-1

33 4 0
                                    

"...ve işte bu yüzden edebiyat, hayatımızda önemli bir yere sahiptir." dedi ve sunumunu bitirdi genç çocuk.

Sunumunu bitirdiğinde ise suratındaki gergin ifade yavaşça tedirginliğini gizlemeye çalışan sersem bir gülümsemeye dönüşmüştü.

Sunumunu bitirdiğinde anda zil çaldı, fakat genç çocuk sınıftaki insanların yüz ifadelerini incelemeye vakit bulmuştu.

Son ders zili olduğu için herkes hızlıca toparlanıp çıkıyordu. Kendini yenilgiye uğramış gibi hisseden, Rüzgar, öğretmenine döndü ve o tedirginliğini gizlemeye çalışan gülümseyi tekrar takındı.

"Oldukça iyi bir sunumdu, Rüzgar. Fakat söylemeliyim ki, bu sunumun arkadaşlarının ilgisini çektiğini söyleyemem. Senin yapman gereken; herkesin ilgisini çekecek bir sunumdu fakat senin yaptığın ise birazcık.."

Rüzgar derince iç çekti ve öğretmene "Sıkıcı mıydı?" dercesine baktı.

Öğretmen tebessüm etti. "Sıkıcı olması, benim için çok da önemli değildi. Emeğine sağlık."

Sınıfta son olarak Rüzgar, öğretmeni ve bir çanta kalmıştı.

Öğretmen sınıftan çıktığında ise, Rüzgar başarmanın verdiği enerji ile masasına yönelip eşyalarını toparlamaya başlamıştı.

"Edebiyat kadar saçma bir ders yok. Tamamen müfredatta yer kaplıyor."

Rüzgar kafasını kaldırıp, sesin geldiği yöne baktı.

Arka sırada oturan "sporcu" çocuk demişti bunu.

"Hayır. Edebiyat en gerekli derslerden birisidir. Eğer saçma olsaydı, müfredatta bulunmazdı."

Çantasını sırtına taktı ve yürümeye koyuldu. Kapıdan çıkmak için adımını attığı anda, koca sınıfta sporcu çocuğun sesi yankılandı.

"Benimle bu konuyu tartışmayacak mısın?"

Hızlıca Rüzgar'a yaklaşıyordu.

"O aşk dediğiniz şey de, o edebiyat dediğiniz şey de tamamen boş bilgi. Hayatımızda önemli bir yere sahip bile değil."

"Pff. Seni böyle düşündüren nedir acaba?"

"Çünkü insanlar sadece çiftleşmek için birlikte olurlar. Bunun da yasal sayılması için evlenirler. Aşk diye bir şey, insanların içindeki bir duygu değil. Çünkü aşk denilen bir duygu yok. Sadece romanların daha ilgi çekici olmasını istedikleri için böyle bir şey uydurmuşlardır."

Rüzgar, dikkatlice sporcu çocuğun dediği şeyleri dinliyordu.

"Bu benim sorumun cevabı değildi. Ben sana 'seni böyle düşündüren şey nedir?' diye sordum. Ve de, bu söylediklerini sana yedirirdim ama eve gitmem gerekiyor."

Rüzgar dönüp merdivenlere yönelmeye çalışırken, sporcu çocuk Rüzgar'ı çantasından tutup kendine çekmişti.

"Senin gibi birinin ağzına böyle bir şey hiç yakışmıyor ve de sen bana bu sözleri bana yedirene kadar ben sana yumruklarımı yedirirdim."

"Ah, öyle mi?"

Rüzgar arkasına döndü, sporcu çocuğa iyice yaklaştı, kendi saçlarını geriye doğru attı.

"Yedirsene yumruklarını. Hadi."

"Ne?"

Rüzgar gülümseyerek sporcu çocuğun suratına bakıyordu. Bu gülümseme, aşağılayıcı olduğu kadar da kaba bir gülümsemeydi.

"E hadi, yedirsene yumruğunu bana? Suratıma vur. Hadi."

"Memnuniyetle."

Sporcu çocuk yumruğunu sıkıp, sol eliyle Rüzgar'ın çenesini kavramıştı. İstemeden yüzündeki detayları inceliyordu.

Gamzesi vardı, kirpikleri uzundu, burnu yüzüne birazcık küçük geliyordu tıpkı estetik olmuş gibiydi, bir iki çile benzer izi vardı yüzünde. Dalgalı, açık kahverengi saçları dibe doğru koyulaşıyordu. Açık teni oldukça da yumuşaktı.

Yutkundu.

Aradan saniyeler geçmişti fakat bir icraat yoktu.

"Seni bekliyorum? Eve gideceğim?"

"Burada olmaz. Yarın spor salonuna gel."

"Ha? Niye burada olmazmış? Yoksa-"

"Korktuğundan değil, bana karşılık verebilecek kadar cesaretli değilsin zaten. Koridordaki kameralar, seni fena mahvettiğimi görsün istemem. Rezil olursun da."

"Ya da sadece müdür yardımcısı görür."

"Evet işte o dediğinden.."

"Yarın okuldan sonra spor salonunda mı?"

"Evet. Evet orada olsan iyi edersin."

"Pekala. O zaman görüşürüz.. eh..um.."

"İsmimi koca okulda bilmeyen bir tek sen varsın. Yarın öğren de gel, 809 numaralı öğrenci."

Sporcu çocuk, Rüzgar'ın yanından geçip giderken ona bir omuz atmıştı.

"ne bu, ne bu kinin nefretin bana karşı amına koyayım ya. İsmini bile bilmediğim 'havalı' çocuk, benden nefret ediyor?? Ne bu, Türk dizisi falan mı?" diye içinden kendi kendine sövdü Rüzgar.

Rüzgâr Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin