Haftanın bitmesine daha koca bir gün vardı.CUMA!
ve bu onu oldukça geriyordu çünkü kendisi Deniz ile haftasonu buluşana kadar bu kızlar ona kötü bir şey yapabilirdi. Yine de elinden hiçbirşey gelmezdi; Deniz, okulda arkadaşları ile takılacaktı ve asla yalnız başlarına kalamayacaklardı. Kalsalar bile Rüzgar'ın dediklerinin, okuldayken, o kızların kulaklarına gitmeyeceğini nereden biliyordu?
En azından içi bir konuda rahattı. O da, Deniz'in bir gün içinde herhangi bir belaya bulaşmayacak kadar püskürtülmüş olmasıydı.
Haftasonu buluşunca ne diyeceğini düşünmeye başlamıştı bile, her şeyi baştan anlatırdı büyük ihtimalle. Yine de streslenmişti.
Stresli hâli okula da yansıyordu.
Duvar kenarı dördüncü sırada tek başına otururdu genelde, yalnızdı. Fakat ikinci dersin teneffüsünde Deniz'in yanına oturması onu şaşırtmıştı. Genelde Deniz ise en arka cam kenarında otururdu.
Çantasını koyup yanına geçtiğinde ise Deniz'e "niye geldin amk" bakışı atmıştı. Deniz ise üstündeki tozu silip, "Haftasonu için planları konuşuruz, bir de hava soğuk diye değişiklik yapmak istedim."
Rüzgar omuz silkti. "Yalnız oturmaktan iyidir." Herhalde diye düşündü. Ders zilinin çalması ile konuşmaları bölünmüştü.
"Ders ne?" diye sordu Deniz, çantasını açmıştı.
"Matematik." Rüzgar kitabını çoktan masaya çıkartmıştı.
"Ödevi yaptın mı?" diye sordu Deniz,
"Ödev mi vardı?"
"Testi yapacaktık ya hani? Yapmadın mı?"
"Hayır, kahretsin.. unutmuşum.."Matematik hocaları gri saçlarına ağırlık çökmüş olan, altmışlı yaşlarına girmiş huysuz bir kadındı. Herkesin ödevini teker teker kontrol eder, yapmayanlara türlü türlü ceza verirdi. En hafiflerinden birkaçı dersten atmak, kahve getirtmek, müdür yardımcısının odasına gönderip a4 aldırmak ve kendi kendine dilekçe yazdırtmaktı.
"Hassiktir ya, çok fazla var. Asla yetiştiremem.." dedi Rüzgar, kalemini sallarken.
"Benden geçirsene?" dedi Deniz, kitabı açıp Rüzgar'a uzattı.
"Ama burada neredeyse kırk soru var, hepsini yazamam.."
"Tamam o zaman, sol kısmı sen geçir sağ kısmı ben geçireyim. Hallederiz." dedi Deniz.
Rüzgar şaşırmış bir şekilde cevapları yazmaya başlamıştı. Deniz ilk defa bu kadar iyiydi sanki.
Hoca derse girdiği zaman işlerini bitirmişlerdi.
"Sana olan borcumu nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum Deniz, büyük bir cezadan kurtardın beni." Minnettardı.
"Bir yolu var aslında." dedi Deniz sırıtarak.
"Ne?" dedi Rüzgar tedirgince.
"Edebiyat projeme yardım ederek tabii." dedi Deniz, sırayı çekti.
Normalde sıradan öğrencilerin bacakları hatta kucakları gözükürdü fakat Deniz sırayı çekince sıranın altında kalmıştı.
Rüzgar sırayı bu kadar yakın kullanmaya alışık değildi fakat Deniz'e itiraz da etmedi.
Neredeyse on beş dakika sonra matematik hocası tahtaya agresifçe sorular yazmaya başlamıştı. Rüzgar da hepsine yetişmek için hızla yazıyordu. Deniz de öyle fakat Deniz daha çok tükenmez kalem ile not alırdı.
Hocanın yazdığı son soruya birkaç dakika bakmasını ardından soruyu silip başka uzun bir soru yazmasıyla Rüzgar'ın silgiyi hızlıca alıp defterindeki yazıyı silmesi ile silgiyi aynı hızla masaya bırakması bir olmuştu.