-2

12 1 7
                                    

Spor salonunun ortasında telefonuyla oynuyor, celladı olacak beyefendinin gelmesini bekliyordu.

İsmini öğrenmişti, ismi Deniz'di. Suratına uymayan bir isimdi.

Derken ayak sesleri duyuldu, sporcu çocuk ve çetesi gelmişti.

"Hassiktir la oradan.." diye mırıldandı. Sporcunun arkasında iki kişi daha vardı.

Deniz, Rüzgar'a doğru bir adım attı. "Eeh? arkadaşların nerede?" diye alaycı alaycı sordu.

"Arkadaşlarını çağıracağını bilseydim, ben de benimkileri çağırırdım."

"Olmayan arkadaşlarını?"

"Evet, aslında kavga etmekten hoşlanmayan arkadaşlarım. Medenî insanlar sorunlarını konuşarak çözüyor, kaba kuvvet kullanarak değil."

Arkadaşlarına gitmesi için kafasıyla işaret verdi Deniz. İki kişi spor salonundan çıkıp giderken Deniz'in Rüzgar'ı korkutma çabaları sürüyordu.

"Sana vurmamı istediğinden emin misin? Güzel yüzüne yazık olur.." dedi Gülerek.

"Her ne yapacaksan çabuk olsun, eve gitmem gerekiyor."

Deniz, Rüzgar'ın yakasından tuttu ve kolunu iyice sallayarak bir yumruk attı.

Fakat bu yumruk Rüzgar'ın karnınaydı, yüzüne değildi.

Birden nefesi kesildi, eli ile karnını tuttu. Deniz geri çekilerek "Daha yeni başlıyorum.." dedi, Rüzgar sıkıca tutuyordu karnını.

"Aptal.." dedi zorlanarak, beyaz tişörtünün üstüne yayılan kanı görünce dehşete düşmüştü Deniz.

"Karnımda dikiş vardı.." dedi, dizlerinin üstüne çöktü, nefesi titriyordu.

"ne?" dedi, yanına eğildi.

"Hastane.." acı içinde kıvranıyordu.

"Okula ambulans çağıramam!"

Artık tamamen yerde yatıyordu.

"Lütfen, bir şey.. yap.."

Deniz suratındaki pişmanlık duyan ifade ile Rüzgarı kucaklamıştı. Çantasını ve Rüzgar'ın çantasını spor salonunda bırakmış, hırkasını Rüzgar'ın kanayan yeri gözükmesin diye üstüne atmıştı.

Okulun kapısına yansıyan bir oğlanın başka bir oğlanı taşıma görüntüsü oldukça komik duruyordu.

Deniz şanslıydı ki yakında bir sağlık ocağı vardı. Kapıdan içeriye mekanın sahibi gibi atlamıştı.

"Beyefendi ne yapıyorsunuz? Burası resmi bir makam!" bağıran bir hemşireydi.

"Arkadaşım, lütfen.. Lütfen arkadaşıma yardım edin."

"Sakin olun genç adam.." Bu sefer sakinleştirmeye çalıştı Hemşire.

~

Doğruldu, etrafına baktı Rüzgar. "Aman aman nereye geldik bir anda.." havasına girmişti.

Başucunda oturan Deniz'e baktı. Uyuklayan Deniz'e baktı..

"Uyan lan göt!" diye bağırdı Deniz'e. İrkilerek gözlerini açtı, Rüzgar'a baktı.

Bakışından fazla anlam çıkarıldı. Neden uyandırdın?, Üzgünüm, Senden nefret ediyorum, Dikişini patlatmak istememiştim, Edebiyat da sen de aptalsın, böyle olsun istememiştim bu anlamlardan bazılarıydı.

"Saat kaç?" diye sordu korkuyla, "Telefonum nerede? Çantam nerde ve sen niye buradasın?"

"Sakin ol. Saat 18:20, Çantan yanımda, refaakatçi olarak kaldım."

Rüzgâr Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin