Strawberry, Yeonbin

0.9

Flashback

Soobin ve Yeonjun 1.sınıf, okulun ilk günü

Yeonjun'un sonunda istediği şey olmuştu. Soobin ile aynı sınıftalardı. Bu yüzden aşırı heyecanlı bir şekilde başlamıştı güne.

Bir an önce okula gitmek için hızlıca kahvaltısını yapmıştı. Bu sürede anne ve babasından "Yavaş ye boğulacaksın." diye uyarılar bile almıştı küçük çocuk. Kimseyi pek takmamıştı çünkü Soobin her şeyden önemliydi.

Şu an annesinin elinden tutarak okula gidiyordu. Yerinde zıplıyor ve keyifli olduğunu oldukça belli ediyordu. Normalde bu yeniliklere karşı hoşnut olmazdı. Sadece Soobin vardı işte.

Okulun önüne geldiğinde annesine sımsıkı sarılmış ve öğretmeni ile beraber sınıfına gitmeye başlamıştı. Okul gerçekten büyüktü. Keşfedecek bir çok yer olmalı diye düşündü Yeonjun.

Gürültülü sınıfa giriş yaptığında tüm gözler ona dönmüştü. Biraz gerildiğini hissetti küçük beden ama sorun değildi. Yeonjun arkadaş edinmeyi seven biriydi. Öğretmeninin sırtına dokunması ile diğerlerinin yanına gitti.

Öğretmenin "Çocuklar herkes geldikten sonra beraber tanışacağız. Tamam mı?"demesi ile hep bir ağızdan "Tamam." demişlerdi.

Yeonjun'un tüm odağı sınıfın kapısındaydı. O sırada saçında kurdeleler olan kız Yeonjun'un koluna dokunup ona dönmesini sağlamıştı.

"Merhaba. Ben Nayeon. Senin adın ne?" dedikten sonra tavşan dişlerini göstermişti.

"Yeonjun." dedi gülümseyerek. Tatlı birine benziyordu. Bu yüzden gülümsedi ona. "Kurdelelerin güzelmiş Nayeon. Çok şirin duruyorsun." demesi ile karşısındaki kız elini saçına atarak gülümsedi.

"Teşekkür ederim. Annemi biraz zorlamam gerekti ama sonunda onlara kavuştum." dedi kıkırdayarak. Sonra da çantasına uzanmış ve çikolata çıkarmıştı.

Yarısını kırarak birini Yeonjun'a uzattı. Yeonjun kızı kırmak istemediği için çikolatayı almıştı.

"Ablam eğer arkadaş edinirsem yarısını ona vermemi söyledi. Arkadaşız öyle değil mi?" Nayeon gerçekten tatlı biriydi. Soobin ile tanıştırmalıydı onu.

"Arkadaşız. En sevdiğin renk ne Nayeon?" Soobin gelene kadar Nayeon ile tanışsabilirdi. Bu yüzden soru sormuştu Yeonjun.

"Sanırım mavi rengini çok seviyorum. Senin en sevdiğin renk ne Yeonjun?" Kızın kurdeleri ve okul kıyafeti dışında üstüne geçirdiği hırkası maviydi. Gerçekten de mavi seviyor olmalı diye düşündü Yeonjun.

"Kırmızı." dedi. Çileklerin kırmızı olmasını seviyordu. Soobin'in yanaklarının utanınca kızarmasını sevdiği gibi. Aklına Soobin'in o hali geldiği için istemsizce gülümsemişti.

O sırada kapı aralanmış öğretmenin elinden tutarak gelen Soobin içeriye girmişti. Yeonjun arkadaşını görmesi ile ona doğru döndü. Kocaman gülümseyip el sallamıştı.

Soobin de Yeonjun'un yanına gelip ona kocaman sarılmalarından birini vermişti. Birbirlerinden ayrıldıklarında Soobin, Yeonjun'un yanındaki kızı fark etmesi ile kaşlarını çattı. Tanımadığı kişiler onu biraz geriyordu.

"Hoş geldin Bin. Hiç gelmeyeceksin diye çok korktum biliyor musun?" dedi tüm heyecanıyla Yeonjun. Soobin Yeonjun'un bu haline gülümsemiş ve tekrardan yüzü eski haline dönmüştü.

"Hoş buldum Jun. Annem ilk önce abimi sınıfına bıraktı. O yüzden geciktim sanırım." Dudaklarını hafif büzerek söylemişti. Bunun üzerine Yeonjun Soobin'in yanaklarını sıkmıştı. Soobin Yeonjun'un ellerini engellemeyi başardı bir süre sonra.