Bölüm 5

52 8 7
                                    

Medyadaki: İsabella Abbey.

Elektrik çarpmış gibi oldum.Korkumu kelimere dökmek zor gerçekten.Hani kötü bir rüya görürüz sonra bı anda uyanıp nefes nefese kalırız "ohh rüyaymış şükürler olsun"deriz ya.Ha işte o durumdayım.Farklı olan tek şey ne biliyor musunuz?
Bu rüya değil gerçek hayat. Ben bunları düşünürken biri kolumu dürtdü.

"Senin yüzünden herkese rezil oldum.Sen bunu bana nasıl yaparsın? Hakkın yok böyle şeylere?"dedi bay Brendon.Beyefendiye bak hem suçlu hem güçlü.Zeytinyağı gibi öne çıkıyor hı sinir şey.
Sen daha dur senin başına ben ne belalar açıcam.

"Böyle olmasını sen istedin Brendon.Bundan sonra sana karşı içimde birazcık bile merhamet olmayacak.Sen güvendiğim dağlara kar yağdırdın kork artık benden.Sana gününü göstericem pezevenk"dedim yüzüne sinirle.

Yüzüne baktım.Resmen rengi kırmızıya doğru gidiyordu.Elini sıkıyordu sinirden ve adem elması seyiriyordu.

"Bana bak senin ağzın iyice bozulmuş doğru konuş benimle.Hem ihanet etdiysem n'olmuş istediğim kişiyle sevgili olurum ben.Zaten ben seni sevmiyordum ki sen kendi kendine gelin güvey olmuştun bende bozmak istemedim."dedi gülerek.
Alçak herif benimle gönül eğlendiriyormuş.

"Sen nasıl bu kadar adi birisin ha?Ben bu dünyada senin kadar aşağılık bir insan daha görmedim.Sana verdiğim tüm emeklerime ihanet ettin.Umarım senin de karşına senin gibi biri çıkar da aklın başına gelir ve benim ne durumda olduğumu anlarsın. Ve de sevginin ne demek olduğunu."dedim ve gözyaşımı sildim.

"Sana ağzını toplamanı söyledim kızım anlamıyoran anladığın dilden anlatmasını biliriz.Ben senin gibi aşka inanmıyorum sana bunu sevgili olduğumuzda da söylemişdim kabul etmemiştin bunda benim suçum ne?"dedi elini kolunu sallayarak sınıfta.

Söylediği kelimeler kulağımda uğurduyordu sanki.Dipsiz kuyuya atılmış gibi hissediyorumdum.
Gözyaşlarım sel gibi her yere saçılmak istiyordu ama yapamıyordum.Onun yanında bundan sonra asla güçsüz durmayacam.

"N'oldu dilin tutuldu.Kedi mi yuttu dilini.Gerçekleri duymak canını mı acıttı ha?"dedi sinir verici gülüşüyle.

"Hayır senin gibi aklı bir karış havada ve beyni olmayan birine nasıl olur da kızlar bakıyor?Bence o kızların da beyinleri olmadığı içindir bu."dedim gülerek.Elini sıktı yine.

"Eğer bana beyni olmayan kızlar bakıyorsa hani benim gibi peki sen neden önceden benimle sevgiliydin ha? dedi.

"O dönem senin aşkından kör olmuş ola bilirdim çünkü sen benim gözümü öyle boyamıştın ki ben sana inanıyordum ama şimdi gözüm açıldı.Hiç bir şey düşündüğün gibi olmayacak"dedim ve sınıftan çıktım tutduğum gözyaşımı silerek.Görevlilerden biri geldi ve bizi yani benden sonra 5 insanı daha asansöre götürdü.Bindik su elementi katında durduk ve asansörün kapıları açılır açılmaz görevli bizi revire götürdü.

"Hadi çocuklar sırayla hepinizin örneklerinizi alıcaklar.Önce kim gelmek istiyor çocuklar?"dedi görevli.Bella hemen hiç düşünmeden öne geçti.

"Çok cesur bir kızsınız bayan"dedi ve durdu adını bilmediği için.

"İsabella Faith siz soyismimle çağıracaksınız galiba onun için söyledim"dedi Bella.

"Evet bayan Faith şimdi koltuğa oturun ve sol kolunuzun gömleğini sıyırın kanınızı alıcam"dedi doktor.

"Fazla acımayacak dimi doktor bey?"dedi Bella yüzünü buruşturarak.

"Hiç hissetmeyeceksiniz bile korkmayın ve kıpırdamayın sadece."dedi doktor.
Bella başını tamam der gibi salladı.
Doktor iğneyle kanını aldıktan sonra sonuçları hızlı bir şekilde yani gücüyle çıkardı.
Sonra geri kalan çocuklara da aynı işlemi yaptı.
En son ben kaldım.

elementler ve şeytanlar akademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin