Yeni kitabım :)
''Chan hyung nereye gitmem gerek''
Felix hızlı adımlarla kaçırıyordu. omzuna astığı çantada büyük bir miktar da para var. iki elinde ise silahları kuşanmıştı. arkasında ki polisler onu yakalamak için koşmaya başlamışlardı. Felix derin derin nefesler alıp koşmasını hızlandırmaya başlıyordu. arada sırada arkasını dönüp geri geri koşarak polislere elinde ki iki silahla ateş açıyordu.
''Felix 20 metre biraz daha koş. Zaten hemen sağında siyah bir araba göreceksin park halinde. onların kapısı açık içine gir.''
''anlaşıldı kaptan''
felix hemen önüne dönüp 20 metre koşmuştu. Chan hyung'un dediği şey doğruya göre gerçekti. o bir hacker'dı bankaların şifrelerini felix bile uğraşmadan kırabiliyordu. Felix biraz daha hızla koştuktan sonra sağ tarafında siyah araba görmüştü park halinde. yüzünde büyük bir gülümseme olup arkasına baktığında polisleri atlatmıştı ama 2 dakikası vardı. hemen vakit kaybetmeden arabaya binip. arka kısmında hafif saklanıp polisleri izliyordu. polisler hemen tekrar koşmaya başlamışlardı.
Felix derin bir nefes alıp 'sonunda' diyip arka koltuğa oturmuştu. tam gözlerini kapatacakken ön şoför koltuğunda kıpırdanma sezdi. hemen sol elini önüne doğru doğrulttu. önde ki kişi yavaçşa kafasını kaldırıp elleri havada felixe dönmüştü. Güzel gözleri, kiraz büyüklüğünde dudakları, kapalı altın renginde parlayan saçları güzel gözüküyordu. Felix tek kaşını kaldırıp önde ki insanı süzmüştü.
''Sen kimsin be piç?''
Felix bağırarak söylediğinde adam bıkkınca ellerini hızlı bir şekilde indirmişti. dudaklarını yalayıp felixe kısık gözlerle bakmıştı.
''Aynı soru sana da geçerli ve bu araba benim''
Felix sol elini indirip silahlarını çantanın içine koyup arkasına tekrar yaslanmıştı. Önde ki kişiye baktığında bakışları hala üzerindeydi.
''Ne bakıyorsun aptal!.. çantada ki paralarımı istiyorsun?''
''Ne? ne parası? ben sadece arabadan ne zaman inecen diye düşünüyorum''
''İnmiyorum lan''
Felix sol elini şoför koltuğuna sol elini attığında ters bakışlarla tanımadığı insanı süzüyordu. anınada sağ kulağında chan hyung'un sesini duymuştu.
''Felix arabadan çıkabilirsin etraf sakin.''
Felix hemen hafifçe sağına dönüp sağ elini kulağına götürüp konuşmuştu. sonra tekrar önüne dönmüştü
''Öhöm evet yabancı vatandaş benim-''
Felix gözlerini şaşkınlıkla açmıştı. Sol eli şoför koltuğunun başlığı olan demir şeyle kelepçelenmişti. Felix eline kendine doğru çekmeye çalıştıkça işe yaramıyordu.
''Lan orusbu çocuğu bıraksana beni!''
Hala felix'e bakmaya devam ediyordu en sonunda yaka cebinden bir kimlik çıkartıp felix'in gözünün içine sokar gibi yakınlaştırmıştı. Kartta, adamın adı soyadı yazıyordu. Adı ve soyadı Hwang hyunjin ve yaptığı meslek Polis'ti?!
''OH MY GOD! SEN POLİS MİSİN?''
''Evet ve anlaman uzun sürdü. amma da IQ seviyen düşük''
''Hey! beynimle dalga geçme hwang''
Hyunjin, felixe tek kaşını kaldırır gibi 'Salak mısın'' der gibi bakmıştı. Felix ise dil çıkarıp sağ elini kulağına görütürüp chan hyungla iletişim kurmaya çalışıyordu.
''Hyung senin seçtiğin arabanın içine sıçayım. Senin yaptığın mesleğin içine de sıçayım. DUYDUN MU BENİ?!''
Felix kulak içi kulaklığını çıkarıp cebine atmıştı. Tekrardan hyunjine döndüğünde arabayı çalıştırmaya başlamıştı.
''Lan piç çıkar şu kelepçeyi''
''olmaz''
''Neden''
''Çünkü karakola gidip tutuklanacaksın''
''Hay amına koyayım''
Felix sağ elini alnına vurup öfkeli bir şekilde nefes vermişti. çığlık atmak istiyordu. Hyunjini boğup kurtulmak istiyordu. Ardından arabada telsiz sesi duyulmuştu. Felixin adı geçtiğinde yutkunmuştu.
''44 45 MERKEZ AZ ÖNCE LEE FELİX TARAFINDAN ***** BANKASINDA SOYULMA ANI OLMUŞTUR. BİR BİLGİNİZ VARSA LÜTFEN HABER VERİN''
Hyunjin histerik bir gülüş atıp felixe yan bakmıştı. felix hemen sol elini kurtarmaya yani çırpınmaya başlamıştı. Hyunjin eline telsizi alıp konuşmaya başlamıştı
''45 46 -şuan sayıları sallıyorum üzgünüm :,( - MERKEZ LEE FELİX ŞUAN YANIMDADIR. ****** SOKAĞIN ORDA PARK HALİNDE OLAN ARACIN İÇİNDEDİR''
Hyunjin telsizi yerine bırakıp arkasına döndüğünde felix yoktu. Koltuğun başlığına baktığında kelepçeyi çözmüştü ama kelepçenin anahtarı yoktu. sanırım tel toka ile başarmıştı. Hyunjin küçük bir kahkaha atıp kelepçeye dokunmaya başlamıştı.
''Sanırım yaramaz suçlu kaçmayı başarmış''
Hyunjin tekrar eline telsize alıp polis karakoluna haber verecekti.
''45 46 MERKEZ LEE FELİX ELİMDEN KAÇMIŞTIR. BOŞUNA EKİP YOLLAMAYIN''
Hyunjin telsizi yerine koyarken yan koltukta bir kağıt parçası görmüştü. hemen eline alıp merak içinde katlanmış kağıdı açtığında ingilizce yazıyordu. Şanslıydı ki ingilizcesi iyiydi.
''SEE YOU NEXT TIME, COP BABY.
WITH LOVE LEE FELIX~''
''BİR DAHA Kİ SEFERE GÖRÜŞMEK ÜZERE POLİS BEBEĞİM.
SEVGİLERLE LEE FELİX~''Hyunjin yine yüzünde büyük tebessüm ile gülümsemişti.
''Sonra tekrar görüşecez lee felix'' diyip kağıdı katlayıp cebine koymuştu.
EVET BU YENİ BİR FİC :)
YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~MY POLİCE PARTNER~ //HYUNLİX\\ ✓
Viễn tưởngFelix: ''SANIRIM BU GECE GERÇEKTEN ÇOK EĞLENECEĞİZ'' Shiplemeler: Hyunlix Minsung Changin Chanmin