11

5.4K 722 172
                                    

taehyung, önünde duran yemek dolu tepsiye baktı. saatlerdir bu yemekler için uğraşıyordu ve kusursuz görünseler de hala bir şeyler eksik gibi hissediyordu. ocaktaki suyun da kaynadığını fark ettiğinde ıhlamur ve ballı çayı da hazırlamış ve tepsiye yerleştirmiş ve yatak odasına doğru yürümeye başlamıştı.

bütün bunları ise salonda hasta bir şekilde yatan jungkook için hazırlıyordu.

sadece çorba yapmaya gelse de aklının burda kalacağını bildiği için sadece çorbayla yetinmemiş, birkaç gün yetecek kadar birkaç çeşit yemek hatta jungkook'un en sevdiği tatlıdan bile yapmıştı.

elindeki tepsiyle içeri girdiğinde jungkook uzandığı yerden doğruldu ve şaşkınlıkla taehyung'a baktı. sadece çorba yapacağını sanarken çeşit çeşit yemek dolu bir tepsiyle gelmesi hasta olduğu yalanını söylediği için kendini daha da kötü hissetmesine sebep oluyordu.

sadece taehyung ile konuşmak için bir bahane uydurması taehyung'un saatlerce kendisi için mutfakta uğraşmasına sebep olmuştu.

"neden bu kadar zahmet ettin ki?" dedi jungkook, taehyung tepsiyi yatağın yanındaki sehpaya bırakıp yanına otururken. taehyung ise gülüp omuz silkmişti.

"her gün yaptığım şey, ne zahmeti?"

"yine de-"

"zaten pirincin suda iki saat beklemesi gerekiyordu, onu beklerken yaptım bir şeyler. dolapta da tatlı var sonra yersin ondan da."

"teşekkür ederim." dedi jungkook yutkunarak. bu kadar uğraşmasının karşılığı basit bit teşekkür olmamalıydı, bunun farkındaydı ancak elinden başka bir şey gelmiyordu.

eskisi gibi teşekkür etmek için onu öpücüklere boğma şansı yoktu.

"kendin yiyebilecek misin?" diye sordu taehyung ancak sorusuna cevap bile beklemeden tepsiyi kucağına yerleştirmişti.

"taehyung daha fazla uğraşmana gerek yok, ben yerim kendim-"

"sanki sana daha önce sana hastayken bakmamışım gibi konuşuyorsun." dedi taehyung gülerek. jungkook'un hastalandığı zaman kolunu kaldıracak enerjisi bile olmuyordu. huysuz bir çocuk gibi yorganını başına kadar çekiyor, taehyung'un ilgisini bekliyordu sadece.

"yemekler için bile yeterince uğraştın, bir de beni beslemekle uğraşmanı istemem. hem sen de aç değil misin?"

"beni boşver, sen yedikten sonra yerim."

taehyung, jungkook'a daha fazla itiraz etme şansı tanımadan eline aldığı çorba dolu kaşığı uzattı.

jungkook, yıllar sonra taehyung'un elinden ilk kez yemenin etkisinden miydi bilmiyordu ama bu basit çorba bile hayatında yediği en lezzetli şeymiş gibi hissetmişti.

bu yüzden itiraz bile etmeden taehyung'un tepsideki bütün tabaklar tamamen boş kalana kadar kendisini elleriyle beslemesine izin vermişti. doyduğunda bile sesini çıkartmadan, ara sıra taehyung'un gözünün önüne düşen saçlarını düzelterek ve yüzünde engelleyemediği tebessümle kendisine uzatılan her bir lokmayı kabul etmişti. bu sırada sıkıntıdan açtığı televizyonu tamamen unutmuştu bile, artık sesi kulağına gelmiyordu. sadece taehyung ve taehyung'un odadaki gerginliği bozmak için anlattığı saçma şeyler. 

"teşekkür ederim." dedi gülümseyerek boş tabaklara bakarken "şimdiden iyileşmiş hissediyorum."

"dinlenirsen ve yaptıklarımdan yemeye devam edersen ilaca bile gerek kalmaz hemen toparlanırsın." diyerek karşılık verdi taehyung. ardından ateşini ölçmek için elini jungkook'un alnına, ardından yanağına yasladı.

bittersweet | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin