20

6K 616 111
                                    

"merhaba."

"merhaba."

taehyung, dudaklarını birbirine bastırıp kıkırdadı. tuhaf bir heyecan vardı üstünde, sebebi ise iki günün sonunda görebildiği sevgilisiydi.

jungkook, söz verdiği gibi kız kardeşini arkadaşının evine yerleştirir yerleştirmez son sürat taehyung'un evine sürmüştü. şimdi ise karşısında duruyordu.

"içeri girmek ister misin?" taehyung flörtöz bir tavırla konuştuğunda jungkook gülümsemiş ve taehyung'a doğru bir adım atmıştı.

"istemez miyim?"

taehyung dudağını ısırarak kapıyı biraz daha araladı yaslandığı yerden de çekildiğinde jungkook'a girebilmesi için gereken alanı sağlamıştı.

beyaz tenli alfa kendisine sağlanan alandan içeri bir adım attı ve taehyung'u belinden tutarak kendisiyle birlikte içeri sürükledi.

kapı kapanır kapanmaz omeganın sırtını arkasındaki kapıya sertçe yasladı. taehyung tepki bile veremeden dudaklarına asıldığında ise özlemlerini giderecek bir öpüşmenin içine çekilmişlerdi.

jungkook taehyung'un alt dudağını emdi. bu taehyung'un hafifçe inlemesine neden oldu. jungkook'un dilinin girmesine izin vererek ağzını açtı. omeganın dudaklarının tadını alabiliyordu ve daha fazlasını istiyordu. ancak taehyung geri çekilip dudaklarını ıslak bir şekilde ayırdıktan sonra "sana yemek pişirdim." demesiyle planları şimdilik suya düşmüştü.

"ben de bu güzel koku nerden geliyordu diyordum."

"açsın değil mi?" diye sordu taehyung. jungkook'un uzun yoldan geleceğini düşünerek çeşit çeşit yemek hazırlamıştı ve boşa gitmesine üzülürdü. ancak jungkook onu başıyla onylayarak aç olduğunu belirtmişti.

"açlıktan ölüyorum."

taehyung gülümseyip hala üstüne eğilen sevgilisini omuzlarından geriye itti ve elinden tutarak peşinden sürükledi. yemek masasına oturttuğunda ise jungkook masayı donatmış yemeklere şaşkın bir şekilde bakıyordu. taehyung bunun için saatlerce uğraşmış olmalıydı.

"taehyung, tanrım bunun için ne kadar uğraştın?"

"çok uğraşmadım ki. işte hep yaptığım şeyler."

jungkook tebessüm etti, taehyung için bu yemekler bir anlam ifade etmese de herhangi biri harcadığı emeği fark edebilirdi.

taehyung da masada jungkook'un yanına otudu ve elini yanağına yasladı. gözleriyle taehyung'a yemeği yemesini işaret etti. jungkook sabırsızca yemeklerden tabağına doluşturup yemeye bağladığında ise taehyung gülümseyerek onu izlemeye devam etmişti.

"sen yemiyor musun?" jungkook, yemeklere odaklandığı için önünde tabak bile olmayan sevgilisini yeni fark ederek sordu. sadece kendisi yiyorsa kötü hissederdi.

"tokum ben."

"birlikte yiyelim."

"gerçekten tokum." taehyung baygın bakışlarıyla gülümsedi "senin yediğini izlemek mutlu ediyor beni. devam et lütfen."

"emin misin?"

taehyung, cevap vermekle uğraşmak yerine jungkook'un chopsticklerini eline aldı ve tabaktaki yemeklerle doldurdu, ardından jungkook'un dudaklarına yasladı. beyaz tenli alfa itiraz etmeden sevgilisinin kendisine uzattığı yemeği kabul etmiş ve dudaklarını aralamıştı.

bundan sonra da durmadan jungkook'u beslemeye devam etti taehyung. tabağındaki yemekler bittiği zaman da sevgilisinin doyduğuna ikna olmadığı için tenceredeki yemeklerden biraz daha almış, alfanın, taehyung'u gerçekten doyduğuna ikna etmek için yalvarmasına sebep olacak kadar çok beslemişti onu.

bittersweet | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin