Turnuva Part 3

39 24 158
                                        

Turnuva alanına doğru giderken birkaç gündür babamı görmediğimi farkettim. Dün de eve gelmemişti.

"Anne babam niye birkaç gündür eve gelmiyor?"

Özellikle geçen sefer babam ile olan tartışmadan sonra babamı bir türlü görememiştim. Geçmişten beri babamla aram kötüydü ama bu birbirimizden nefret ettiğimiz anlamına gelmiyordu. Sadece son zamanlarda fazla bir soğukluk hissediyordum.

"Baban şuan şehir dışında çalışmak için gitti muhtemelen sen kurucunun öğrencisinin yanına gidince geri gelir"

"Sırf beni görmemek için mi gitti şehir dışına yani?"

"Hayır oğlum olur mu öyle şey"

"Ama hani sana söz vermişti bir daha seni bırakıp şehir dışına gitmeyeceğim diye"

Geçmişte bir ara babam annemle kavga edince onu şehirde yalnız bırakıp çalışıyorum deyip gitti. Sonra annem, babam evde yokken kaza geçirdi. O yüzden annemim ellerinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde yara izleri var. Babam bunu öğrendiğinde çok fazla üzülmüş ve onu bir daha bırakmayacağına söz vermiş. Yıllardır gerçekten de ona şehir dışında çalışma fırsatları sunulsa bile hepsini reddetmiş ve annemin yanında kalmaya devam etmişti.

Gel gör ki babam benimle olan tartışmasından sonra gizemli bir şekilde şehir dışına çalışmaya gitti. Bazen cidden babamla vakit geçiremiyorum diye üzülüyorum.

"Merak etme oğlum sen hele bir turnuvayı kazan babanla barışırsınız. Seni izliyor olacağız. Hadi sen turnuvana git şimdi"

Kardeşim aylayı ve annemi öptükten sonra turnuva alanına gittim.

Turnuvaya 15 dakika kalmıştı. Tam 15 dakikam nasıl geçicek diye düşünürken mergen hafif endişeli bir yüzle yanıma geldi ve hiç vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.

"Kerkes şuan karanlık mühürünün en tehlikeli evresine girmiş bulunmaktasın. Bu evrede en küçük sinirlenmeye dahi mühürün kontrolden çıkabilir. Boygadan ne kadar nefret edersen et kendine hakim olmayı unutma. Bu dövüşü kaybetmen anlamına bile gelse tamam mı?"

"Kendime hakim olmaya çalışırım ama o dövüşü asla kaybedemem. Çünkü birbirimize meydan okuduğumuzda ikimizinde mühürleri parlayıp geri söndü. Bunun bir bedeli olmalı değil mi?"

"Bana niye bundan bahsetmedin sen daha önce!"

"Ne biliyim ne oluyorki öyle durumda? Kaybeden ölüyor mu?"

"Hayır tabikide kaybeden bir mührü varsa onu, birden fazla varsa en güçsüz mühürü hariç hepsini kaybeder. Eğer sen kaybedersen bu bizim için çok kötü olur!"

Vay be ben de salak gibi ölüceğimizi falan düşünüyordum. Ama bu da baya kötüymüş ya

"Ahh şuanda hem kontrolünü kaybetmemen hem de dövüşü kazanan lazım"

"Ben ilk senin bölgene girdiğimde mühürlerimi baskılanmaya çalışmıştı senin gücün. Ona benzer bir şeyi sadece karanlık Mühre özel yapabilirmiyiz?"

Mergen bir süre düşündükten sonra fikrimi sevmiş olacak ki gülümsemeye başladı.

"O zaman hızlı davranalım fazla vaktimiz kalmadı. Birazdan turnuva başlayacak"

Sonra mergen kendi mühürünü aktifleştirip birşeyler yapmaya başladı.

"Ne yapıyorsun? Bu pek diğerlerinin mühürlerini baskıladığın zamanlar gibi değil"

"Başkalarının mührünü baskılamak gölge savaşçı yapmak gibi gücünü biraz harcasada kısa sürede gücün eski haline dönüyor. Ama senin karanlık mührün farklı. Sence sahte bir mühürle orijinal mührü gölge savaşçı yapar gibi baskılanır mı?"

KERKES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin