimi şuan hatırlayamıyorum.
E: Pekala.
Dedim ve onu yavaşça kaldırdım. Kolunu koluma dolamıştı kafası hala omzumda öyle yürüyorduk.
***
Sonunda eve gelmiştik. Evim müstakil olduğu için merdiven çıkmamıza gerek kalmamıştı. Fakat yatak odam üst kattaydı.
Yatak odama çıktık beraber. Sırılsıklam olmuştuk cidden.
Üstünü çıkartmaya başladı.
E: Ne yapıyorsun?
X: Hasta olmak istemiyorum sadece. Bence sende çıkarmalısın üstünü.
Dedi ve bana doğru yaklaştı tişörtümün eteklerini yukarı doğru kaldırdı.
E: Tamam, tamam ben hallederim.
Ne! Oha. Cidden tamamen soyunmuştu noluyor lan.
X: Sende olan bende de var çekinmene, utanmana gerek yok.
Hiçbir şey demeden yatağıma yatmıştı. Çok şaşkındım böyle bir olay hiç yaşanmamıştı.
Bende soyundum ve yanına kıvrıldım.
Elini tenimde gezdirdi. Tenim biraz pürüzlüydü. Eli sanki yaşam hücrelerimi arıyor gibiydi.
Mutluydum. O uyudu. Sarıldım sayıklarken. Tanımadığım o adları, yanımda çırılçıplak.
***
Sabah uyandığımda yanım bomboştu. Dün yaşadıklarım.. Yani demek istediğim. Halüs mü atmıştım. Yatağımın karşısındaki cama baktım. Hayali bir parmak sanki pencere camının buğusuna bir şeyler yazıyordu.
"Hoşçakal.."
Ben pencereye bakana kadar o çoktan gitmişti. Üstelik adını bile söylemeden..
Telefonumu açtım ve bizim gruba mesaj attım.
Fala inanma falsız kalma derneği
Siz: Agalar seri toplanmamız lazım anlatacaklarım var.
Hanımcıkaan: Söyleyin lan hanginiz benim minik pandamı uyandırdı.
Saniyehnm: Kaan! Minik pandam ne?
Alishotadam: Acı biber yiyordum konsantrem bozuldu.
Siz: Yeter artık atacağım kendimi önemli diyorum buluşmamız lazım.
Hanımcıkaan: Tamam her zamanki kafeye gelin.
GörüldüÜzerime baktım. Çıplaktım. Doğru ya dün gece. Üzerimi giymedim direkt duşa atladım. Sonra çıktım üzerimi giyindim. Düşüncelerimdeki yakışıklıyla kafeye doğru yola çıktım.
***
Sonunda kafeye vardığımda dalgın dalgın etrafıma bakıyordum. Kaan bana el işareti yapıyordu. Onu görünce hemen yanına gittim. Ali hala ortalıklarda yoktu.
Kaan ve Mert kahvelerini yudumluyordu.
K: Kanka hadi sende kahveni al sonra konusuruz. Ali de gelir bu sırada.
Kahvemi alacağım sırada Ali Kaanlara doğru yürüyordu.
A: Bana da aynısından alırsın Emreciğim.
Dedi ve göz kırptı.
Kahveleri aldım aramızda böyle küçük şeylerin lafı olmazdı. Onlar benim kardeşimdi.
A: Umarım bizi buraya çağırmak için geçerli bir sebebin vardır bugün cuma ve patrondan izin almak için götümü yırttım dedi.
Tamam çok ciddi bir konu değildi.. Belki biraz ciddiydi.. Offf tamam hiç ciddi değildi konu.
Konuya giriş yaptım. Onu öyle bir anlatıyordum ki sanki masal prensiydi.
Anlatımım bittikten sonra hepsinin yüzündeki şapşallığa bakıp kahkaha attım.
K: Mert hayatım aklımdakini düşünüyorsun biliyorum söyle ona lütfen..
M: Emre.. O öldü artık lütfen..
Sinirlenerek ayağa kalktım.
E: Neden bahsediyorsunuz siz! Size gördüğümün o olduğunu bile söylemedim!
M: Emre sakinleş lütfen..
E: Siz aklınızı kaçırmışsınız tamam mı? GÖRDÜM DİYORUM SİZE O ÖLMEDİ!
K: Emre Hürkan öldü kabul et artık lütfen korkuyoruz..
Onun adını duymak kalbime hançer gibi saplandı. Kalbimden oluk oluk kan akıyordu. Peki neden dünkü yabancıyı gördüğümde yüzünü incelerken bana onu hatırlatmamıştı..?
***
Kafanız karışmış olabilir hikaye ilerledikçe anlayacaksınız <333
Öptüm bay, gömdüm say <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Epilepsi // Mengola
Fanfiction+" Affet beni sevgilim, unutamadım seni.. Hiç halim yok uyanmaya. Sevemem sensiz günleri.."