*a few months later
Sonunda Yeonjun'un hayatının dönüm noktası olabilecek o gün gelmişti. Eğer bu yarışı kazanırsa resmi olarak milli takıma girecekti. Bunun yanında üniversitelerine burs vermek için gelecek yetkililer de olması büyük bir önem taşıyordu.
Herkes Yeonjun'un ne kadar çok çalıştığının ve emek verdiğinin farkındaydı ve bugün de harika bir iş çıkaracağından emindi. Bu Yeonjun'un daha çok stres olmasına sebep oluyordu. Hayal kırıklığına uğrama ve uğratma hissi...
Yarışmanın yapılacağı alana ailesi ile birlikte gitmek için araba ile yola çıktılar. Soobin ile orada buluşacaklardı. Onu hâlâ görememesi gerginliğine hiç yardımcı olmuyordu. Soobin şu an Yeonjun'un en çok ihtiyacı olan kişiydi.
Yarışma alanına vardıklarında Yeonjun hızla arabadan indi ve gözleri Soobin'i aradı. Binanın yanındaki ağacın altında duran bedeni görmesi ile koşmaya başlaması bir oldu.
O sırada "Siz geçin ben kendim girerim." diyerek ailesine bağırmayı ihmal etmemişti.
Ağacın yanına sonunda yaklaştığında. "Soobin." diyerek seslenmesi ile bakmaya doyamadığı gözler ona döndü. İkilinin yüzlerinde ufak bir sırıtma oluştu. Yeonjun hızlıca kollarını karşıdaki bedene sardı. Her an özlediği, ona gerçek evi ve huzuru hissettiren çilek kokusunun burnuna dolmasını sağlamıştı.
Bir süre sarılarak kaldıktan sonra Soobin başını daha çok Yeonjun'un boynuna doğru bastırdı. Dudaklarını alfanın koku bezinin üstüne bastırıp küçük bir buse bıraktıktan sonra bedenlerini ayırdı.
Bir elini Yeonjun'un yanağına koyup yüzünün tamamen kendisine dönmesini sağladı.Baş parmağı ile elinin altındaki yanağı hafifçe okşamıştı.
"Yeonjun'um iyi misin?." Yeonjun evet anlamında başını aşağı yukarı doğru salladı.
"İyiyim sevgilim. Sadece çok gergindim. Seni görmüş olmak o kadar iyi geldi ki Bin." Başını yanağında duran ele doğru eğerek tamamen yasladı, böylece Soobin'in dokunuşunu daha iyi hissetmişti.
"Ben buradayım sevgilim. Tüm yarışma boyunca burada olacağım. Seni sonuna kadar izleyeceğim birtanem. Sakın gerilme ve başaramayacağını düşünme olur mu?" Soobin bunları söylerken diğer yandan da alınlarının birleşmesini sağlamıştı.
"Deneyeceğim. Yanımda olduğun için teşekkür ederim Soobin'im." Nefesleri birbirine değiyor ve tüm duyguları o an beraber yaşıyorlardı. Etrafta sadece ikisi var gibiydi. Tüm evren onlar için durmuştu.
"Şşş, teşekkür etmene gerek yok çünkü ben her zaman yanında olacağım." Yeonjun'un elini kalbinin üzerine getirdi. Aynı şekilde kendi elini de Yeonjun'un kalbinin üzerine koymuştu.
"Hissediyor musun sevgilim? Kalplerimiz birbiri için atıyor. Sen tam olarak buradasın. Ben de tam olarak oradayım. Bu yüzden biz her zaman beraber olacağız."
"Soobin seni o kadar çok seviyorum ki... Belki kelimelere dökemem ama senin her zaman hissetmeni sağlayacağım."
Soobin'in belinden tutarak onu biraz daha kendine yaklaştırdı ve dudaklarını Soobin'in dudaklarıyla birleşmesini sağladı.
Birbirlerine söyledikleri sözleri şimdi de dudaklarıyla anlatıyordu ikili. Öyle anlamlı ve şefkat doluydu ki öpüşmeleri o an her şeyi unutmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry, Yeonbin
FanfictionSoobin alfalardan nefret ederdi. Özellikle adı Yeonjun olan alfalardan. 04.09.22 08.11.22 [Texting + Düzyazı]