"Etrafına bak küçüğüm.. Sen buraya aitsin... Bu inkar çaban buyhude. Bu ailenin bir parçası olduğunu kabul et artık."Çaresizlikle bir nefes aldı küçük olan.
"Öyleyim. Bunu çoktan kabul ettim. Ama.. Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum.. Balkon da bir evin parçası.. Ama dışarıda ve soğuk.. Beni anlayamazsın.. Anlamıyorsun.. "
" KESTİK! "
Yedinci tekrardan sonra artık aşina olduğu kelimeyi en küçüklerinin gür sesinden duyduğunda rahat bir nefes verdi Seungmin.
" Çok iyiydi Hyunglar. Bunu kullanabiliriz. "
Jeongin neşeyle konuştuğunda karşısındaki bedene baktı Hyunjin.
" Çok iyiydin Seungmin." deyip gülümsedi ve kimsenin görmediğinden emin olduktan sonra hafifçe elini okşadı küçük olanın.
Jeju'ya geleli 3 gün oluyordu. Ve konuştukları gecenin ilerleyen saatlerinde, diğerlerinin yanına döndükleri andan beri odaklandıkları tek şey Jeongin'in kısa filmi olmuştu.
Jeongin yine özel gücünü kullanarak bir şekilde Seungmin'i başrol olması için ikna etmişti.
Tabi bu kolay olmamıştı. Saatlerce yalvarması gerekmişti. Fakat Hyunjin de işin içine girip ona destek çıktığında Seungmin'in başka çaresi kalmamıştı.
Nasıl olduğunu bilmiyordu fakat bu ikili ona her zaman istediklerini yaptırabiliyordu.
"Hala çok gerginim Hyunjin. Bu işin bana göre olmadığını biliyorsun."
Gülümsedi büyük olan.
"Sen öyle sanıyorsun Seungmin. Kendini bir kez olsun dışarıdan görebilmeni isterdim. Ne kadar yetenekli olduğunu bilmiyorsun. Ve ne kadar güzel.."
Duyduğu son cümleyle yüzünün yandığını hissetti Seungmin.
Böyle şeyler duymaya pek alışık değildi.. Evet, hyungları ve Jisung bunları her zaman söylerlerdi. Fakat bu çok daha farklıydı.
Kayalıklarda konuştukları geceden beri Hyunjin, ona sanki bir sanat eseriymiş gibi bakıyor ve öyle davranıyordu.
Bu yanlış değildi. Kim Seungmin, Hwang Hyunjin'in gözünde, en afili sanat eserlerinden bile güzeldi.
Saçma sapan bir çok olay yaşamışlardı ve bir o kadar saçma düşüncelerle kendini kandırmış, bunu her seferinde göz ardı etmeye çalışmıştı büyük olan. Fakat artık yapamıyor, yapmak istemiyordu.
Çok yoğun duygular içindeydi Hyunjin, ve hayatında ilk kez bunları kontrol edemiyordu. Bunu çok denemişti.
Geleceği, bir sonraki adımı, tüm hamleleri.. Hepsi her zaman planlıydı onun için. Fakat şuan, uğruna her şeyi feda edebileceğini düşündüğü o sikik yarışma bile umurunda değildi.
Elleri arasında, bir tablo gibi duran kendisininkinden biraz daha küçük olan eller, bir adım ötesindeki kusursuz yüz ve çekip göğüs kafesinin içine hapsetmek istediği beden...
Hyunjin'in şuan umurunda olan tek şeydi."Rolden çıkın ve kıçınızı kaldırıp yanımıza gelin artık! Bir sonraki sahneye geçeceğiz."
Ve tabi bir de etrafta terör estiren küçük yönetmeninin filmi..
3 gündür bu filmden başka bir şey konuşmalarına ve düşünmelerine izin vermiyordu Jeongin.
Fakat tek söylenen ve terör estiren o değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're Art - Hyunmin (Stray Kids)
FanfictionGüzel Sanatlar fakültesi fotoğrafçılık bölümünün gözde öğrencisi Hwang Hyunjin, uzun zamandır ortaya çıkardığı eserlerden tatmin olmuyordur. İlhamını ve yeteneğini kaybettiğini düşündüğü sırada tesadüfen objektifine yakalanan bir yüz her şeyi tersin...