Balodan sonra malikaneden hiç ayrılmadım. Kimseyle yüzyüze gelmek istemiyordum. Zaten Zack ile olanlardan sonra insanlar hakkımızda konuşmaya başlamışlardı.
Hizmetçiler bile benim Veliaht Prenses olacağım hakkında konuşuyorlardı. Ama bu olmayacaktı, neden kimse anlamıyordu?
Annem bunun için baskı yapmıyordu, çünkü benim geçmişimi biliyordu.
O günden sonra Adrien'la da hiç konuşmadım. Yüzeysel baktığı ve beni sadece arkadaşı olarak gördüğü için öyle söylemesine rağmen fazlasıyla üzülmüş ve sinirlenmiştim.
"Mari?"
Kagami'nin sesini duydum.
"Gelebilirsin Kagami."
Odanın kapısını açtı ve içeri geldi.
"Kahvaltıya gelmedin."
"Biraz halsizim."
"Adrien ile ne oldu?"
"Nasıl yani?"
"Benden saklayamazsın. Balodayken ikinizi de göremedim, birlikteydiniz. Anlat bana, içinde tutma."
Anlatsam da, anlatmasam da bir şey değişmeyecekti.
"Anneme söyleme."
"Söz."
Dedi ve yatağa oturdu.
"Prens ve benim baloda dans ettiğimizi biliyorsun."
"Evet, sana evlenme teklifi etmişti."
"Beni öpmeye çalıştığı için hızla oradan ayrıldım. Bahçeye çıktığımda Adrien ile karşılaştım."
"Eee?"
"İşte sonra sarayın arkasında bir kamelyaya gittik. Biraz konuştuk, konu Prens'in teklifine geldi-"
"İlk ona mı anlattın?!"
"Yanımda o vardı ne yapayım?"
"Hıh, neyse devam."
"Anlattım işte. O da bana kabul etmem gerektiğini söyledi."
"Ne? Kabul mü et dedi?"
"Evet."
"Yani seni arkadaşı olarak görüyor olabilir ama böyle demesi hoş değil."
"Değil mi? Yani senin kararın diyerek yatıştırabilirdi de ama yapmadı. Bana direkt kabul et dedi."
"Bu kadar mı? Sonra konuşmayı kestin mi?"
"Bundan da ötesi var."
"Anlat."
"Teklif konusunu açmadan önce ona, onu sevdiğimi söyledim."
Kagami'den ses gelmeyince ona baktım. Gözlerini ve ağzını kocaman açmış bana bakıyordu ve hareketsiz duruyordu.
"Hey, iyi-"
Lafımı bölen büyük bir çığlık malikaneyi sardı.
"İnanamıyorum Mari, sen ciddi misin? Söyledim de ne demek. Ne dedi, çabuk anlat ne dedi?"
Bunu sorduğunda yüzüm düştü. Her aklıma geldiğinde durgunlaşıyordum.
"Bana, onun da beni sevdiğini söyledi."
Kagami'nin heyecanlı yüzü bir anda normale döndü. O da anlamıştı. Gözlerim dolunca bana sarıldı.
"Geçecek Marinette. Zor, anlayabiliyorum ama seni sevmesi için zorlayamayız. Ben senin yanındayım. Hem o seni hak etmiyor. Sana en iyilerini bulacağım. Seni hak eden birini."
![](https://img.wattpad.com/cover/320389742-288-k494494.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Wizard And The Knight
Teen FictionBen Marinette, tek bir günde hayatı değişen bir çocuk. Ailesi olmayan, bir hancının elinde büyüyen ve bir anda soylu bir büyücü olan Marinette. "Kendine güvenmen gerek. Sen eski sen değilsin, artık bir soylusun. Sen de aşık olabilirsin."