Leyla ve Meltem

2 1 0
                                    


Çok fazla arkadaşı yoktu. Olanlara da fazla vakit ayıramazdı. Çocukluğundan beri kasabadan beraber büyüdüğü ve çok güvendiği bir arkadaşı vardı. Meltem..... Her şeyi paylaşırlardı. Meltem doktor olmuştu ve şehir hastanesinde çalışıyordu. Bir ara beraber kalmayı da düşündüler fakat hem şehir hastanesinin Leyla'nın evine uzak olması hem de ikisinin de karakter yapısının aynı olması aynı evde kalmalarına engel teşkil ediyordu.

Meltem'e anlatmalı mıyım diye düşündü Leyla kanepede uzanırken. Belki o yardımcı olabilirdi Leyla'ya, doktordu ve büyük ihtimalle cesetler hastane morguna kaldırılmıştı. Belki orada Meltem onun için bir şeyler öğrenebilirdi. Ama meltemin bu konuda tepkisini de tahmin edebiliyordu. Çünkü Meltem hayatı Leyla'ya göre biraz daha dolu dolu yaşamayı seviyordu. Leyla yine de bir şansımı denemeliyim diyerek cep telefonuna sarıldı.

-Alo Meltem

-Leyla  hayırsız arkadaşım nerelerdesin yaa hayırsız?

-Kusura bakma canım yaa hafta sonu bizimkilerin yanındaydım daha yeni döndüm bundan dolayı arayamadım, neler yapıyorsun, nerelerdesin?

-Ne yapayım, dün gece hastanede nöbetteydim bu gün de izinliyim öyle arkadaşlarla oturduk bir yerlerde muhabbet sohbet takılıyoruz işte, sen neler yapıyorsun?

-Çok şey...

-Nasıl yani?

-Sana anlatmam gereken önemli bir konu var bana gelebilir misin? Bu aksam, hemen, ne zaman müsaitsen.

-Hayırdır, sizinkilere bir şey mi oldu?

-Yok yok kimseye bir şey olmadı, gelince anlatırım. Hem bende kalırsın bu akşam sabah beraber gideriz işe buradan. Uyar mı sana?

-Uyar ama sabah kahvaltısında o sizin sokakta satılan poğaçalardan ısmarlarsan.

-İşte bu pek mümkün değil. Neyse hadi bekliyorum.

-Bir şey anladıysam arap olayım. Neyse geliyorum ama sırf meraktan yanı. Hadi gelince görüşürüz. Baaay...

-Tamam bekliyorum.

Aradan bir saat geçmeden Meltem kapıyı çaldı. içeri girdi. Tekli okuma koltuklarından birine yerleşti. Meraklı gözlerle Leylaya bakıyordu leyla konuyu en başından sonuna kadar tek tek hıç bir detayı atlamadan Meltem'e anlattı. Meltem deli doluydu ama akıllı bir kızdı. Doktor olması da bunun en iyi göstergelerinden biriydi. Sessiz sessiz tüm dikkatini Leyla'ya vererek dinledi.

-İşte böyle yardımına ihtiyacım var.

-Komiser yakışıklı mıydı bari?

-Melteeemmm

-Peki peki şimdi bakalım neler yapabiliriz. Bastan söylemeliyim ben de Atilla amca gibi düşünüyorum. Bu tamamen senin komplo teorinden ibaret ve sırf Atilla amca Haklı çıksın diye sana yardım edicem ona göre.

-Tamam bende bunu istiyorum zaten.

-Tamam anlaştık o zaman hastanenin adli tıpında bir arkadaşım var onunla konuşurum bakalım ne biliyor. Bu saatten sonrada kulağım delik olur. Sana duyduklarımı anlatırım ama iki şartla, bir bir daha kimsenin evine girmeyeceğine söz verirsen, iki beni o komiserle tanıştıracaksın.

-Tamam tamam.

-Söz mü?

-Söz Meltem söz...

Daha sonra iki arkadaş görüşmedikleri süre içerisinde neler yaptıklarını birbirlerine anlatmaya başladı. Daha doğrusu Meltem anlatıyor Leyla dinliyordu. Leyla'nın pek fazla renkli ve hareketli bir hayatı yoktu. Leyla'nın aksine Meltem boş kaldığı zamanları pek kitaplara ayırmıyordu. Leyla'ya da bu kadar içine kapanık olmasına hem kızıyor, hem de şaşırıyordu. Çünkü Leyla mesleği gereği insanlarla çok fazla muhatap olan bir insandı. Ama işi ile özel hayatında çok farklı karakterlere bürünüyordu. Savunması da öyle idi. İşimde o kadar çok insanla tanışıp sohbet ediyorum ki özel hayatımda böyle bir ihtiyaç duymuyorum. Senin gibi insanları kesip biçmiyorum bütün gün diyordu Meltem'e. Meltem de bir yandan arkadaşına hak veriyordu.

-Bak bu konu kesinlikle seninle benim aramda bir sır olarak kalacak sana güvenebilirm sadece Meltem.

Dedi Leyla...

-Evet arkadaşım bana güvenebileceğini biliyorsun, deliyim doluyumdur ama biliyorsun işte kesseler acımaz sırrımı kimseyle paylaşmam.

-Biliyorum arkadaşım o yüzden seni aradım.

-Tamam hadi yatalım sabah yoğun bir pazartesi bizi bekliyor.

-Tamam sana iyi geceler umarım bu kanepede rahat edersin.

-Merak etme tatlım, için rahat olsun.

Leyla yatak odasını melteme vermek istediyse de Meltem kanepeye uzanmayı tercih etti. Leyla da odasına çekildi. Loş ışıkta yatağına uzandı. Yarın neler olabileceğine dair düşüncelere daldı. Bu düşünceler onu gecenin ilerleyen saatlerine kadar yalnız bırakmadı. Sabah çalar saatinin sesiyle uyandı. Kendini çok yorgun hissediyordu. Yataktan kalkmaya hiç niyeti yoktu. Ama bir işi vardı. İlgilenmesi gereken müşterileri vardı. Kendini mecbur hissederek yataktan doğruldu. Banyoya doğru ilerken kanepeye gözü ilişti Meltem daha uyanmamıştı. Uyanması için Meltem'e seslenip banyoya girdi. Ilık bir duş beni kendime getirir diye düşünüyordu. Duştan çıktığında Meltem kalkmış çoktan hazırlanmıştı bile. Kendisi de hemen hazırlanıp arkadaşı ile birlikte yola koyuldular. Meltem işe gitmek için şehir içi otobüslerini kullanıyordu. Leyla'nın işyeri çok yakın olduğu için yürüyerek gitmeyi tercih ediyordu. Otobüs durağına kadar birlikte yürüdüler daha sonra Leyla Meltem'i otobüs durağında bırakıp işyerine doğru yoluna devam etti.

Sabahları insanların işlerine gitmek için koşuşturması bir yerden bir yere yetişmeye çalışması şehirde ayrı bir hava estiriyordu ki Leyla bu havayı hiç sevmiyordu. Yanından geçen insanların yüzlerine bakıyordu. Hepsi hakkında farklı farklı yorumlar getiriyordu aklına. Çok uzun süre olmamıştı.  Çalışmaya başlayalı ama sürekli aynı yolu kullandığı için cadde de gördüğü yüzler hiç yabancı gelmiyordu. Acaba diye düşündü kendi kendine. Bu yoldan yanımdan geçen insanlardan herhangi biri öldürülseydi de aynı tepkiyi verir miydim. Bu sorunun cevabını hiç bir zaman öğrenemeyecekti.

İÇİMDEKİ YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin