Partinin üstünden haftalar geçmişti. Her gün, birbirinin aynısı gibiydi.
Bu süre boyunca hep evdeydik. Bazen çay partisi davetlerine katıldık ve birkaç leydiyle yakınlaştım.
Yine aynı sabaha uyanmıştık ve kahvaltı yapıyorduk.
Ayrıca, partiden beri Adrien'ı hiç görmemiştim.
"Marinette, beni dinliyor musun?"
Bana seslenen anneme baktım.
"Üzgünüm, sihirler hakkında düşünüyordum."
"İnsanların yanında, başka bir şey düşünülmez. Bu büyük kabalıktır."
"Tamam."
Annemin şu şekilde baskı yapmasından nefret ediyordum. Sürekli öğüt veriyordu, bir şeyler hatırlatıyordu.
"Bir kör randevu hazırladım."
Sesimi kontrol edemedim ve bağırdım.
"Anne, neden?"
Ellerimi masaya vurunca çıkan sesle kendime geldim.
"Saygısızlaşma Marinette. Bir leydi sesini bu kadar yükselterek konuşmamalı."
Ellerimi masanın altında yumruk haline getirdim.
"Biliyorsun ki biriyle tanışman gerek. Erken davranmazsak en iyi adayları başkaları kapacak."
Ona kaç kere evlenmeyi düşünmediğimi söylemiştim. Biriyle evlenmek istemiyordum.
"Anne-"
"İstediğini söyle. Sen istemiyorum desen bile evlenmen gerekecek. Elbet sevdiğin birini bulacaksın."
Bu kişi Adrien olabilir miydi?
Asla kimseyi sevmeyeceğim deyip duruyordum, ama en sonunda birine tutuldum mu?
Yoksa sadece gelip geçici bir his mi?
"Bak, sadece görüşmen yeterli olacak. Eğer hoşuna gitmezse reddebilirsin. Senin en iyi şeyleri yaşamanı istiyorum."
"Yeter içim şişti. Kavga etmeyin lütfen. Anne, zaten Marinette birini seviyor. Randevuyu boşver."
Annem şaşkınlıkla bana bakarken, ben sinirle Kagami'ye bakıyordum. Kagami ise sakince yemeğini yiyordu.
"Marinette?"
"Anne."
Acemice güldüm.
"Anlat."
"Ya anne, öyle bir şey değil-"
"Anlat."
Kısaca Adrien hakkında hissettiklerimi anneme anlattım. Fazlasıyla sevinmiş gözüküyordu.
"O zaman Agreste Dükalığına evlilik sözleşmesi gönderebiliriz."
"Anne, bu mükemmel olur."
Annem ve Kagami'nin ortaklaşa konuşması beni şoka uğrattı. Beni görmezden gelip, daha ben bir şey demeden ne giyeceğime bile karar verdiler.
"Siz ne diyorsunuz? Ne evliliği?"
"Adrien Agreste'i seviyorsun. Bu evlilik için yeter de artar."
Dedi annem.
"Anne, farkındaysan Adrien beni sevmiyor."
Dedim.
"Doğru. O zaman iş sana düşüyor."
Kagami ile birbirimize, ardından anneme baktık.
"Nasıl yani?"
Diyen Kagami'yi onayladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Wizard And The Knight
Teen FictionBen Marinette, tek bir günde hayatı değişen bir çocuk. Ailesi olmayan, bir hancının elinde büyüyen ve bir anda soylu bir büyücü olan Marinette. "Kendine güvenmen gerek. Sen eski sen değilsin, artık bir soylusun. Sen de aşık olabilirsin."